(Kapatılan)14. Hukuk Dairesi 2012/91 E. , 2012/4665 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 04.05.2006 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak tapu iptali ve tescil olmazsa tazminat; birleşen davada ise davacı ... ... tarafından ... vd. Aleyhine 13.07.2006 tarihli dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin feshi istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; asıl davada tapu iptali ve tescil talebinin kabulüne, birleşen davanın reddine dair verilen 04.10.2011 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı-birleşen dava davacısı Varlık ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 27.03.2012 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden gelmedi. Karşı taraftan davacı-birleşen dava davalısı vekili Av. ... geldi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafın sözlü açıklaması dinlendi duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Asıl dava, 06.04.2006 ve 24.04.2006 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmelerine dayanılarak 1586 ada 3 parsel numaralı taşınmazda davalıların murisi ... adına kayıtlı 65/401 hissenin tapu kaydının iptali ve tescil, ikinci kademede ise alacak istemine ilişkindir.
Birleşen davada ise; davacı ... ..., gerçek iradesini yansıtmayan 24.04.2006 tarihli satış vaadi sözleşmesinin iptalini istemiştir.
Mahkemece, asıl davada mülkiyete ilişkin istemin reddine, 06.04.2006 tarihli sözleşme sebebi ile ödenen 30.000 TL’nin davalılardan ...’den, 24.04.2006 tarihli sözleşme ile ödenen 1.500 TL’nin de davalı ... ...’ten tahsiline karar verilmiş, birleşen dava ise kabul edilmiştir.
Asıl davanın davacısı ve birleşen davanın davalısı ... ile birleşen davanın davalısı ...’ın temyizi üzerine karar Dairemizin 29.03.2011 tarihli ilamı ile “…İncelenen ilk sözleşmede taşınmazın bedeli 30.000 TL, ikinci sözleşmede ise 1.500 TL olarak kararlaştırılmıştır. Diğer taraftan vekâleten işlem yapan birleşen davanın davalısı Sedat’a verilen 20.04.2006 tarihli vekâletnamede vekile satış vaadi sözleşmesi yapmak üzere yetki de tanınmıştır. Davacı ve birleşen davanın davalısı ...’ın vekâletnamedeki bu açık yetkiye rağmen vekilin vekalet görevini kötüye kullandığına ilişkin bir delil de bulunmamaktadır. Kararlaştırılan satış vaadi bedellerinin davacı tarafından davalılara ödendiği de sabittir. Görüldüğü üzere davacının iddiası senede dayalıdır. Davalılar ve birleşen davanın davacısı senede bağlı olan iddiaya karşı bazı def’iler ileri sürmüş ise de, HUMK’nun 290. maddesi uyarınca senede bağlı olan her çeşit iddiaya karşı def’i olarak ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemlerin de senetle ispatı gerekir. Ne var ki, davalıların ve birleşen davanın davacısının yazılı bir delili yoktur. Aynı yasanın 354. maddesi gereğince de davasını yazılı delille ispat eden tarafa ayrıca yemin teklifi gerekmez. Yapılan bu saptamalara göre asıl davanın kabulü, birleşen davanın ise reddi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır….” gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak, asıl davada tapu iptali ve tescil talebinin kabulü ile 1586 ada 3 parselde davalılar murisi ... adına kayıtlı 65/401 hissenin iptali ile davacı adına tesciline, birleşen davanın ise reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı/birleşen dava davacısı Varlık ... vekili temyiz etmiştir.
1- Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre davalı-davacı ... ...’in diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2- Davacıya 06.04.2006 tarihli ve 7174 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesi ile 3 parsel numaralı taşınmazda davalı ..., murisinden intikal edecek hak ve hissesinin satışını vaat etmiş; 24.04.2006 tarihli ve 8507 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesi ile de aynı taşınmazda davalı ... ... de murisinden intikal edecek hak ve hissesinin satışını vaat etmiştir. Görüldüğü üzere davacı iki ayrı satış vaadi sözleşmesine dayanarak her iki davalıdan tescil talebinde bulunmaktadır.
İptali istenen taşınmaz hissesinin keşif tarihi itibariyle belirlenen değeri 67.423,32 TL üzerinden 4.005 TL harç, 7.263,80 TL vekalet ücreti ve diğer yargılama masrafının davalılardan tahsiline karar verilmiş ise de, dava konusu payın dava tarihi itibariyle toplam değeri 52.859,75 TL olduğundan bu değer üzerinden ve her bir davalı için tescile konu bu pay değerine göre (1/2’şer olarak) vekalet ücreti, harç ve yargılama masrafına ayrı ayrı hükmedilmesi gerektiğinden mahkeme kararının bu hususlara yönelik hükmü doğru görülmemiş ancak yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HUMK"nun 438/VII maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı davalı-davacı ... ...’in diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca kabulü ile mahkeme kararının hüküm fıkrasının 3. bendinin hükümden çıkartılarak yerine “Kabul edilen asıl dava nedeniyle alınması gereken 3.139,86 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 425,25 TL ve 575,95 TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 2.138,66 TL’nin davalılar Varlık ... ve ...’den 1/2’şer şekilde tahsili ile Hazine"ye gelir kaydına” cümlesinin eklenmesine; yine hüküm fıkrasının 5. bendinin hükümden çıkartılarak yerine “Kabul edilen asıl dava nedeniyle davacı ... yararına 6.034,57 TL ücreti vekaletin, davalılar Varlık ... ve ...’den 1/2’şer şekilde alınarak davacıya verilmesine” cümlesinin eklenmesine; ve yine hüküm fıkrasının 7. bendinin hükümden çıkartılarak yerine “Davacı ... tarafından yatırılan 425,25 TL peşin harç, 575,95 TL tamamlama harcı toplamı 1001,20 TL’nin davalılar Varlık ... ve ...’den 1/2’şer şekilde alınarak davacıya verilmesine ayrıca davacı ... tarafından yapılan 910,75 TL yargılama giderinin davalılar Varlık ... ve ...’den 1/2’şer şekilde alınarak davacıya verilmesine” cümlesinin hüküm fıkrasına eklenmesine, mahkeme kararının hüküm fıkrasının bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 900 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacı ...’dan alınarak, davalı ... ...’e verilmesine, 29.03.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.