Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/3235 Esas 2012/4694 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/3235
Karar No: 2012/4694
Karar Tarihi: 30.03.2012

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/3235 Esas 2012/4694 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)14. Hukuk Dairesi         2012/3235 E.  ,  2012/4694 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 18.01.2006 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve yayla olarak sınırlandırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 19.09.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R
    Davacı Hazine, tapuda davalı adına 361 ada 5 parsel numarası ile kayıtlı taşınmazın gerçekte yayla olduğunu, özel mülkiyete konu teşkil etmeyeceğini ileri sürerek davalı adına olan tapu kaydının iptali ile taşınmazın yayla olarak sınırlandırılmasına karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, bozmadan sonra davanın reddi gerekeceğini bildirmiştir. Mahkemece, dava kabul edilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir.
    Bozmadan sonra yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen 03.06.2008 tarihli raporlarında bilirkişiler çekişme konusu taşınmazın emlak vergisine esas bedeli ve belirlenen piyasa rayiç bedelinin toplamının yarısının 16.213,60 TL olduğunu bildirmiştir. Mahkemece bu bedelin ödenmesi için davalıya muhtıra gönderilmiş ancak bedel ödenmediğinden bahisle dava reddedilmiştir.
    Davalı, dosyada örnekleri mevcut makbuzlarla bilirkişinin bulduğu bedeli davacı Hazine’ye ödediğini iddia etmektedir. Ancak, sunulan makbuz örnekleri okunaklı değildir. Karardan sonra da olsa davalı bilirkişilerin bulduğu bedeli Hazine’ye depo etmişse yasanın kendisine tanıdığı haktan yararlanabileceğinden, bu yön üzerinde durulmalı ve istem elde edilecek sonuca göre karara bağlanmalıdır.
    Diğer taraftan, 11.01.2011 tarihinde kabul edilen 6099 sayılı Kanunun 16.maddesi ile 21/6/1987 tarihli ve 3402 sayılı Kadastro Kanununa 36. maddeden sonra gelmek üzere eklenen “Kamu tarafından açılan davalarda yargılama giderleri” başlıklı 36/A maddesinde;
    “Kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dâhil, yargılama giderine hükmolunmaz” hükmü yer almaktadır.
    Aynı yasanın 17.maddesi hükmü ile 3402 sayılı Kanuna eklenen geçici 11.madde ile de;
    “Bu Kanunun 36/A maddesi hükmü, henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekâlet ücreti dâhil yargılama giderleri için de uygulanır” hükmü getirilmiştir.
    Mahkemece, anılan yasa hükümleri doğrultusunda davalının yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile sorumlu tutulmaması gerekirken, davalıya yargılama gideri ve avukatlık ücreti yükletilmesi de kabul şekli bakımından doğru olmamıştır. Karar, açıklanan nedenlerle bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde iadesine, 30.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.














    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.