Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/14587
Karar No: 2015/18056
Karar Tarihi: 28.10.2015

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/14587 Esas 2015/18056 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2014/14587 E.  ,  2015/18056 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi
    Dava, ... sigortalılığının ve 6111 sayılı Kanundan yararlanabileceğinin tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde davacının sigortalılık talebine dair davanın konusu kalmadığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 6111 sayılı Kanundan yararlanılmasına dair talebin kabulüne dair karar vermiştir.
    Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Özcan Yavaş tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    31.05.2011 tarihinde açılan eldeki davada; davacı, ilk kesintinin yapıldığı tarihten itibaren 2926 sayılı Kanun kapsamında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti ile 6111 sayılı Kanundan yararlanabileceğinin tespitini istemiş, yargılama aşamasında Kurumun davacının 01.06.1999 – 31.12.1999 tarihleri arasında ... sigortalılığını kabul ettiğini bildirmesi üzerine, mahkemece, davacının sigortalılık sürelerinin tespitine yönelik talebi hakkında konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, 6111 sayılı Kanunun yürürlük tarihi itibari ile dava açıldığından davacının Kurum tarafından kabul edilen sigortalılık süresi yönünden 30.11.2010 tarihine kadar olan prim borçları ödemesinin 6111 sayılı Kanuna göre yapılandırılması gerektiğinin tespitine dair karar verilmiştir.
    Dosya kapsamından; 30.05.2011 tarihli talebine istinaden, tarım kredi kooperatifi ve ziraat odası kaydı bulunmayan davacının 06.06.2011 tarihinde ... sigortalılığının tescili Kurumca yapıldığı, ....’nin yazı ve eklerinden, davacının 1999 yılında üretilen tütünün satımı nedeniyle 20.05.1999 tarihinde ... tarafından prim tevkifatı yapıldığı, ....’nin yazı ve eklerinden, 1999 yılı Haziran ayı dönemine ilişkin ürünün tevkifat bildiriminde davacının ismi bulunduğu ve prim tevkifat tutarı belirtildiği, Kuruma yazdığı 25.07.2000 tarihli yazıda ise 2000 yılı haziran dönemine ilişkin tevfiatları gösterir liste ve 20.07.2000 tarihli tevkifata ilişkin makbuz eklendiği ancak 2000 yılı haziran ayına ilişkin tevkifat listesi bulunmadığı, Kurumun 05.10.2012 tarihli yazısında, oda ve tapu kaydı olmayan davacının 01.06.1999 – 31.12.1999 tarihleri arasında ... sigortalılığını kabul ettiğini bildirdiği, davacı vekilinin 03.12.2013 havale tarihli dilekçesinde ve 24.12.2013 tarihli celsede “kurum tarafından istenilen hizmet günleri verildiği ve davanın konusuz kaldığından yokluğunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi ” ilişkin beyanı bulunduğu anlaşılmaktadır.
    Sigortalı olmak, kamu düzenine ilişkin, kişiye bağlı, vazgeçilemez ve kaçınılamaz hak ve yükümlülük doğuran bir hukuksal statü meydana getirmektedir. Kişilerin ve sosyal güvenlik kuruluşlarının bu statünün oluşumundaki rolü, yenilik doğurucu ve iradi bir durum değil, Kanun gereği kendiliğinden oluşan statüyü belirlemekten ibarettir. Dolayısıyla, Sosyal Güvenlik hakkında Hukuk Muhakemeleri Kanununun 307. maddesi kapsamında feragat olanaksızdır ve açıklanan sigortalılığın ve sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davadan da vazgeçilemez. Davacı ancak, anılan Kanunun 123. maddesinde düzenlenen hakkını kullanabilir ve ileride yeniden dava açabilme hakkını saklı tutarak, davalının rızası ile davanın takibinden vazgeçebilir veya Kanunun 150. maddesi hükmü gereğince, davayı takip etmeyerek yenileninceye kadar dosyanın işlemden kaldırılması ve giderek davanın açılmamış sayılması sonucunu elde edebilir.
    Bu nedenle; inceleme konusu davada, davacının isteminin dava tarihi olan 31.05.2011 tarihine kadar ... sigortalılığı tespitine ilişkin olduğu gözetilerek, mahkemece, davadan vazgeçilemeyeceği davacı tarafa bildirilerek, Kurumca davacının kabul edilmeyen ... sigortalılığına ilişkin dönemler yönünden davacı tarafın beyanı alınarak, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 123 veya 150. maddelerinde düzenlenen haklardan birinin kullanımı niteliğinde olup olmadığı kendisine sorulmak suretiyle belirlenmeli; beyanın, anılan anlamlarda kullanıldığı saptandığı takdirde, duruma göre, 123 veya 150. maddesinde öngörülen prosedür işletilmeli, aksi durumda ise, elde edilecek sonuca göre dava konusu istem hakkında karar verilmelidir.
    Bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın, mahkemece, hatalı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, Halil Özdemir"in muhalefetine karşı Başkan ..., Üyeler ..., ..."ın oyları ve oyçokluğuyla 28.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    KARŞI OY

    Davacı, tarımsal faaliyetinden elde ettiği ürün bedellerinden yapılan ... çiftçi prim kesintisi nedeniyle ilk kesintinin yapıldığı tarihten itibaren ... sigortalısı olduğunun tespitini talep etmiştir. Ön inceleme duruşmasında da davacı aynı talebini yinelemiş, mahkeme bu talep üzerinden yargılamaya devam etmiştir.
    Daire çoğunluğu ile aramızdaki uyuşmazlık, davacının talebinin yorumlanması ve Kurum kabulüne göre davanın konusuz kalıp kalmadığı noktasındadır.
    Yargılama aşamasında davalı Kurum tarafından davacının sigortalılığı, 1.6.1999 – 31.12.1999 tarihleri arasındaki süreyle kabul edilmiştir. Davacı duruşmada, Kurum tarafından geriye dönük sigortalılık tespit ve tescili yönünden işlemlerin yapıldığını, sigortalılık tespiti yönünden davanın konusuz kaldığını beyan etmiş, mahkeme de sigortalılık tespitine yönelik talebin konusuz kaldığına hükmetmiştir.
    Daire çoğunluğu, davacını sigortalılık talebinin ilk tevkifattan dava tarihine kadar olduğunu, bu nedenle Kurumca arada kabul edilmeyen sürelerde davanın konusuz kalmayacağını beyan etmektedir.
    Dava tarihi 31.5.2011 dir. Davacının talebi ilk tevkifat tarihinden dava tarihine kadar değildir. Sadece ilk kesintiden itibaren sigortalı olduğunu talep etmiş, sigortalılık süresinin sonunu belirlememiştir. HMK m. 119/1-ğ bendine göre, davacı açık bir şekilde talep sonucunu mahkemeye bildirmesi gerekir. Eğer bildirmemişse hâkim, ön inceleme duruşmasında davacıdan talebini somutlaştırmasını istemesi gerekir. Ayrıca HMK 194 üncü madde uyarınca davacının davasını somutlaştırma yükümlülüğü vardır.
    Somut olayımızda davacı, sigortalılık süresinin tespitini talep ederken başlangıcını belirtmiş ancak sona erdiği tarih yönünden herhangi bir talep belirtmemiştir. Bu durum, dava tarihine kadar sigortalılık istenmiştir şeklinde yorumlanamaz. Davacı, Kurumca kabul edilen sigortalılık sürelerini kabul ettiğini, talebinin karşılandığını, davanın konusu kalmadığını beyan ederek talebini, Kurum kabulü kadar sınırlandırmıştır. Aksi halde hâkimin davacıya hangi tarihe kadar veya hangi tarihler arasında sigortalılık süresi istediğini sorması gerekirdi. Davacının duruşmadaki beyanı ile buna gerek kalmamış, davacı, sigortalılık süresinin tespiti talebini Kurumun kabul ettiği süreler ile sınırlandırmıştır. Dava dosyası yerel mahkemeye geri çevrilerek gerekçeli karar davacıya tebliğ edilmiş davacı yine yerel mahkeme kararını kabullenmiştir. Bu yönüyle mahkemenin sigortalılık sürelerinin tespitine yönelik davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığı yönündeki kararı yerindedir ve onanmalıdır düşüncesindeyim.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi