MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ


Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında 96 parsel sayılı 12.759.300 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduğundan söz edilerek malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiştir. Davacılar tarafından davalılar aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde kadastro öncesi açılan elatmanın önlenmesi davaları, davaya konu olan parsel hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Kadastro Mahkemesinde aktarılan dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda Davanın reddine ve çekişmeli taşınmazın Mayıs 328 tarih ve 7 numaralı tapu kaydındaki tedavüllerinde görülen son maliklerin payları oranında adlarına tesciline, birleşen men"i müdahale davasının reddine karar verilmiş; hüküm, bir kısım davacılar ... ve arkadaşları ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemenin 04.11.2003 tarihli kısa kararında "...Birleşik davalardaki Men"i Müdahale davasının davacılar yönünden reddine" şeklinde hüküm kurulduğu halde, gerekçeli kararda birleşen men"i müdahale davası yönünden hüküm kurulmayarak kısa kararla gerekçeli kararın hüküm fıkraları arasında çelişki yaratıldığı anlaşılmaktadır. Kısa kararla gerekçeli karar arasındaki aykırılık mahkemelere olan güveni sarsıcı nitelikte olup, 10.04.1992 günlü 1991/7-4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca da bozma nedeni oluşturduğundan temyiz itirazları yerinde görülmekle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 24.05.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.