12. Hukuk Dairesi Esas No: 2010/27480 Karar No: 2010/27697 Karar Tarihi: 25.11.2010
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/27480 Esas 2010/27697 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2010/27480 E. , 2010/27697 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul 11. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 24/12/2009 NUMARASI : 2007/1104-2009/1872
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Herhangi bir belgedeki imza ve yazının, atfedildiği kişiye ait olup olmadığı hususunda yapılacak bilirkişi incelemesinin, konunun uzmanınca ve yeterli teknik donanıma sahip bir laboratuvar ortamında, optik araç ve gereçler yardımıyla, grafolojik, grafometrik esaslar içersinde milimetrik mukayeseli ölçümler ve belgelerin niteliğine göre gerekli değişik fenni metodlarla yapılması; bu alet ve yöntemlerle gerek incelemeye konu ve gerekse karşılaştırmaya esas belgelerdeki imza veya yazının tersim, seyir, baskı derecesi, eğim, doğrultu gibi yönlerden taşıdığı özelliklerin tam ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenip karşılaştırılması; sonuçta, imza veya yazının atfedilen kişiye ait olup olmadığının, dayanakları gösterilmiş, tarafların, mahkemenin ve Yargıtay’ın denetimine elverişli bir raporla ortaya konulması; gerektiğinde karşılaştırılan imza veya yazının hangi nedenle farklı veya aynı kişinin eli ürünü olduklarının fotoğraf ya da diğer uygun görüntü teknikleriyle de desteklenmesi şarttır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, hangi ortamda, ne tür teknik cihazlar kullanılarak inceleme yapılıp sonuca varıldığı açıklanmamış; ulaşılan sonucun maddi dayanakları denetime elverişli şekilde ortaya konulmamıştır. Bu nitelikteki bir bilirkişi raporuna dayalı olarak hüküm kurulamaz. Mahkemece yapılması gereken iş, itiraza konu belge asılları ve yöntemince toplanmış karşılaştırmaya esas olabilecek nitelikteki diğer belgeler üzerinde, yukarıda açıklanan yöntem ve ilkelere uygun olarak, yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılması, ortaya çıkacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesidir. Eksik incelemeye ve yetersiz bilirkişi raporuna dayalı hüküm tesisi doğru değildir. (HGK.30.5.2001 tarih ve 2001/12-246E. 2001/467K sayılı kararı) Kabule göre de; borçlunun faize ve faiz oranına itirazları yapılan yargılamada incelenmediği gibi, takibe konu 31.01.2006 vade tarihli 10.000 YTL bedelli bonoda keşide yeri “G.O.PAŞA” olarak yazılmış olup, bu şekilde kısaltılarak yazılan keşide yerinin idari birim olduğu şüpheye mahal bırakmayacak şekilde açık olmadığından anılan bono yönünden de takibin iptaline karar verilmemiş olması isabetsizdir. SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 25.11.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.