17. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/8252 Karar No: 2014/9712
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/8252 Esas 2014/9712 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2014/8252 E. , 2014/9712 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı hakkında tazminat davası açtıklarını, ancak Hürrem"in alacaklılardan mal kaçırmak amacı ile kendisine ait taşınmazı diğer davalıya sattığını öne sürerek ... adına olan tapu kaydının iptali ile yeniden diğer davalı adına tescilini ve davaya konu taşınmaz üzerine devrin önlenmesi amacıyla tedbir konulmasını talep etmiş, mahkemece teminat yatırıldığı takdirde taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmiş, davacı vekilinin teminata yaptığı itiraz reddedilmiş, davacı vekilinin tekrar yaptığı itiraz üzerine ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, verilen karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. HMK"nin geçici 3. maddesinin (1) numaralı fıkrasında istinaf mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar "1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı" vurgulandıktan sonra (2) numaralı fıkrada "Bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26/9/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454 üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur." denilerek HUMK"nin uygulanmasına devam edilecek hükümlerine açıklık getirilmiştir. HUMK"nin uygulanmaya devam edilecek hükümleri, 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454. maddelerdir. Buna göre, HUMK"nin 5236 sayılı Kanunla istinafa başvurma imkânı getiren 426/A ve devamı maddeleri, "1086 sayılı Kanunun 26/9/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla ../...
yapılan değişiklikten önceki" ibaresi ile açıkça kapsam dışı bırakılmıştır. Burada uygulanacağı söylenen HUMK"nin anılan 427 ilâ 454. maddeleri, temyiz incelemesinin usulü ve temyize tâbi kararların kapsamını belirlemektedir ve bu kapsam içerisinde, ihtiyati tedbire ilişkin kararlar yoktur. Başka bir ifadeyle, yollama yapılan HUMK"de ihtiyati tedbir kararlarına yönelik temyiz yolu öngörülmemiştir. Geçici 3. maddenin (3) numaralı fıkrasında ise HMK"de bölge adliye mahkemelerine görev verilen hallerde bu mahkemelerin göreve başlama tarihine kadar 1086 sayılı Kanunun, HMK"ye aykırı olmayan hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir. HMK.nin " Temyiz edilemeyen kararlar" kenar başlıklı 362.maddesindeki "(I) Bölge adliye mahkemelerinin aşağıdaki kararları hakkında temyiz yoluna başvurulamaz:.... (f) Geçici hukuki korumalar hakkında verilen kararlar..." şeklindeki hükümden ihtiyati tedbire ilişkin istinaf mahkemesine yapılacak kanun yolu başvurusunda verilecek kararlara karşı temyiz yoluna başvurulamayacağı anlaşılmaktadır. Ayrıca Yargıtay İçtihatları Birleştirme Hukuk Genel Kurulu"nun 21.02.2014 tarih, 2013/1 esas, 2014/1 karar sayılı ilamı da ilk derece mahkemelerinden verilen ihtiyati tedbir taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı temyiz yoluna başvurulamayacağı yönündedir. Bu bağlamda davacılar vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ilk derece mahkemesi kararına yönelik temyiz başvurusunun, söz konusu karara karşı temyiz başvuru imkanı bulunmadığından reddine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE, 12/06/2014 tarihinde karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere oybirliği ile karar verildi.