Esas No: 2019/2573
Karar No: 2021/983
Karar Tarihi: 20.05.2021
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2019/2573 Esas 2021/983 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2019/2573
Karar No : 2021/983
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Bilgi Teknolojileri Yayıncılık Tanıtım ve Danışmanlık Hizmetleri Ticaret A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Altıncı Dairesinin 24/04/2019 tarih ve E:2015/5087, K:2019/2964 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Çevre ve Şehircilik Bakanlığının … tarih ve … sayılı oluru ile onaylanan İzmir-Manisa Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planının, İzmir ili, Balçova ilçesi, ... mahallesi, … pafta, … ada, … ve … parsel sayılı taşınmazlara ilişkin kısmının iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Altıncı Dairesinin 24/04/2019 tarih ve E:2015/5087, K:2019/2964 sayılı kararıyla;
Leke plan niteliğinde bulunan dava konusu planın ölçeği (1/100.000) gözönünde bulundurulduğunda parsel bazında kararların üretilmesinin mümkün olamayacağı, genel arazi kullanım kararlarının değerlendirildiği, planın bölge ve havza bazında ve mevzuata uygun olarak tesis edildiği, planlama bölgesinde, koruma kullanma dengesinin gözetilmesi gerektiği alanlarda yapılaşmalarda keyfiliğin önlenmesi ve azami ölçüde korumanın sağlanması için alt ölçekli plan kararlarına esas olacak yapılaşma şartlarını ortaya koyan genel arazi kullanım kararlarının üretildiği, sit alanı belirlemesinin 2863 sayılı Kanun uyarınca Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından alınan kararlar dikkate alınarak yapıldığı, anılan Kanun uyarınca tescil edilen sit alanlarının paftalara aktarıldığı, sit statüsünde değişiklik olması halinde bu planda değişikliğe gerek olmaksızın alt ölçekli planların onaylanabileceği, öte yandan dava konusu plan hükümlerine göre, bu planın onay tarihinden önce mevzuata uygun onaylanmış imar planları ile mevzii imar planlarının geçerli olduğunun kabul edildiği, bu planlar uyarınca yapı ruhsatı, yapı kullanma izni ve işyeri açma ve çalışma ruhsatı alınan ve bu ruhsatlara uygun olarak faaliyetlerin sürdürüldüğü yapıların bulunduğu alanlarda bu kullanımların devamına da olanak sağlandığı göz önünde bulundurulduğunda, dava konusu planda, taşınmazlar için leke olarak getirilen kullanım kararlarında şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu Çevre Düzeni Planı ile kentin belli bir bölgesine ayrıcalıklı imar hakkı tanındığı, uyuşmazlık konusu parsellerin çevresi turizm alanı olarak belirlenmiş iken, bu parsellerin doğal sit olarak öngörülmesinde şehircilik ilkelerine ve planlama esaslarına uyarlık bulunmadığı, parsellerin turistik ticaret alanı olarak belirlenmesi gerektiği, dava konusu planın geneline yönelik olarak mekansal strateji planı yapılmadan çevre düzeni planınca bu görevin üstlenilmesinin planlama hiyerarşisine aykırı olduğu, İzmir ve Manisa illerinin birlikte planlanmaması gerektiği, çevre düzeni planı yapım yöntemine ve amacına aykırı olarak alt ölçekli planların konusuna girecek ayrıntıda hazırlandığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Altıncı Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Altıncı Dairesinin temyize konu 24/04/2019 tarih ve E:2015/5087, K:2019/2964 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 20/05/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.