Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/3598
Karar No: 2012/4686
Karar Tarihi: 30.03.2012

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/3598 Esas 2012/4686 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)14. Hukuk Dairesi         2012/3598 E.  ,  2012/4686 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 15.04.1999 gününde verilen dilekçe ile irtifak hakkının terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 06.10.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı, 3450 parsel sayılı taşınmaz üzerine davalı lehine 11.12.1989 tarihinde 49 yıl süre ile irtifak hakkı tesis edildiğini, sözleşmenin 7.maddesine göre de 2 yıl üst üste irtifak hakkı bedeli ödenmediğinde bu hakkın terkin edileceğinin kararlaştırıldığını, davalının 1990 yılından sonraki döneme ilişkin irtifak hakkı bedellerini ödemediğini, bu nedenle davalı aleyhine icra takibi yaptıklarını da ileri sürerek terkin talep etmiştir.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, icra takibine konu bedelin ödenmesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.Hükmü, davacı temyiz etmiştir.
    Dava, irtifak hakkının terkini istemine ilişkindir.
    Genel bir anlatımla irtifak hakkı, mülkiyet hakkına tanıdığı yetkilerin mülkiyet hakkından bağımsızlaştırılarak malik tarafından taşınmazın başkasına tahsis edilmesidir. Bu şekilde malik tarafından başkalarına (irtifak hakkı sahibine) bir maldan faydalanma, yararlanma yetkisi veya malike mülkiyet hakkının sağladığı yetkiyi kullanmaktan çekinme borcu yüklenir.
    Somut olayda da; dava konusu 3450 parsel sayılı taşınmaz üzerine davalı lehine inşaat hakkı tesis edilmiştir. Resmi senet içeriğine dahil edilen ve irtifak hakkının içeriğini ortaya koyan 07.12.1989 tarihli taahhüt senedine göre taşınmaz üzerine yat limanı ve yan üniteleri yapılarak işletmeye açılacaktır. Bu
    durumda tesis edilen irtifak hakkının Türk Medeni Kanununun 827. maddesinde düzenlenen üst hakkı olduğu kuşkusuzdur. Üst hakkı Türk Medeni Kanununun taşınmaz mülkiyetinin kısıtlamaları bölümünde 726. maddede düzenlendiği gibi ayrıca irtifak hakları bölümünde de 826 ve devamı maddelerde düzenlenmiştir. Anılan bu maddelere göre, üst hakkı başkasına ait bir arazinin altında veya üstünde sürekli kalmak üzere inşa edilen yapıların mülkiyetinin yapı sahibine ait olmasını sağlayan bir irtifak hakkı sözleşmesidir. Yasanın 827. maddesi hükmü gereğince bu sözleşme ancak, arazi maliki ile yapı maliki arasında resmi memur olan Tapu Sicil Müdürü önünde düzenlenir ve sözleşme içeriği de herkes için bağlayıcıdır.
    Somut olayda; davacı üst hakkının içeriğini ve koşullarını belirleyen resmi senede göre davalının sözleşmeden kaynaklanan edimlerini yerine getirmediğini ileri sürerek terkin istemektedir. Gerçekten de, davacı tarafından 1989-1990 dönemine ait irtifak hakkı bedelinin ödenmediği iddiasıyla davalı aleyhine icra takibi yapılmış, davalının takibe itirazı da kısmen kabul edilerek takibin borçlu olunan miktar üzerinden devamına karar verilmiştir. Davalı taraf da yargılama aşamasında takibe konu bedeli ödemiştir. Mahkemece, irtifak bedelinin ödenmesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Yukarıda da değinildiği gibi irtifak hakkının kapsamını ve tarafların yükümlülüklerini resmi senet içeriği belirler. Resmi senet içeriğine göre davacı tarafından verilen 07.12.1989 tarihli taahhütnamenin 7. maddesinin C/4 bendi uyarınca iki yıl üst üste irtifak bedeli ödenmediği takdirde irtifak hakkı iptal edilecektir. Davalının iki yıl üst üste irtifak hakkı bedelini ödemediği, icra takip dosyası ve bu takibine yapılan itirazın iptali davası ile sabit olmuştur. Sonradan bedelin ödenmesi davalının sözleşmeye aykırı davranışını ortadan kaldırmaz. Taraflar için bağlayıcı olan sözleşmenin ihlal edilmiş olduğu anlaşıldığından davanın kabulü gerekirken yazılı gerekçelerle reddi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, 30.03.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi