Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/3414
Karar No: 2020/5068
Karar Tarihi: 16.11.2020

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/3414 Esas 2020/5068 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2020/3414 E.  ,  2020/5068 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ(TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA)

    Taraflar arasında görülen davada Diyarbakır 3. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 28.11.2018 tarih ve 2016/874-2018/983 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin ihbar olunan ... vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davacının davalı şirkete borcu karşılığı dört adet çek verdiğini, verilen çeklerin bedellerinin de ödendiğini, bu hususta ibra protokolü düzenlendiğini, ancak ödenen çeklerden sadece...nolu çekin iade edildiğini ileri sürerek toplam 36.000,00 TL bedelli üç adet çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiş, 28.03.2008 havale tarihli dilekçesi ile dava konusu çeklerden 27.11.2007 keşide tarihli 12.000,00 TL bedelli çekin ... tarafından takibe konulduğunu bildirerek adı geçen kişiye karşı da borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı Özilay Gıda İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti. davaya cevap vermemiştir.
    İhbar olunan ... vekili, iyi niyetli üçüncü kişi konumunda olduklarını, keşideci ve cirantalar arasındaki hukukî çekişmeleri bilme ve araştırma yükümlülüklerinin bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacı tarafça dava konusu çeklerin bedellerinin ödendiği ve davacı şirketin ibra edildiğine dair 31.08.2007 tarihli ibraname sunulduğu, ibranamede davalı şirketi temsilen ...’nin imzasının bulunduğu, ibraname ve protokol tarihinde tahsilat makbuzunu imzalayan ...’nin davalı şirketi temsile yetkisinin bulunmadığı, bu sebeple ibraz edilen ibraname ve protokolün davacıyı borçtan kurtarmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine (Kapatılan) Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 2015/16913esas 2016/6074 karar sayılı 07/04/2016 tarihli ilamı ile “ (1) Dava tarihinde yürürlükte bulunan HUMK’da dahili davalı şeklinde bir müessese yoktur. Bu sebeple ...’nin davalı olarak gösterilip, onun hakkında hüküm tesisi isabetsiz olduğu gibi, davacı vekili 09.10.2008 tarihli oturumda ... hakkındaki taleplerini takip etmeyeceklerini bildirdiği halde, adı geçen hakkında yargılamaya devam ile hüküm kurulması da doğru değildir. (2) Davacı uyuşmazlık konusu çeklerin bedellerinin ödendiğini belirterek 31.08.2007 tarihli belgeleri (tahsilat makbuzu, ibra protokolü) ibraz etmiştir. Bu durumda davalı şirket yetkilisi ya da temsilcisi isticvap edilerek (isticvap tarihi itibariyle şirketi temsile yetkili) adı geçen belgeler hakkında beyanının alınması gerekirken ticari sicil kaydı gerekçe gösterilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davalı şirket yetkilisinin uyuşmazlık konusu çeklerin bedellerinin ödendiğine ilişkin 31/08/2007 tarihli tahsilat makbuzu ve ibra protokolü hakkında beyanının alınması için isticvabına karar verildiği, meşruhatlı isticvap davetiyesinin tebliğine rağmen temsilci İlker Açıkgöz"ün belirlenen günde isticvap için çağrıldığı duruşmaya gelmediği, bu nedenle davaya konu çeklerin isticvaba konu belgeler doğrultusunda şirket tarafından tahsil edildiğinin ikrar edilmiş sayılacağı gözetilerek davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm ihbar olunan vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    İhbar olunan ... dosyada davalı sıfatını taşımamaktadır.Mahkemece yalnızca davanın tarafları hakkında hüküm kurulacağı gözetilmeyerek önceki bozma ilamında açıklandığı üzere hakkında hüküm kurulmaması gerekliliğine işaret edilen şahıs aleyhine yeniden hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden ihbar olunan ..."ye iadesine, 16.11.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi