1. Ceza Dairesi 2018/338 E. , 2019/5157 K.
"İçtihat Metni"(KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)
Nitelikli hırsızlık suçundan Foça Asliye Ceza Mahkemesinin 17/07/2013 tarihli ve 2011/50 esas, 2013/285 sayılı kararı ile 1 yıl 8 ay hapis cezasına hükümlü olup, bu cezasını İzmir/Buca Açık Ceza İnfaz Kurumunda infaz etmekte olan hükümlü ... hakkında firar ettiği gerekçesiyle 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 44/3-ı maddesi uyarınca 20 gün hücreye koyma cezası ile cezalandırılmasına dair anılan Ceza İnfaz Kurumu Disiplin Kurulu Başkanlığının 07/08/2017 tarihli ve 2017/234 sayılı kararına vâki şikâyetin kabulüne ve disiplin cezasının onanması talebinin reddi ile iptaline ilişkin İzmir 1. İnfaz Hâkimliğinin 18/09/2017 tarihli ve 2017/4647 esas, 2017/4870 sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine dair İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesinin 31/10/2017 tarihli ve 2017/711 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;
Dosya kapsamına göre, hükümlünün 20/10/2016 tarihinde, çalıştırılmak üzere götürüldüğü yerden dönmeyerek firar etmesi eylemi nedeniyle, anılan Ceza İnfaz Kurumu Disiplin Kurulu Başkanlığınca disiplin soruşturmasına 2 gün içerisinde, 22/10/2016 tarihinde başlanması gerekmesine rağmen, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 47/2. maddesinde yer alan “Hükümlülerin diğer disiplin cezalarını gerektiren eylemlerinin öğrenilmesinden itibaren derhâl ve en geç iki gün içinde kurum en üst amirince atanan bir görevli tarafından soruşturmaya başlanır.” şeklindeki düzenlemeye aykırı davranılarak, yaklaşık 10 ay sonra 29/07/2017 tarihinde başlandığı ve 07/08/2017 tarihinde bitirildiği ve hükümlü hakkında hücre cezası verildiği, hükümlünün şikayeti ve disiplin cezasının onanması talebi üzerine, İzmir 1. İnfaz Hâkimliğinin anılan kararı ile disiplin soruşturmasının kanuni süreler içinde yapılmadığı gerekçesiyle disiplin cezasının kaldırıldığı anlaşılmışsa da, bu süreye uyulmamasının disiplin cezasını geçersiz hale getirmeyeceği, bu düzenlemenin amacının Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 01/10/2009 tarihli ve 2007/18669 esas, 2009/12712 karar sayılı ilâmı ile Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 22/10/2010 tarihli ve 2010/4826 esas, 2010/6884 karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, hükümlü hakkındaki disiplin cezasının infazı ve kaldırılmasında gecikme yaşanmasını engelleyerek koşullu salıverme yönünden aleyhe sonuç doğurmasının önüne geçilmesi olduğu, disiplin cezası soruşturmasının geç yapılması nedeniyle cezanın infazı ve kaldırılması gecikmişse bile bu durum hükümlünün koşullu salıverme tarihinin belirlenmesi aşamasında dikkate alınarak aleyhe sonuç doğuracak ../..
S/2
şekilde yorumlanmasının önüne geçileceği cihetle, hükümlünün şikayetinin 5275 sayılı Kanunun 47. maddesinde yer alan sürelere uyulmadığı gerekçesi ile kabulüne karar verilemeyeceği gözetilmeksizin, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 03/01/2018 gün ve 94660652-105-35-12286-2017-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi ile Dairemize ihbar ve dava evrakı gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü;
TÜRK MİLLETİ ADINA
1-)Dosya kapsamına göre;
Hükümlünün Buca Açık Ceza İnfaz Kurumunda cezasını infaz ettiği sırada 20.10.2016 günü firar ettiği ve firar fiili ile ilgili olarak aynı gün infaz koruma memurları tarafından tutanak tutulup, hakkında 21.10.2016 tarihinde firar fişi düzenlendiği,
27.07.2017 tarihinde yakalanan hükümlünün cezasının infazı amacıyla İzmir Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna alındığı,
Hükümlü hakkında firar eylemi nedeniyle 29.07.2017 tarihinde muhakkik görevlendirmesi ile soruşturma işlemlerine başlanıldığı, 30.07.2017 tarihinde savunmasını yazılı yada sözlü olarak üç gün içerisinde yapmasının istendiği, hükümlünün yasal süresi içerisinde yazılı yada sözlü savunmada bulunmadığı, 04.08.2017 tarihli disiplin soruşturması raporunun Disiplin Kurulu Başkanlığına sunulduğu ve Disiplin Kurulu Başkanlığı tarafından 07.08.2017 tarihinde hükümlünün 20 gün hücre cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, verilen bu kararın 08.08.2017 tarihinde hükümlüye tebliğ edildiği, hükümlünün 14.08.2017 tarihinde karara karşı İnfaz Hakimliğine şikayette bulunduğu,
İzmir 1.İnfaz Hakimliğinin 18.09.2017 tarihli ve 2017/4647 esas, 2017/4870 karar sayılı kararında “kanunda öngörülen sürede disiplin soruşturmasına başlanmaması nedeniyle verilen disiplin cezasının usul ve yasaya aykırı olduğu....” gerekçesiyle disiplin cezasının onanması talebinin reddi ile 4675 sayılı Yasanın 6. maddesi gereğince tüm sonuçları ile iptaline karar verildiği,
Cumhuriyet Başsavcılığının, İnfaz Hakimliğinin bu kararına karşı yasal süresi içerisinde itiraz ettiği,
İtiraz mercii olarak inceleme yapan İzmir 12.Ağır Ceza Mahkemesinin 31.10.2017 tarihli ve 2017/711 değişik iş sayılı kararı ile itirazın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
2-)Yasal mevzuat ve hukuki değerlendirme;
4675 sayılı İnfaz Hakimliği Kanununun “İnfaz Hakimliklerinin görevleri” başlıklı 4.maddesinin 3.fıkrasına göre; hükümlü ve tutuklular hakkında alınan disiplin tedbirleri ve verilen disiplin cezalarının kanun veya diğer mevzuat hükümlerine aykırı olduğu iddiasıyla yapılan şikâyetleri incelemek ve karara bağlamak,
4675 sayılı İnfaz Hakimliği Kanununun “İnfaz Hakimliğine şikayet ve usulü” başlıklı 5.maddesine göre; Ceza infaz kurumları ve tutukevlerinde hükümlü ve tutuklular hakkında yapılan işlemler veya bunlarla ilgili faaliyetlerin kanun, veya diğer mevzuat hükümlerine aykırı olduğu gerekçesiyle bu işlem veya faaliyetlerin öğrenildiği tarihten itibaren onbeş gün, herhalde yapıldığı tarihten itibaren otuz gün içinde şikâyet yoluyla infaz hâkimliğine başvurulabilir.
Şikâyet, dilekçe ile doğrudan doğruya İnfaz Hâkimliğine yapılabileceği gibi; Cumhuriyet Başsavcılığı veya ceza infaz kurumu ve tutukevi müdürlüğü aracılığıyla da yapılabilir. İnfaz Hâkimliği dışında yapılan başvurular hemen ve en geç üç gün içinde İnfaz Hâkimliğine gönderilir. Sözlü yapılan şikâyet, tutanağa bağlanır ve bir sureti başvurana verilir.
Şikâyet yoluna, kendisi ile ilgili olmak kaydıyla hükümlü veya tutuklu ya da eşi, anası, babası, ayırt etme gücüne sahip çocuğu veya kardeşi, müdafii, kanunî temsilcisi veya ceza infaz kurumu ve tutukevi izleme kurulu başvurabilir.
Şikâyet yoluna başvurulması, yapılan işlem veya faaliyetin yerine getirilmesini durdurmaz. Ancak, infaz hâkimi giderilmesi güç veya imkansız sonuçların doğması ve işlem veya faaliyetin açıkça hukuka aykırı olması koşullarının birlikte gerçekleşmesi durumunda işlem veya faaliyetin ertelenmesine veya durdurulmasına karar verebilir.
4675 sayılı İnfaz Hakimliği Kanununun “İnfaz Hakimliğince şikayet üzerine verilen kararlar” başlıklı 6. maddesinin 1.fıkrasına göre; Şikâyet başvurusu, 5 inci maddede yazılı sürenin geçmesinden sonra veya infaz hâkimliğinin görev ve yetki alanı dışında kalan bir işlem veya faaliyete karşı ya da başvuru hakkı olmayan kimselerce yapılmışsa infaz hâkimi, başvuru dilekçesini esasa girmeden reddeder; şikâyet başvurusu başka bir yargı merciinin görevi içerisinde ise o mercie gönderir.
Aynı maddenin 2.fıkrasına göre; Şikâyet başvurusu üzerine infaz hâkimi, duruşma yapmaksızın dosya üzerinden bir hafta içinde karar verir; ancak, gerek gördüğünde karar vermeden önce şikâyet konusu işlem veya faaliyet hakkında re’sen araştırma yapabilir ve ilgililerden bilgi ve belge isteyebilir; ayrıca ceza infaz kurumu ve tutukevi ile ilgili Cumhuriyet savcısının da yazılı görüşünü alır. (Ek cümleler: 22/7/2010 - 6008/5 md.) Disiplin cezasına karşı yapılan şikâyet üzerine infaz hâkimi, hükümlü veya tutuklunun savunmasını aldıktan ve talep edilen diğer delilleri toplayıp değerlendirdikten sonra kararını verir. Hükümlü veya tutuklu, savunmasını, hazır bulunmak ve vekaletnamesini ibraz etmek koşuluyla avukatıyla birlikte veya avukatı aracılığıyla yapabilir. İnfaz hâkimi gerekli görmesi durumunda hükümlü veya tutuklunun savunmasını ceza infaz kurumunda da alabilir; 3.fıkrasına göre; İnfaz hakimi, inceleme sonunda şikayeti yerinde görmezse reddine, yerinde görürse yapılan işlemin iptaline yada faaliyetin durdurulmasına veya ertelenmesine karar verir; 5.fıkrasına göre; İnfaz hakiminin kararlarına karşı şikayetçi veya ilgili Cumhuriyet savcısı tarafından, tebliğden itibaren bir hafta içinde Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu hükümlerine göre acele itiraz yoluna gidilebilir şeklindeki yasal düzenlemeye göre somut olay değerlendirildiğinde;
Hükümlü hakkında firar eylemi nedeniyle yapılan disiplin soruşturması sonucu Ceza İnfaz Kurumu Disiplin Kurulu Başkanlığı tarafından verilen disiplin cezasına karşı hükümlünün yasal süresi içerisinde yaptığı şikayet üzerine 4675 sayılı İnfaz Hakimliği Kanununun 6. maddesinin 2.fıkrasındaki açık düzenlemeye göre İnfaz Hakiminin hükümlünün savunmasını aldıktan ve talep edilen diğer delilleri toplayıp değerlendirdikten sonra kararını vermesi gerektiği halde savunma alınmaksızın karar verildiği anlaşılmakla, bu karara karşı Cumhuriyet Savcılığınca yapılan itirazın itiraz merciince esasa girilmeksizin öncelikle bu nedenle kabulüne karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde esastan incelenerek reddine karar verilmesi yerinde görülmediğinden kanun yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
3-)Sonuç ve karar;
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yukarıda açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden, İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesinin 31.10.2017 tarihli ve 2017/711 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nin 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 25/11/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.