1. Ceza Dairesi 2018/241 E. , 2019/5166 K.
"İçtihat Metni"(KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)
1-) İzmir 2. İnfaz Hakimliğinin ve İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesinin kararlarına ve hükümlünün 02.05.2017 tarihli itiraz dilekçesine konu kararın Buca Açık Ceza İnfaz Kurumu Disiplin Kurulu Başkanlığının 15.03.2017 tarihli, 2017/70 sayılı karar olmasına rağmen Kanun yararına bozma istem yazısında ve tebliğnamede 21.10.2016 tarihli ve 2016/1351 sayılı karar olarak gösterilmesi sonuca etkili olmayan maddi yazım hatası olarak değerlendirildiğinden düzeltilmesi yoluna gidilmeksizin inceleme yapılmıştır.
2-)Kasten yaralama suçundan İzmir Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olarak bulunan ..."ın, firar eyleminden dolayı 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 44/3-ı maddesi uyarınca 20 gün hücreye koyma cezası ile cezalandırılmasına dair anılan Ceza İnfaz Kurumu Disiplin Kurulu Başkanlığının 21/10/2016 tarihli ve 2016/1351 sayılı kararına karşı yapılan şikayetin reddine ilişkin İzmir 2. İnfaz Hakimliğinin 17/04/2017 tarihli ve 2017/1577-1597 sayılı kararına yönelik itirazın kabulüne ve ilgili İnfaz Hakimliği kararının kaldırılmasına dair İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 11/05/2017 tarihli ve 2017/823 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;
İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesince, hükümlünün firar eyleminin öğrenildiği 07/02/2017 tarihinden itibaren en geç 2 gün içerisinde soruşturmaya başlanılması ve 7 gün içerisinde soruşturmanın tamamlanması gerekirken, belirtilen sürelere riayet edilmeden 36 gün sonra disiplin cezası verildiğinden bahisle itirazın kabulüne karar verilmiş ise de,
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun “Disiplin soruşturması” başlıklı 47. maddesinin 2. fıkrasının “Hükümlülerin diğer disiplin cezalarını gerektiren eylemlerinin öğrenilmesinden itibaren derhal ve en geç iki gün içinde kurum en üst amirince atanan bir görevli tarafından soruşturmaya başlanır.”, aynı maddenin 3. fıkrasında “Soruşturma en geç yedi gün içerisinde tamamlanır ve düzenlenen rapor ve ekleri disiplin kuruluna sunulur. Soruşturma süresi eylemin ve soruşturmanın niteliğine göre infaz hâkiminin yazılı onayı ile yedi güne kadar uzatılabilir.” ve yine aynı maddenin 5. fıkrasında da “Disiplin cezaları disiplin kurulunca evrak üzerinden görüşülerek en geç üç gün içinde karara bağlanır.” düzenlemelerin yer aldığı ve söz konusu bu sürelerin idarenin söz konusu işlemlere bir an önce başlamasını teşvik edici nitelikte düzenleyici süreler olduğu ve hak düşürücü süre olarak değerlendirilemeyeceği nazara alındığında, iki günlük süreye riayet edilmeyerek soruşturma işlemlerine 27 gün sonra başlanılarak 17/03/2017 tarihinde disiplin cezası kararı verilerek gecikme yaşandığı sabit olmakla birlikte, anılan Kanunun 47. maddesindeki diğer sürelere riayet edilerek bitirildiği için bu durumun disiplin cezasının sıhhatine engel olmayacağı, bununla birlikte disiplin soruşturmasına geç başlanmasının hücre cezasının geç infaz edilmesine neden olacağı, bu gecikmenin de hükümlüden kaynaklanmadığı için ona yükletilemeyeceği, dolayısıyla disiplin soruşturmasına başlama süresindeki bu gecikmenin disiplin cezasının infaz edilme tarihinin öne çekilmesi suretiyle giderilebileceği anlaşılmakla, yapılan itirazın reddi yerine kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 05/12/2017 gün ve 94660652-105-35-7373-2017-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi ile Dairemize ihbar ve dava evrakı gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü;
TÜRK MİLLETİ ADINA
Dosya kapsamına göre;
Hükümlünün İzmir Buca Açık Ceza İnfaz Kurumunda cezasını infaz ettiği sırada 01.02.2017 tarihinde 4 günlük özel izne ayrıldığı, ancak hükümlünün izin süresi sonunda Açık Ceza İnfaz Kurumuna teslim olmadığı, izin tecavüzü fiili nedeniyle infaz koruma memurları tarafından tutanak tutulup, hakkında 07.02.2017 tarihinde firar fişi düzenlendiği,
Hükümlünün teslim olduğu ve cezasının infazı amacıyla Nevşehir Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna alındığı,
Hükümlü hakkında firar eylemi nedeniyle 06.03.2017 tarihinde muhakkik görevlendirmesi ile soruşturma işlemlerine başlanıldığı, 07.03.2017 tarihinde savunmasını yazılı yada sözlü olarak üç gün içerisinde yapmasının istendiği, hükümlünün 08.03.2017 tarihinde savunmasının alındığı, 13.03.2017 tarihli disiplin soruşturması raporunun Disiplin Kurulu Başkanlığına sunulduğu ve Disiplin Kurulu Başkanlığı tarafından 15.03.2017 tarihinde hükümlünün 20 gün hücre cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, verilen bu kararın 28.03.2017 tarihinde hükümlüye tebliğ edildiği, hükümlünün karara karşı yasal süresi içerisinde İnfaz Hakimliğine şikayette bulunmaması nedeniyle verilen disiplin cezası kararının kesinleştiği,
Kesinleşen hücreye koyma disiplin cezasının infazına başlanılabilmesi için 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 48. maddesi uyarınca infaz hakiminin onayının gerekmesi nedeniyle onay için 14.04.2017 tarihinde İzmir 2. İnfaz Hakimliğine başvurulduğu,
İzmir 2.İnfaz Hakimliğinin 17.04.2017 tarihli ve 2017/1577 esas, 2017/1597 karar sayılı kararı ile Disiplin Kurulu Başkanlığının kararının onanmasına karar verildiği,
İnfaz Hakimliğinin kararının hükümlüye 25.04.2017 tarihinde tebliğ edildiği ve hükümlünün 02.05.2017 tarihinde daha önceki firar eyleminden ve başka bir olay nedeniyle almış olduğu hücre cezalarını infaz etmekte olduğunu ve son firar eylemi nedeniyle verilen disiplin cezası süresinin fazla olduğunu psikolojik olarak kendisine ağır geleceğinden indirilmesi gerektiği gerekçesiyle itiraz ettiği,
İtiraz mercii olarak inceleme yapan İzmir 2.Ağır Ceza Mahkemesinin 11.05.2017 tarihli ve 2017/823 değişik iş sayılı kararı ile disiplin soruşturmasının kanunda öngörülen süre içerisinde başlatılmaması nedeniyle verilen disiplin cezasının usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle itirazın kabulüne İzmir 2.İnfaz Hakimliğinin ve Açık Ceza İnfaz Kurumu Disiplin Kurulu Başkanlığının kararlarının kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Hukuksal Değerlendirme;
01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 48/3-a maddesi 1. cümlesinde yer alan “...hücreye koyma cezasının infazına, infaz hâkiminin onayı ile başlanır.” şeklindeki düzenlemenin kesinleşmiş hücre cezaları için geçerli olduğu, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 52. maddesinde disiplin cezalarına karşı şikâyet ve itiraz durumunda 4675 sayılı İnfaz Hâkimliği Kanununun ilgili hükümlerinin uygulanacağının, 4675 sayılı infaz Hakimliği Kanununun 5. maddesinde ise işlem ve faaliyetin öğrenildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde şikâyet yoluyla İnfaz Hâkimliğine başvurulabileceğinin, şikayet üzerine verilen İnfaz Hakimliğinin kararına karşı da tebliğinden itibaren bir hafta içinde Ağır Ceza Mahkemesine itiraz yoluna gidilebileceğinin, itiraz üzerine verilen kararın ise kesin olduğu şeklindeki yasal düzenlemelere göre somut olay değerlendirildiğinde; Hükümlü hakkında firar eylemi nedeniyle yapılan disiplin soruşturması sonucunda Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü Disiplin Kurulu Başkanlığınca verilen 15.03.2017 tarihli ve 2017/70 sayılı hücreye koyma disiplin cezasının şikayet yoluna başvurulmaksızın kesinleştiğinden, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 48/3-a maddesi uyarınca kesinleşen bu hücreye koyma disiplin cezasının infazına başlayabilmek için infaz hakiminin onayının alınması aşamasında kesinleşmiş disiplin cezasının esasına ilişkin olarak tarafların itiraz etme, İnfaz Hakimliğinin ve itiraz merciinin de kesinleşmiş disiplin cezası kararıyla ilgili olarak esastan inceleme yaparak, kesinleşen disiplin cezasını şikayet aşamasında ileri sürülebilecek yada ileri sürülmese de re"sen değerlendirilmesi gereken bir nedene dayalı olarak doğrudan kaldırma yetkisinin bulunmadığı, inceleme yetkisinin disiplin cezası verildiği sırada değerlendirme konusu yapılmayan ancak cezanın infazı aşamasında mutlaka değerlendirmeye alınmasında zorunluluk bulunan hükümlünün sağlık durumu, infaza geçilmesi için gerekli hukuki ve fiili koşulların uygun olup olmadığı gibi hususlarla sınırlı olduğu ancak bu incelemeleri yaptığı sırada verilen disiplin cezasının açıkça usul ve yasaya aykırı olduğu, bir hukuki hata yapıldığı yönünde kanaatinin oluştuğu durumlarda da gerekçesini göstermek suretiyle kesinleşen disiplin cezasının kaldırılması amacıyla yetkili ve görevli mercie bildirimde bulunmak suretiyle kesinleşen kararlara karşı mevzuatımızda öngörülen kanun yollarının işletilmesini sağlama yetkisinin bulunduğu, kanunda öngörülen yasal sürelere uyulmadan verilen ve kesinleşen hücreye koyma disiplin cezasının usul ve yasaya aykırı olduğu ve bu nedenle infazının yapılmaması gerektiği kanaati oluşan itiraz merciinin kesinleşen kararın kaldırılması yönünde kanun yollarının işletilmesi amacıyla yetkili ve görevli mercilere bildirimde bulunmak yerine yetkisi olmadığı halde kesinleşen kararın kaldırılması yönünde verdiği karar usul ve yasaya aykırı olduğundan İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 11.05.2017 tarihli ve 2017/823 değişik iş sayılı kararının kanun yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
Sonuç ve Karar;
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yukarıda açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden, İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 11.05.2017 tarihli ve 2017/823 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nin 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 25/11/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.