23. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/6265 Karar No: 2019/4276 Karar Tarihi: 16.10.2019
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/6265 Esas 2019/4276 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı kooperatif, davalıların birinci etapta yapılan sitede üye olduklarını ve borçlu olarak ayrıldıklarını belirterek, davalıların kooperatife 28.000 TL bakiye aidat borcu bulunduğunu ve haksız itiraz ettiklerini iddia ederek, itirazın iptali ile takibin devamına, inkar tazminatı alınmasına ve dava masraflarının davalılardan tahsil edilmesini talep etmiş. Davalı ise kooperatif üyesi olmadığını, peşin bedelle satılan daire için geçmişe dönük aidat borcu adı altında para istendiğini savunarak davanın reddini istemiş. Mahkeme, peşin bedelle daire satılıp paralar tahsil edildikten sonra yeniden üyeler arasında eşitlik esası gerekçe gösterilerek para talep edilmesinin dürüstlük kuralına aykırı olduğunu belirterek, davalı ... aleyhine açılan davanın reddine, davalı ... kooperatif üyesi olmadığından bu davalı aleyhine açılan davanında husumet yönünden reddine karar vermiş. Karar temyiz edilmiş ve tüm temyiz itirazları reddedilmiştir. Kanun maddeleri: Türk Borçlar Kanunu, İcra ve İflas Kanunu, Kanunun Genel Hükümleri ve Ticaret Kanunu.
23. Hukuk Dairesi 2016/6265 E. , 2019/4276 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalıların davacı kooperatifin birinci etapta yapılan sitesine üye olduklarını, üyelikten devir suretiyle borçlu olarak ayrıldıklarını, kooperatif aidat miktarı ve belirlenen miktarların ödeme zamanlarının genel kurul kararlarına göre yapıldığını, davalıların kooperatife 28.000 TL bakiye aidat borcu bulunduğunu, bu nedenle davalılar hakkında icra takibi başlatıldığını, davalının yapılan takibe haksız itiraz ettiğini ileri sürerek; davalıların haksız itirazının iptali ile takibin devamına, alacağın %20 si oranında inkar tazminatı alınmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ..."e vekaleten kendi adına asaleten davalı ... cevabında; kooperatife peşin bedelli üye olduğunu, kooperatifin ferdileşme işleminden 8-9 yıl sonra böyle bir dava açmasının hukuken dayanaktan yoksun olduğunu, peşin bedelle satılan daire ile ilgili geçmişe dönük aidat borcu adı altında para istendiğini, davalı ... yönünden davanın husumet nedeniyle de reddi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davalıdan üyelik esnasında peşin bedelin alınması, davalının kooperatife ortak olarak kaydedilmesi, ferdileşme işlemi yapılarak davalıya bağımsız bölümün teslim edilmesi nedeniyle genel kurulca alınmış bir karar bulunmasa bile geçen süre içerisinde herhangi bir talep olmaması nedeniyle ve birden çok dairenin aynı şekilde satılması nedeniyle yönetim kuruluna peşin bedelle daire satma yetkisi verildiği kanaatine varıldığı, peşin bedelle daire satılıp paralar tahsil edildikten sonra yeniden üyeler arasında eşitlik esası gerekçe gösterilerek para talep edilmesinin dürüstlük kuralına aykırı olduğu gerekçesiyle davalı ... aleyhine açılan davanın reddine, davalı ... kooperatif üyesi olmadığından bu davalı aleyhine açılan davanında husumet yönünden reddine karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 16.10.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.