Kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak suçundan sanık ... hakkında 27.01.2011 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar kaldırılarak hükmün açıklanmasına ve 5237 sayılı TCK.nın 109/2. madde ve fıkrası uyarınca mahkumiyetine dair; ... Asliye Ceza Mahkemesinin 27.02.2015 gün ve 2014/108 esas, 2015/36 karar sayılı hükmünün süresi içinde Yargıtay"ca incelenmesi sanık tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelendi:
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanığın yokluğunda kurulan hükmün kendisine tebliğ edildiği tarihte UYAP ortamından alınan bilgilere göre cezaevinde olduğunun anlaşılması karşısında, temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede,
Sanığın mağdureye yönelik eylemini cinsel amaçla gerçekleştirmesi nedeniyle cezasında artırım yapıldığı sırada uygulama maddesinin hükümde gösterilmemesi yerinde düzeltilebilir maddi hata olarak değerlendirildiğinden bozma nedeni yapılmamış, ayrıca sanık hakkında hüküm kurulurken 109/2, 109/3-f, 109/5, 35, 62. maddelerinin uygulanması neticesinde belirlenen 1 yıl 3 ay hapis cezası TCK.nın 52. maddesi uyarınca adli para cezasına çevrildiği sırada sonuç para cezası 9.000,00 TL yerine 9.100,00 TL olarak fazla hesaplanmış ise de; 5271 sayılı CMK.nın 231/11. maddesine göre denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işleyen sanık hakkında açıklanması geri bırakılan kararın aynen açıklanması ile yetinilmesi gerektiğinin gözetilmemesi ve kısa süreli olmayan hapis cezasının TCK.nın 49/2 ve 50/1. maddelerine aykırı şekilde adli para cezasına çevrilmesi karşısında, bu husus bozma nedeni yapılmamış ve bu nedenle uygulama aleyhe kabul edilmemiştir. Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre, sanığın delillerin yeterince tartışılmadığına, suçun yasal unsurları itibariyle oluşmadığına, lehe hükümlerin uygulanması gerektiğine dair temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 08.07.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.