Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/1149 Esas 2020/7267 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1149
Karar No: 2020/7267
Karar Tarihi: 02.12.2020

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/1149 Esas 2020/7267 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi tarafından verilen bir karara göre, cezai şart ve kesinti işleminin iptali davasının yargılamasında, davacı vekilinin istifa dilekçesi mahkeme veya karşı taraf bakımından hüküm ifade edebilmesi için belirli bir süre ve usul ile bildirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ancak dosyanın incelenmesi neticesinde, davacı asile vekilin istifa dilekçesinin usulen tebliğ edilmediği ve davacı vekilinin eldeki dava bakımından vekilliğinin devam ettiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle, yasal hükümler çerçevesinde davacı asile vekilin istifa dilekçesinin usulen tebliği ile belirli bir sürenin beklenmesi gerektiği ve akabinde karar ilamı ile davalının temyiz başvuru dilekçesinin tebliği ile temyiz süresinin beklenmesi gerektiği belirtilerek dosyanın geri çevrilmesine karar verilmiştir. Kanun maddeleri ise şöyledir:
- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Vekilin azli ve istifasının şekli” başlıklı 81. maddesi
- 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 41.maddesi
- 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 11. ve Tebligat Yönetmeliği'nin 18. maddeleri.
3. Hukuk Dairesi         2020/1149 E.  ,  2020/7267 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen cezai şart ve kesinti işleminin iptali davasının yargılaması sonucunda davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hüküm hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelenmesi sonucunda; taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:


    Y A R G I T A Y K A R A R I

    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Vekilin azli ve istifasının şekli” başlıklı 81. maddesinde; “Vekilin azli veya istifasının, mahkeme ve karşı taraf bakımından hüküm ifade edebilmesi için, bu konudaki beyanın dilekçeyle bildirilmesi veya tutanağa geçirilmesi ve gerektiğinde ilgilisine yapılacak tebligat giderinin de peşin olarak ödenmesi zorunludur” denilmiştir.
    1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 41.maddesi gereğince; “Belli bir işi takipten veya savunmadan isteği ile çekilen avukatın o işe ait vekalet görevi, durumu müvekkiline tebliğinden itibaren onbeş gün süre ile devam eder.” 7201 Sayılı Tebligat Kanunu"nun 11. ve Tebligat Yönetmeliği"nin 18. maddeleri uyarınca ise, vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması zorunlu olup, asile yapılan tebligat hüküm ifade etmez.
    Dosyanın incelenmesi neticesinde, 05/04/2018 havale tarihli dilekçede davacı vekili tarafından vekillik görevinden istifa ettiğinin belirtilmesine rağmen, vekilin istifa dilekçesi davacı asile tebliğ edilmeden, karar ilamı ve davalı vekilinin temyiz başvuru dilekçesinin davacı asile tebliğ edildiği görülmüştür. Davacı asile, vekilinin istifası hususunun tebliğ edilmediği ve davacı vekilinin eldeki dava bakımından vekilliğinin devam ettiği anlaşılmaktadır.
    Bu nedenle yukarıda belirtilen yasal hükümler çerçevesinde davacı asile vekilinin istifa dilekçesinin usulen tebliği ile Avukatlık Yasasında belirtilen onbeş günlük sürenin beklenmesi ve akabinde duruma göre karar ilamı ile davalının temyiz başvuru dilekçesinin tebliği ile temyiz süresinin beklenmesi ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın bölge adliye mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 02/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.