23. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/6453 Karar No: 2019/4279 Karar Tarihi: 16.10.2019
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/6453 Esas 2019/4279 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı vekili, davalının apartman masraflarını ödemediği gerekçesiyle icra takibi yaptığını, davalının itirazının haksız olduğunu ve iptal edilmesi gerektiğini savunarak dava açmıştır. Mahkeme davalının kooperatif üyesi olmadığını, sadece genel yönetim ve alt yapı giderlerine katılım yükümlülüğü bulunduğunu, davacının giderleri usulüne uygun tespit etmediği için davanın reddine karar vermiştir. Davacı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay, davacının inşaat maliyeti adı altında taleplerini belirtmediğini, bu konuda daha fazla bilgi almak için davacı vekiline sorulması gerektiğini belirtmiştir. Ayrıca kooperatifin yüklenici adına iş yaptığı durumda davalının sadece genel gider aidatlarından sorumlu olduğunu ve bunun araştırılması gerektiğini belirtmiştir. Kararda Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 31. maddesi de vurgulanmıştır.
23. Hukuk Dairesi 2016/6453 E. , 2019/4279 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalının müvekkili tarafından yaptırılan binada 6. kat 20 bağımsız bölüm numaralı taşınmazın maliki olduğunu, davalının yakıt, inşa masrafları, apartmanın ortak kullanımına ait olan asansör, bina arka duvarı yapımı gibi masrafları ödememesi üzerine aleyhinde icra takibine giriştiklerini, davalının borcu olmadığını ileri sürerek icra takibine itiraz ettiğini, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, davalarının kabulü ile davalının haksız ve yersiz itirazının iptaline, davalının alacağın % 20"sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, dava konusu taşınmazı dava dışı yüklenici firmadan anahtar teslim koşulu ile satın aldığını, giderlere katılmakla yükümlü olmadığı gibi kendisinin kooperatif üyesi de olmadığını, alınan kararlara herhangi bir şekilde itiraz edemediğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davalının kooperatif üyesi olmadığı, kooperatiften daire satın alan peşin bedelli üye statüsünde bulunduğu, bu nedenle kendisinden inşaat finansman gideri istenemeyeceği ancak kooperatif bünyesindeki binada kat maliki olması nedeni ile sadece genel yönetim ve alt yapı giderlerine katılım yükümlülüğü bulunduğu, davacının bu giderleri usulüne uygun olarak tespit etmeden davalıdan talepte bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, kooperatif aidatlarının ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 31. maddesi uyarınca hakimin davayı aydınlatma ödevi vardır. Davacı dilekçesinde hem ortak giderler hem de inşaat maliyeti adı altında talepte bulunmuş, bu taleplerin miktarlarının ne olduğu açıklanmamıştır. Yargılama sırasında mahkemece HMK"nın 31. maddesi gereğince bu hususun davacı vekiline açıklattırılarak yargılamaya devam olunması gerekir. Davacı vekili inşaat maliyetinin gerekçesi olarak yüklenici adına inşaat gideri yapması nedeniyle yükleniciden yer alan davalıdan talepte bulunduğunu dilekçesinde belirtmiştir. Kooperatifin yüklenici adına iş yapmış olması halinde yükleniciden bağımsız bölüm alan davalıdan bunu talep etmesi mümkündür. Ayrıca ortak gider aidatlarını da talep edebileceği hususunda tereddüt yoktur. Bu nedenle mahkemece davacı kooperatifin yüklenici adına iş yapıp yapmadığı, bunun ne kadarından davalının sorumlu olduğu talep edilen alacakla genel gider aidatı bulunup bulunmadığı hususları araştırılarak ve HMK 31.maddesi nazara alınarak davanın sonuçlandırılması gerekirken yanılgılı gerekçe ile karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 16.10.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.