Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/7126
Karar No: 2018/499

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/7126 Esas 2018/499 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2017/7126 E.  ,  2018/499 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Hazine ve Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Kadastro sırasında,... köyü 227 ada 4 parsel sayılı 3322,13 m2 yüzölçümündeki taşınmaz avlulu iki katlı kargir ev ve kargir ahır vasfı ile 168 ada 4 parsel sayılı 2957,44 m2 yüzölçümündeki taşınmaz sulu tarla vasfıyla davacı ... adına, 134 ada 2 parsel sayılı 8266,64 m2 yüzölçümündeki taşınmaz susuz tarla vasfı ile davacı ... adına, 170 ada 1, 169 ada 3 ve 205 ada 1 parsel sayılı sırasıyla 8257,19 m2, 968,51 m2 ve 1402,01 m2 yüzölçümündeki taşınmaz ham toprak vasfı ile Hazine adına tespit edilmiştir, aynı yer 134 ada 1 parsel sayılı taşınmaz 122.719,22 m2 yüzölçümü ile mera niteliğiyle sınırlandırılmıştır.
    Davacı ..., 17/06/2010 havale tarihli dilekesi ile ....köyünde bulunan, 205 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kuzeyinde bulunan yaklaşık 200 m2 arsanın, 205 ada 3 parsel sayılı taşınmazın kuzeyinde yaklaşık 300 metre uzunluğundaki su deposu ve rögarların bulunduğu alanın, 227 ada 4 parselin kuzey yönünde bulunan 300 m2 alanlı havuz ve bahçenin, 169 ada 3 ve 170 ada 1 parsel sayılı taşınmazların, 169 ada 2 parsel sayılı taşınmazın bitişiğindeki 250 m2 taşınmazın, kendisine ait olduğu halde adına tespit edilmediği ve adına tespiti yapılan 134 ada 2 parsel sayılı taşınmazın gerçekte 30 dönüm civarında olduğu ancak 8266 m2 olarak tespit edildiği iddiasıyla, taşınmazların adına tapuya kayıt ve tescili istemiyle, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır.
    Mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine, 134 ada 2, 168 ada 4, 170 ada 1, 205 ada 3 parsel sayılı taşınmazlara yönelik davanın reddine, taşınmazların tespit gibi tescillerine, 227 ada 4 parsel sayılı taşınmaza yönelik davanın feragat nedeni ile reddine, taşınmazın tespit gibi tesciline, 134 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağının iptali ile 14/01/2011 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 9906,49 m2"lik alanın tarla vasfı ile davacı adına tapuya ve tesciline, geri kalan kısmın aynı ada ve yeni parsel numarası ile tespit gibi tesciline, 169 ada 3 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile taşınmazın aynı vasıf ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine ve davalı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Çekişmeli 134 ada 2, 168 ada 4, 170 ada 1, 205 ada 3 ve 227 ada 4 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki hüküm kesinleşmiştir.
    Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde, 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesine göre yapılıp 26/05/2010-24/06/2010 tarihleri arasında ilan edilen arazi kadastrosu vardır.
    1-Davalı ... Yönetiminin temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede;
    Orman Yönetimi gerekçeli karar başlığında davalı sıfatıyla gösterilmiş ise de incelenen dosya kapsamına göre, Orman Yönetiminin bu parsellere yönelik açılmış bir davası olmadığı gibi usûlüne uygun bir katılımı da bulunmamaktadır. Keza dava konusu parseller de orman niteliğiyle tespit edilmiş değildir. Bu haliyle Orman Yönetiminin dava ve temyize konu taşınmazlar yönünden taraf sıfatının bulunmadığı anlaşılmakla temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Davalı Hazinenin temyiz itirazlarına gelince;
    İddia ve savunmaya, duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere, bu yolla saptanan dava niteliği dikkate alındığında, mahkemece yapılan araştırma, soruşturma hüküm vermeye yeterli olmadığı gibi davada taraf teşkili sağlanmadığından karar usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; dava ve temyiz konusu 134 ada 1 parsel mera vasfıyla orta malı olarak sınırlandırılmıştır. Bilindiği üzere meraların mülkiyeti hazineye, kullanım hakları taşınmazın sınırları içinde bulunduğu köy ya da kasabaya aittir. Ancak 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanunun 1/2. maddesi ile ... Büyükşehir Belediyesinin sınırları il mülkî sınırları olarak genişletilmiş; bu sınırlar içinde kalan köy ve beldelerin tüzel kişilikleri sona ererek bağlı bulundukları ilçe belediyelerine mahalle olarak katılmışlardır. Bu nedenle, büyükşehir sınırları içinde yer alan Deveboynu köyünün tüzel kişiliği sona ermiş olup, 6360 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinin onüçüncü fıkrası uyarınca, yerine, bağlı bulunduğu ilçe Belediye Başkanlığı geçmiştir. Bu durumda; 5216 sayılı Kanun hükümleri ve 6360 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinin onüçüncü fıkrası gereğince, Deveboynu köyünün bağlı bulunduğu ilçe belediye başkanlığı ile ... Büyükşehir Belediye Başkanlığının huzuruyla davanın görülmesinde yasal zorunluluk bulunduğu halde, ilçe belediyesi ile büyükşehir belediye başkanlığı davaya dahil edilmeden davanın esası hakkında hüküm kurulmuştur. Taraf sıfatı 6100 sayılı Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanununun 114/1-d maddesi uyarınca dava şartı olup istek olmasızın re"sen gözetilmelidir.
    Bundan ayrı, 27/12/2010 tarihli keşif zaptından dava konusu taşınmazlardan 134 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerinde keşif yapılıp yapılmadığı anlaşılamamaktadır, 26/01/2011 havale tarihli ziraat bilirkişi raporu ve aynı havale tarihli orman bilirkişi raporundan 134 ada 1 parsel hakkında rapor düzenlenmediği gibi dava ve temyiz konusu 169 ada 3 parselin hava fotoğrafları üzerindede incelenmediği gibi taraf teşkili sağlanmadan yargılamaya devamla taşınmazlar hakkında yöntemine uygun şekilde orman, mera ve zilyetlik araştırması yapılmadığı görülmüştür.
    Bu sebeplerle, öncelikle dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir davetiye ... ilçe Belediyesine ve ... Büyükşehir Belediye Başkanlığına tebliğ edilerek husumet yaygınlaştırılmalı, sunacakları deliller toplanmalı, yörede mera çalışması yapılıp yapılmadığı araştırılmalı, yapılmış ise bu çalışmaya ilişkin tüm belgeler getirtilmeli, yöreye ait en eski tarihli hava fotoğrafları ile bunlardan üretilen memleket haritaları (orjinal renkli), ve dava (kadastro) tarihinden 15-20 yıl öncesine ilişkin hava fotoğrafları ile bunlardan üretilen memleket haritası ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi, bir ziraat, bir jeolog ve bir jeodezi-fotogrametri mühendisi bilirkişi ile bir fen elemanı yardımıyla, dava konusu taşınmazlardan 134 ada 1 parsel mera olarak sınırlandırıldığından komşu köylerden seçilecek ve taraflarla husumeti veya çıkar ilişkisi bulunmayan mahalli bilirkişilerle birlikte dava konusu 134 ada 1 parsel ve 169 ada 3 parsel sayılı taşınmazların başında yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin, niteliğinin, orman sayılan yerlerden olup olmadıklarının (3116, 4785, 5658 ve 6831 sayılı Kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe
    giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli) orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde, mera sayılan yerlerden olup olmadıkları (Meralar, mülkiyeti Hazineye, kullanım hakkı köy yada kasaba halkına ait, hayvanların otlatılması ve otundan yararlanılması için tahsis edilen veya kadimden beri bu şekilde kullanılan kamu orta malı niteliğindeki taşınmazlardır. Meraların ve öncesi mera olan taşınmazların, üzerlerinde sürdürülen zilyetliğin süresi ne olursa olsun, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla mülk edinilmeleri mümkün değildir. Bu nedenle, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle iktisap koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin ihtilaflı bulunduğu davalarda, çekişmeli taşınmazın mera olduğunun iddia edilmesi, komşu parsel kayıtlarının çekişmeli taşınmaz yönünü mera olarak okuması ya da çekişmeli taşınmazın çevresinde mera bulunması hallerinde, dava konusu taşınmazın öncesinin mera olup olmadığının yöntemine uygun şekilde araştırılmasında zorunluluk bulunmaktadır, Dairemizin 10.10.2017 tarih ve 2016/1599 – 2017/7545 E-K sayılı kararında da belirtilen yöntem), kadimden beri mera olarak kullanılıp kullanılmadıkları araştırılmalı, mera sayılan yerlerden değilse, dere yatağında bulunup bulunmadıkları, derenin aktif olup olmadığı, aktif dere yatağından etkilenip etkilenmediklerinin, üzerinde sürdürülen zilyetliğin, başlangıç ve süresinin, kullanılıp kullanılmadıklarının ve tasarruf sınırlarının ne olduğunun takdirî delil olan mahalli bilirkişi ve tanık sözleri yanında, gerçeğin bir resmi olan en eski tarihli hava fotoğraflarıyla, dava(kadastro) tarihinden 15 - 20 yıl öncesine en yakın tarihli hava fotoğrafları ve bu fotoğraflardan üretilen memleket haritaları ve standart topografik fotogrametri yöntemi ile düzenlenen kadastro haritalarının ölçekleri birbiri ile denkleştirilerek çakıştırılmak suretiyle birbiri üzerine aplike edilerek, özellikle stereoskopik hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelenip dava konusu taşınmazın, bu belgelerde ne şekilde gözüktüğü, üzerinde bulunan bitki örtüsü, varsa ağaçların cinsi yaşı ve adedi, kapalılık oranı ile üzerinde tarımsal faaliyet yapılıp yapılmadığı, tasarruf edilen yerlerden olup olmadığı, tasarruf sınırları bulunup bulunmadığı, mezkur tarihlerde kullanıldığına ilişkin emareler bulunup bulunmadığı, kullanım varsa kullanım durumu hususlarında ayrıntılı anlatımı içeren müşterek imzalı, aplikeli ve açıklamalı rapor alınmalı, belirtilen hususlarda yöntemine uygun şekilde inceleme ve araştırma yapılıp deliller toplandıktan sonra oluşacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, taraf teşkili sağlanmadan, yöntemine uygun şekilde orman, mera ve zilyetlik araştırması yapılmadan, eksik inceleme ile yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
    1-Orman Yönetiminin temyiz dilekçesinin REDDİNE, temyiz harcının istek halinde iadesine,
    2-Davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 24/01/2018 günü oy birliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi