15. Hukuk Dairesi 2016/4670 E. , 2017/3375 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili ile davalı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedelinin tahsili için başlatılan takibe vâki itirazın iptâline ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davacı vekili ve davalı tarafından yasal süresi içinde temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında inşaat yapımı konusunda anlaşma olduğunu, takip konusu faturaların davalının kendisine imzalatılarak teslim edildiğini, davalıdan olan alacaklarının ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatı istemiyle eldeki davayı açmıştır. Davalı taraf cevap dilekçesinde; 2012 yılında inşaatını ...’ye verdiğini, ancak iki senedir hiç bir şey yapılmadığı, inşaatını kendisinin yaptığını, ustalara ödemeleri kendisinin yaptığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; davacı tarafın davasını ispatlayamadığı kanaatine varılmış, öte yandan davalının mahkeme huzurunda alınan imzalı beyanında dava konusu inşaat ile ilgili olarak kendisinin davacı tarafa 641,00 TL borcu bulunduğunu beyan etmesi karşısında davanın kısmen kabulüne ve davalı aleyhine olan icra takibinin bu miktar üzerinden devamına karar verilmiştir.
28.11.2013 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanan 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun"un (TKHK) amaç başlıklı 1. maddesinde, “Bu Kanunun amacı kamu yararına uygun olarak tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarını koruyucu, zararlarını tazmin edici, çevresel tehlikelerden korunmasını sağlayıcı, tüketiciyi aydınlatıcı ve bilinçlendirici önlemleri almak, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini özendirmek ve bu konudaki politikaların oluşturulmasında gönüllü örgütlenmelerini teşvik etmeye ilişkin hususları düzenlemektir. Tanımlar başlıklı 3. maddesi (ı) sağlayıcı; Kamu Tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye hizmet sunan ya da hizmet sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek ve tüzel kişiyi, (k) Tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya
tüzel kişiyi (l) Tüketici İşlemi; mal veya hizmet piyasalarında Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzer sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” düzenlemeleri bulunmaktadır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır.
Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınmalıdır ve görev hususunda kazanılmış hak söz konusu olmaz.
Somut olayda davacı yüklenici, inşaat yapım hususunda anlaştıkları iş sahibine dava açmış olup, aralarında eser sözleşmesi mevcuttur. Dava açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6502 sayılı Yasa uyarınca görevli mahkeme tüketici mahkemesi olup ..."ta ayrı bir tüketici mahkemesi bulunmadığından mahkemece ara kararıyla "tüketici mahkemesi sıfatıyla" davaya bakılarak karar verilmesi gerekirken asliye hukuk mahkemesi sıfatıyla işin esasının incelenmesi doğru olmamış, kararın açıklanan nedenlerle bozulması uygun bulunmuştur.
Bozma sebebine göre diğer temyiz itirazları incelenmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin ve davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 11.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.