Abaküs Yazılım
6. Daire
Esas No: 2019/420
Karar No: 2021/6528
Karar Tarihi: 20.05.2021

Danıştay 6. Daire 2019/420 Esas 2021/6528 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2019/420
Karar No : 2021/6528

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN ÖZETİ : … İdare Mahkemesince verilen … tarihli, E:…, K:… sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ:
Temyize konu kararının 50 metrelik yola ilişkin kısmı incelendiğinde;
6001 sayılı Kanunun 19. maddesinin altıncı fıkrasından anlaşıldığı üzere, parselasyon işlemlerinde otoyollar hariç olmak üzere düzenleme sahası içerisindeki yolların herhangi bir enkesit sınırlamasına tabi olmaksızın düzenleme ortaklık payından karşılanacağı açıktır. Dava konusu parselasyon işlemiyle, yapılaşmaya uygun imar parseli üretilmesinin yanında, bölgenin ihtiyacı olan ve bu bölgede yaşayanlara hizmet edecek olan 50 metrelik yolun da kamuya kazandırılması amaçlandığından, otoyol niteliğinde olmayan söz konusu 50 metrelik yolun düzenleme ortaklık payından karşılanmasında hukuki bir engel bulunmadığı sonucuna ulaşılmaktadır. Bu durumda dava konusu işlemin iptali yolundaki Mahkeme kararında bu yönüyle isabet bulunmamaktadır.
Dava konusu işlemin dağıtım ilkelerine uygun olup olmadığı hususuna gelince;
Parselasyon işleminin temel amacın yapılaşmaya elverişli imar parseli oluşturmak olduğundan, konut ve ticaret alanlarına göre çok daha sınırlı ölçüde yapılaşma hakkı veren ve Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği ile Planlı Alanlar İmar Yönetmeliğinde yer alan tanımlamalara göre kente hizmet eden yeşil alan statüsüyle sosyal donatı alanı niteliğinde bulunan rekreasyon alanlarından yapılan tahsislerde dağıtım ilkeleri yönünden hukuka uyarlık bulunmadığı açıktır.
Uyuşmazlığa konu olayda, dava konusu parselasyon işlemi ile bölgesel rekreasyon alanının tamamının sadece davacının hissedarı olduğu kadastral parsel için yapılan tahsislerden oluşturulduğu görüldüğünden, davacıya yapılaşmaya uygun imar parseli tahsis edilmesi gerekirken bunun yerine bölgesel rekreasyon alanından yapılan tahsiste dağıtım ilkeleri yönünden hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Bu itibarla dava konusu işlemin iptali yolundaki temyize konu Mahkeme kararında sonucu itibarıyla hukuki isabetsizlik görülmediğinden, anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçe ile onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, Sakarya İli, Adapazarı İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı davacıya ait taşınmazın da bulunduğu bölgede parselasyon yapılmasına ilişkin … tarihli, … sayılı belediye encümeni kararının iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince, Danıştay Altıncı Dairesinin 27/11/2017 tarih ve E:2013/1549, K:2017/9994 sayılı bozma kararına uyularak, mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu hazırlanan rapor ile dosyada yer alan diğer bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, yasa ve yönetmelik hükümlerine aykırı olarak düzenleme sınırının doğru tespit edilmediği, uygulama alanında bulunan 50 metrelik imar yolunun uygulamaya dahil edilmesiyle düzenleme alanında bulunan parsellerden daha fazla miktarda düzenleme ortaklık payı (DOP) kesintisi yapıldığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş, bu karar davalı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İşlem tarihinde yürürlükte olduğu şekliyle 3194 sayılı İmar Kanununun "Tanımlar" başlıklı 5.maddesinde, "Uygulama imar planı; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan" olarak tanımlanmıştır.
3194 sayılı İmar Kanunun 18. maddesinin üçüncü fıkrasında (Değişik fıkra:4/7/2019-7181/9 md.) "Düzenleme ortaklık payları, düzenlemeye tabi tutulan yerler ile bölgenin ihtiyacı olan yol, meydan, park, otopark, çocuk bahçesi, yeşil saha, ibadet yeri ve karakol, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı öğretime yönelik eğitim tesis alanları, Sağlık Bakanlığına bağlı sağlık tesis alanları, pazar yeri, semt spor alanı, toplu taşıma istasyonları ve durakları, otoyol hariç erişme kontrolünün uygulandığı yol, su yolu, resmî kurum alanı, mezarlık alanı, belediye hizmet alanı, sosyal ve kültürel tesis alanı, özel tesis yapılmasına konu olmayan ağaçlandırılacak alan, rekreasyonalanı olarak ayrılan parseller ve mesire alanları gibi umumi hizmet alanlarından oluşur ve bu hizmetlerle ilgili tesislerden başka maksatlarla kullanılamaz." hükmüne yer verilmiştir.
İşlem tarihi itibariyle yürürlükte olan şekliyle 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesinde; "İmar hududu içinde bulunan binalı veya binasız arsa ve arazileri malikleri veya diğer hak sahiplerinin muvafakatı aranmaksızın, birbirleri ile, yol fazlaları ile, kamu kurumlarına veya belediyelere ait bulunan yerlerle birleştirmeye, bunları yeniden imar planına uygun ada veya parsellere ayırmaya, müstakil, hisseli veya kat mülkiyeti esaslarına göre hak sahiplerine dağıtmaya ve re'sen tescil işlemlerini yaptırmaya belediyeler yetkilidir. Sözü edilen yerler belediye ve mücavir alan dışında ise yukarıda belirtilen yetkiler valilikçe kullanılır.
Belediyeler veya valiliklerce düzenlemeye tabi tutulan arazi ve arsaların dağıtımı sırasında bunların yüzölçümlerinden yeteri kadar saha, düzenleme dolayısıyla meydana gelen değer artışları karşılığında "düzenleme ortaklık payı" olarak düşülebilir. Ancak, bu maddeye göre alınacak düzenleme ortaklık payları, düzenlemeye tabi tutulan arazi ve arsaların düzenlemeden önceki yüzölçümlerinin yüzde kırkını geçemez.
Düzenleme ortaklık payları, düzenlemeye tabi tutulan yerlerin ihtiyacı olan Milli Eğitim Bakanlığına bağlı ilk ve ortaöğretim kurumları, yol, meydan, park, otopark, çocuk bahçesi, yeşil saha, ibadet yeri ve karakol gibi umumi hizmetlerden ve bu hizmetlerle ilgili tesislerden başka maksatlarla kullanılamaz." hükmü yer almaktadır.
İşlem tarihinde yürürlükte olan İmar Kanununun 18. Maddesi Uyarınca Yapılacak Arazi ve Arsa Düzenlemesi ile İlgili Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 12. maddesinde; düzenleme sahasında bulunan okul, hastane, kreş, belediye hizmet veya diğer resmi tesis alanı gibi umumi tesislere ayrılan alanların parselleri düzenlemeye giren parsellerin alanları oranında pay verilmek suretiyle hisselendirileceği düzenlemesine yer verilmiştir.
İşlem tarihinde yürürlükte olan İmar Kanununun 18. Maddesi Uyarınca Yapılacak Arazi ve Arsa Düzenlemesi ile ilgili Esaslar Hakkında Yönetmeliğin "Tanımlar" başlıklı 4. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, düzenleme sahasının, sınırı tespit edilerek düzenlenmesine karar verilen saha olduğu, (b) bendinde, düzenleme sınırının, düzenlenecek imar adalarının imar planına göre yol, meydan, park, genel otopark, yeşil saha gibi umumi hizmetlere ayrılan ve tescile tabi olmayan alanlar ile cami ve karakol yerlerini çevreleyen sınır olduğu belirtilmiş, aynı Yönetmeliğin "Düzenleme sahalarının tespiti esasları" başlıklı 5. maddesinde, "Belediye ve mücavir alan sınırı içinde belediyeler, belediye encümeni kararı ile; dışında valilikler, il idare kurulu kararı ile; 5 yıllık imar programlarında öncelik tanımak ve beldenin inkişaf ve ihtiyaç durumuna göre, yeterli miktarda arsayı, konut yapımına hazır bulunduracak şekilde düzenleme sahalarını tespit etmek ve uygulamasını yapmak mecburiyetindedir. Konut yapımına hazır arsa sayısının, bir önceki yıl verilen inşaat ruhsatından az olmamasına dikkat edilir. Belirlenen düzenleme sahası bir müstakil imar adasından daha küçük olamaz. Ancak, imar adasının büyük bir kısmının imar mevzuatına uygun bir şekilde teşekkül etmiş olması nedeniyle, yeniden düzenlemesine ihtiyaç bulunmaması ve diğer kısmında birkaç taşınmaz malın tevhid ve ifraz yoluyla imar planı ve imar mevzuatına uygun imar parsellerinin elde edilmesinin mümkün olduğu hallerde, adanın geri kalan kadastro parselleri müstakil bir imar düzenlemesine konu teşkil edebilir." kuralına; "Düzenleme sınırının geçirilmesi" başlığını taşıyan 6. maddesinde ise: "Düzenleme Sınırı; a) İskan sahasının bittiği yerlerde iskan sınırından, b) İskan sahası içindeki yollarda yol ekseninden, c) İbadet yeri ve karakol yerlerinin dış sınırından, yeşil alan ve genel otopark alanlarının düzenleme ortaklık payı oranı ve uygulamaya alınan parsel sınırına göre uygun görülecek yerinden geçirilir. Ancak, imar planlarında gösterilmiş düzenleme sınırları varsa bu durum dikkate alınır. Düzenleme sınırının herhangi bir parseli iki veya daha fazla parçaya bölmesi halinde; sınır, bu parçalardan düzenleme sahası dışında kalan başka bir imar adasına girmeyenleri varsa bunları da içine alacak şekilde geçirilir. Parsel büyük ise, ifraz yapılarak ifraz sınırından geçirilir." kuralına yer verilmiştir.
Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinin 5. maddesinin birinci fıkrasınıın (i) bendinde:" Sosyal altyapı alanları: Birey ve toplumun kültürel, sosyal ve rekreatif ihtiyaçlarının karşılanması ve sağlıklı bir çevre ile yaşam kalitelerinin artırılmasına yönelik kamu veya özel sektör tarafından yapılan eğitim, sağlık, dini, kültürel ve idari tesisler, açık ve kapalı spor tesisleri ile park, çocuk bahçesi, oyun alanı, meydan, rekreasyon alanı gibi açık ve yeşil alanlara verilen genel isimdir." düzenlemesi yer almaktadır.
Planlı Alanlar İmar Yönetmeliğinin "Tanımlar" başılığını taşıyan 4. maddesinde "Yeşil alanlar: Toplumun yararlanması için ayrılan oyun bahçesi, çocuk bahçesi, dinlenme, gezinti, piknik, eğlence, rekreasyon ve rekreaktif alanları toplamını (Metropol ölçekteki fuar, botanik ve hayvan bahçeleri ile bölgesel parklar bu alanlar kapsamındadır.), 19 uncu maddede yer alan işlevleri ve yapılaşma koşullarını içeren yeşilalanlar;
1) Çocuk bahçeleri: Çocukların oyun ve dinlenme ihtiyaçlarını karşılayan, bitki örtüsü ile çocukların oyun için gerekli araç gereçleri, toplamda 6 m2’yi geçmeyen büfe ile süs havuzu, pergola ve genel tuvalet dışında başka tesis yapılamayan alanları,
2) Parklar: Kentte yaşayanların yeşil bitki örtüsü ile dinlenme ihtiyaçları için ayrılan, 19 uncu maddedeki kullanımlara da yer verilebilen alanları,
3) Piknik ve eğlence (rekreasyon) alanları: Kentin açık ve yeşil alan ihtiyacı başta olmak üzere, eğlence, dinlenme, piknik ihtiyaçlarının karşılanabildiği, kent içinde ve çevresinde günübirlik kullanıma yönelik olarak imar planı ile belirlenmiş yerleri" şeklinde tanımlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, İdare Mahkemesince mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen ve dava konusu parselasyon işleminin üst ölçekli imar planlarına uygun olduğu, davacıya mümkün olan en yakın yerden imar parseli tahsis edildiği, yapılaşmaya elverişli alan olması nedeniyle bölgesel rekreasyon alanından yapılan tahsiste mevzuata aykırılık bulunmadığı, düzenleme sınırının bazı noktalarda yol ekseninden geçirilmemesi bazı noktalarda da kadastral parsel sınırlarından geçirilmesi nedeniyle doğru tespit edilmediği, uygulama alanında bulunan 50 metrelik imar yolunun karayolu ve transit yol niteliğinde olduğu, imar planında 1. derece bölgesel yol olarak tanımlanması nedeniyle sadece o yerleşmede oturanlar tarafından kullanılmayacağından kamulaştırılması gerekirken, uygulamaya dahil edilmesiyle düzenleme alanında bulunan parsellerden daha fazla miktarda DOP kesintisi yapılmasına neden olunduğu tespit ve değerlendirmelere yer verilen 17.04.2012 tarihli bilirkişi raporuna dayalı olarak verilen dava konusu işlemin iptali yolundaki Mahkeme kararının Danıştay Altıncı Dairesince bozulması üzerine İdare Mahkemesince aynı bilirkişi heyetine hazırlattırılan 27.06.2018 tarihli ek raporda ise düzenleme sınırının dayanak 1/1000 ölçekli uygulama imar planında gösterilmesi nedeniyle imar mevzuatı hükümlerine uygun olduğu, ancak 50 metrelik yolun 1/5000 ölçekli nazım imar planında 1. derece kentsel yol olarak belirlendiği, bu yolun diğer yerleşim yerlerine ve daha geniş bir bölgeye hizmet ettiği, bu nedenle sadece düzenleme sahası içerisindeki parsellerden düzenleme ortaklık payı olarak karşılanmasının kamu yararına, şehircilik ilke ve esaslarına aykırı olduğuna dair görüş ve kanaat bildirilmiş, İdare Mahkemesince ek bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle dava konusu işlemin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır.
Uyuşmazlıkta düzenleme sahası içerisinde yer alan 50 metrelik yolun DOP tan karşılanıp karşılanamayacağı hususu incelendiğinde;
6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun "Karayolu güzergâhının tespiti" başlıklı 19. maddesinin 6. fıkrasında: ''Bu madde hükümleri çerçevesinde kesinleşen karayolu güzergâh planları kapsamında karayollarının yer aldığı alanlara ilişkin olarak, belediyeler veya il özel idarelerince, ilk kez yapılan imar planı düzenlemelerinde, otoyollar hariç olmak üzere, kesinleşmiş güzergâh planlarındaki karayolları, 3194 sayılı Kanunun 18 inci maddesi hükümleri dâhilinde oluşturulacak düzenleme ortaklık payları hesabına dâhil edilir. İlgili belediyeler veya il özel idareleri, söz konusu işlemleri Genel Müdürlük ile koordineli olarak ve ivedilikle sonuçlandırır.
'' kuralı yer almaktadır. Aynı kanunun, "Tanımlar" başlıklı 2. maddesinde otoyol; yüksek standartlara sahip, trafik seyrinde asgari hız sınırlaması uygulanan, seyahat hızı yüksek ve üzerinde erişme kontrolünün uygulandığı karayolu olarak tanımlanmış iken çevre yolu ile ilgili herhangi bir tanımlama yapılmamıştır. Çevre yolu; şehirlerde, trafiğin yoğun olduğu yerlere alternatif olarak yapılmış, girildiğinde şehir merkezinin dışına çıkıp daha tenha yerlerden geçerek ulaşmak istenilen yere gidebilecek yol, şehir trafiğini aksatmamak amacıyla yerleşim yerinin dışından geçen ve şehir yollarına bağlanan ana yol veya gidiş geliş tıkanmalarını önlemek, dolaşımı hızlandırmak, kent içi yolların kentlerarası yollarla bağlantısını kurmak için öngörülen, yaya dolaşımına kapalı yol olarak tanımlanabilir.
Yukarıda verilen mevzuat hükümlerinden da anlaşıldığı üzere parselasyon işleminde otoyollar hariç olmak üzere düzenleme sahası içerisindeki yolların herhangi bir enkesit sınırlamasına tabi olmaksızın düzenleme ortaklık payından karşılanacağı açıktır. Dava konusu parselasyon işlemiyle, yapılaşmaya uygun imar parseli üretilmesinin yanında, bölgenin ihtiyacı olan ve bu bölgede yaşayanlara hizmet edecek olan 50 metrelik yolun da kamuya kazandırılması amaçlandığından, otoyol niteliğinde olmayan söz konusu 50 metrelik yolun düzenleme ortaklık payından karşılanmasında hukuki bir engelin bulunmadığı sonucuna ulaşılmaktadır.
Dava konusu işlemin dağıtım ilkelerine uygun olup olmadığı hususuna gelince;
Dava dosyasında bulunan imar planı paftaları ile parselasyona ilişkin dağıtım cetvelleri incelendiğinde, davacının parselinin kısmen bölgesel rekreasyon alanı, kısmen park alanı ve kısmen de 50 ile 20 metrelik yol alanında kaldığı, parselasyon işlemi sonrası davacının kadastral parselinden DOP düşüldükten sonra kadastral parselin isabet ettiği imar adasında bulunan minibüs-otobüs garaj yeri ile bölgesel rekreasyon alanından ve kadastral parsele yakın konumda bulunan merkezi iş alanından hisseli tahsisler yapıldığı görülmektedir.
Parselasyon işleminde, işlem tarihi itibariyle umumi hizmet alanları için düzenlemeye giren parsellerin alanları oranında düzenleme ortaklık payı (DOP) kesilmesi ve varsa resmi kurum alanları için de düzenlemeye giren parsellerin alanları oranında pay verilmek suretiyle bu alanların oluşturulması ve sonrasında kalan hissenin yapılaşabilir imar parselinden verilmesi gerekmektedir.
Bir alanın umumi tesis alanı olması halinde işlem tarihi itibariyle yürürlükte olan İmar Kanununun 18. Maddesi Uyarınca Yapılacak Arazi ve Arsa Düzenlemesi ile ilgili Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 12. maddesine göre kamu ortaklık payı (KOP), umumi hizmet alanı olması halinde ise anılan yönetmeliğin 4.maddesi uyarınca düzenleme ortaklık payı (DOP) ile oluşturulması gerekmektedir.
Nitekim 3194 sayılı İmar Kanununun 18. Maddesinin üçüncü fıkrasında 04.07.2019 tarihli, 7181 sayılı Kanunun 9. maddesi ile yapılan değişiklikle birlikte rekreasyon alanı da dahil olmak üzere tüm umumi tesis alanlarının da umumi hizmet alanları gibi düzenleme ortaklık payından karşılanacağı hükme bağlanmıştır.
Davacının kadastral parselinin bir kısmına isabet eden bölgesel rekreasyon alanının yukarıda anılan Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği ve Planlı Alanlar İmar Yönetmeliğinde yer alan tanımlamalara göre kente hizmet eden yeşil alan statüsünde sosyal donatı alanı niteliğinde bulunduğu, rekreasyon alanında yapılacak yapıların kente hizmet için belediyelerce yapılacak yapılar olduğu, anılan yapılar için getirilen yapılaşma oranının düşük olması hususları dikkate alındığında rekreasyon alanının parselasyon işleminin amacına uygun olarak yapılaşmaya uygun imar parseli olmadığı, umumi tesis alanı olduğu için parselasyon işleminde kamu ortaklık payından (KOP) karşılanması gereken bir alan olduğu açıktır.
Bu durumda, öncelikle uygulama sonucu davacıya hisseli tahsis yapılan bölgesel rekreasyon alanının nasıl oluşturulduğu, şayet KOP kapsamında yapılan kesintiler ile oluşturulmuş ise bu alan için düzenlemeye giren tüm parsel maliklerinden eşit oranda kesinti yapılıp yapılmadığı, davacıya yapılan tahsisin yukarıda belirtilen açıklamalar da göz önüne alınmak suretiyle mevzuata ve hakkaniyete uygun olup olmadığı hususları açıklığa kavuşturularak İdare Mahkemesince yeniden karar verilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, … İdare Mahkemesince verilen … tarihli, E:…, K:… sayılı kararın BOZULMASINA, dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 20/05/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi