Esas No: 2021/676
Karar No: 2021/1836
Karar Tarihi: 20.05.2021
Danıştay 13. Daire 2021/676 Esas 2021/1836 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2021/676
Karar No:2021/1836
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Kurulu
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Radyo ve Televizyon ve Dijital Yayıncılık A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirkete ait "…" logosuyla yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluş tarafından, 24/01/2020 tarihinde gerçekleşen Elazığ ve Malatya depremi üzerine 24/01/2020 ve 27/01/2020 tarihlerinde saat 23:13 ve 18:00 saatlerinde yapılan "Deprem Özel" ve "Ana Haber Bülteni" isimli yayınlarda kriz haberciliğinin hassas dengeleri gözetilmeyerek 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun'un 8. maddesinin 1. fıkrasının (ı) bendinin ihlal edildiğinden bahisle 25.881,00-TL idari para cezası verilmesine ilişkin … tarih ve … karar numaralı Radyo ve Televizyon Üst Kurulu kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesi Hakimliğince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; dava konusu işlemin tesis edilmesine sebep olan 24/01/2020 tarihli yayında kullanılan ifadelerin sahibi yayın konuğunun Prof. Dr. ünvanlı jeofizik yüksek mühendisi olduğu, halen İstanbul Teknik Üniversitesi'nde Maden Fakültesi Jeofizik Mühendisliği'nde öğretim üyesi olarak görev yaptığı ve 'Deprem' konusundaki araştırmaları ile tanındığı bu kapsamda depremi önleme ve deprem politikaları hakkında bilimsel öneri ve eleştiri yapmakta gereken yetkinliğe sahip olduğu, kullanılan ifadelerden önce ekrana depremde yıkılan bir binanın yansıtıldığı söz konusu bina duvarlarının küçük parçalara ayrılarak ufalandığı görüldükten sonra program konuğu tarafından söz konusu ifadelerin kullanıldığı, dolayısıyla tesis edilen işlemin bu kısmında hukuka uygunluk bulunmadığı,
Dava konusu işlemin tesis edilmesine sebep olan 27/01/2020 tarihli yayında geçen haber spikerine ait ifadelerin kendi bakış açısı çerçevesinde siyasilerin tasarruflarına yönelik deprem özelinde öneri ve eleştiri olarak değerlendirilmesi gerektiği, diğer ifadelerin ise ana muhalefet partisi sözcüsüne ait değerlendirmelerin aktarımı olduğu ve haber değeri taşıdığı sonucuna varıldığından tesis edilen işlemde bu yönüyle de hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, uyuşmazlığa konu yayınlarda, kriz haberciliğinde beklenen yayıncılık sorumluluğa ve etik ilkelerinin sınırları aşılarak, panik ortamını ve endişeyi artırıcı bir üslup benimsendiği, Avrupa Konseyi'nin kriz zamanlarındaki haberciliğe ilişkin tavsiye ve ilke kararlarının, haberin veriliş şekli ve dilinin kamu yararı çerçevesinde olması gerektiğini ortaya koyduğu, olağanüstü bir durum olan kriz zamanlarında haberin veriliş şekli ve dilinin her şeyden önce kamu yararını gözetecek bir habercilik anlayışı çerçevesinde olmasının yayıncının temel görev ve sorumluluğu olduğu, Mahkemenin 24/01/2020 tarihli yayına ilişkin gerekçesinin eksik incelemeye dayanan hatalı bir değerlendirme olduğu, konunun uzmanı olan bir bilim insanının kullandığı verilerin, özel bir konuya veya bilimsel bir çalışmaya ait araştırma ya da bilimsel çalışmaların özelliklerini, sonuçlarını yansıtan Hakemli Bilimsel Dergide yayınlanmış olması gerektiği, bu nitelikleri taşımayan verilerin bilimselliğinden bahsedilemeyeceği, Mahkemenin 27/01/2020 tarihli yayına ilişkin gerekçesinde de hukuka uygunluk bulunmadığı, karar gerekçesinde spikere ait ifadelerin, kendi bakış açısı çerçevesinde siyasilerin tasarruflarına yönelik deprem özelinde öneri ve eleştiri olarak değerlendirildiği, olağan dönemlerde dahi ifade özgürlüğünü tamamlayan ve onun kullanılmasını sağlayan basın özgürlüğünün de ifade özgürlüğü gibi sınırsız olmadığı, sosyal görevini yerine getirebilmesi için basının özgür olması kadar sorumluluk bilinci ile hareket etmesinin de şart olduğu, basın özgürlüğünde belli ölçüde abartıya ve hatta tahrik yoluna başvurmak mümkün olsa da bu özgürlüğün aynı zamanda ilgililerin meslek ahlâkına saygı göstererek doğru ve güvenilir bilgi verecek şekilde ve iyi niyetli olarak hareket edilmesini de zorunlu kıldığı; Üst Kurul'un almış olduğu kararın hukuka uygun olduğunu emsal kararların da doğruladığı, Mahkemece hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgiyle çözümü mümkün olmayan ve özel/teknik bilgiyi gerektiren uyuşmazlık konusu yayın hakkında bilirkişi incelemesi yapılmaksızın hüküm kurulmasının usul kuralları bakımından hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin iptaline ilişkin İdare Mahkemesi Hakimliği kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davalıya iadesine,
5. Kullanılmayan …-TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davalıya iadesine,
6. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın ... İdare Mahkemesine gönderilmesine, 20/05/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.