Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/6226
Karar No: 2019/12873

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2019/6226 Esas 2019/12873 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi'nde gerçekleştirilen boşanma davasında, davalı tarafın kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve tazminat talepleri reddedildi. Ancak temyiz eden davalı kadının, dava dilekçesi tebliği usulsüz olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verildi. Kanunlarla ilgili olarak, 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun bilinen adrese tebligatı düzenleyen 10. maddesi, 6099 sayılı Kanun'un 3. maddesi ile eklenen 2. fıkrası ve tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina başlıklı 21. maddesi de detaylı bir şekilde açıklandı. Bu kanunlara göre, önce bilinen en son adres esas alınarak tebligat çıkartılmalıdır. Adres tebligata elverişli değilse ya da tebligat yapılamazsa, adres kayıt sistemindeki adresine şerh düşülerek tebligat çıkartılmalıdır.
2. Hukuk Dairesi         2019/6226 E.  ,  2019/12873 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : Boşanma

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    7201 Sayılı Tebligat Kanunu"nun bilinen adrese tebligatı düzenleyen 10. maddesinin 1. fıkrasına göre, tebligat muhatabın bilinen en son adresinde yapılır. 6099 sayılı Kanunun 3. maddesi ile eklenen aynı maddenin 2. fıkrasına göre ise, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır.
    Aynı Kanunun tebliğ imkânsızlığı ve tebellüğden imtina başlıklı 21. maddesine 6099 sayılı Kanunun 5. maddesi ile eklenen 2. fıkrasında; "Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır" hükmü yer almaktadır.
    Söz konusu 7201 sayılı Kanunun 10. maddesi ile ilgili değişikliğe ilişkin kanun gerekçesinde, kişilere getirilen adres kayıt sistemi zorunluluğu ile birlikte işleyişin kolaylaştığı dile getirilmiş, ancak yapılan yeni düzenlemeyle, öncelikle yine bilinen en son adrese tebligat yapılacağı, tebligatın yapılmasını isteyenin veya tebligatı çıkartan makamın bildirdiği adresin, tebligata elverişli olmadığının anlaşılması ya da bu adrese tebligat yapılamaması halinde, muhatabın 5490 sayılı Kanuna göre, adres kayıt sistemindeki adresinin bilinen en son adresi olarak kabul edileceği ve tebligatın buraya yapılacağı açıklanmış, değişiklik ile birlikte adres kayıt sistemi dışında başkaca adres araştırması yapılmasının gerekmeyeceği vurgulanmıştır.
    7201 saydı Kanunun 21. maddesi ile ilgili değişikliğe ilişkin kanun gerekçesinde ise, 21/1. maddeye göre bilinen en son adrese çıkartılan tebligattan sonuç alınamazsa, 10. madde gereği adres kayıt sistemindeki adres esas alınarak başkaca araştırma yapılmaksızın o adrese tebligat çıkarılacağı açıklanmıştır. Muhatap o adreste hiç oturmamış ya da adresten ayrılmış dahi olsa tebligat iade edilmeyecek, 21/2. madde gereğince işlem yapılacaktır. Bunun yapılabilmesi için de tebligatı çıkaran merciin, adresin, adres kayıt sistemindeki mernis adresi olduğunu tebliğ evrakında belirtmesi gerekmektedir.
    Tüm bu açıklamalar doğrultusunda kişiye önce bilinen en son adresi esas alınarak (bilinen bir adresi yok ise adres kayıt sistemindeki adresi esas alınarak) Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesine göre tebligat çıkartılmalı, adres tebligata elverişli değilse ya da tebligat yapılamazsa, adres kayıt sistemindeki adresine buna ilişkin şerh de düşülerek 21/2. madde uyarınca tebligat çıkartılmalıdır. Muhataba doğrudan Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre tebligat çıkartılması doğru olmaz. Somut olayda mahkemece, dava dilekçesi önce Ödemiş/İzmir’de bulunan bir adrese tebliğe çıkarılmış, tebligatın muhatabın adreste tanınmadığı için bila ikmal iadesi üzerine doğrudan davalının mernis adresine Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre tebliğ edilmiştir. Bu durumda dava dilekçesinin mernis adresine 21/1 ’e göre tebliğ edilmesi, edilememesi halinde 21/2’ye göre tebligat çıkarılması gerekirken doğrudan 21/2’ye göre tebliğ edildiğinden dava dilekçesinin davalı kadına tebliği usulsüzdür. Davalı kadın ise 14.02.2019 tarihinde cevap dilekçesi vermiştir. Somut olayda davalı kadına yapılan dava dilekçesi tebliği usulsüz olup, davalının 14.02.2019 tarihinde verdiği cevap dilekçesinin süresinde verildiğinin kabulü ile davalı kadının delillerinin toplanılması ve sonucuna göre davalı kadının taleplerinin de değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmelerle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeplerle bölge adliye mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 26.12.2019 (Prş.)










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi