20. Hukuk Dairesi 2017/7123 E. , 2018/494 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili ve ihbar olunan Orman Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar... dava dilekçesinde sınırlarını bildirdikleri; .... köyünde bulunan taşınmazlarının tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararlarına oluştuğunu iddia ederek, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adına tescilini asliye hukuk mahkemesinden istemişlerdir. Mahkemece, çekişmeli taşınmazın değeri dikkate alınarak dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle reddine karar kesinleştiğinde dosyanın görevli sulh hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, görevsizlik kararının itirazsız kesinleşmesi ve talep üzerine dosya sulh hukuk mahkemesine gönderilmiştir.
Sulh hukuk mahkemesince yapılan yargılama sonucunda ... tarafından açılan davanın açılmamış sayılmasına, .... tarafından açılan davanın kabulü ile 06/10/2011 tarihli fen bilirkişi rapor ve krokisinde (A) harfiyle gösterilen 19.927,85 m²’lik taşınmazın adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından esasa ve yargılama giderlerine yönelik temyiz edilmiştir. Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 30/06/2014 tarih ve 2014/1790 E. - 2014/6965 K. sayılı kararıyla hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “İncelenen dosya kapsamına göre dava, 29.06.2007 tarihinde 15000,00.-TL değer gösterilerek açılmış, asliye hukuk mahkemesince yerel bilirkişi beyanı esas alınarak görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh hukuk mahkemesince yapılan keşif sırasında bilgisine başvurulan ziraat bilirkişisince taşınmazın 1 m²"sinin değeri 0,879.-TL olduğu, taşınmazın toplam değerinin 18.927,85 X 0,879 = 17.516,58.-TL olduğu açıklanmıştır. Görev hususu kamu düzenine ilişkindir ve mahkemece yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın geçici 1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1086 sayılı HMUK’nın 1 ve 8. maddeleri ve dava tarihi esas alındığında, taşınmazın değeri sulh hukuk mahkemesinin görev sınırını geçmiş olması nedeniyle sulh hukuk mahkemesince görevsizlik kararı verilip dosyanın görevli asliye hukuk mahkemesine gönderilmesi gerekir” değerlendirmesinde bulunulmuştur. Mahkemece görevsizlik kararı verilmiş, dosya asliye hukuk mahkemesine gönderilmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucu “Davacı ... tarafından açılan davanın HUMK"nın 409 ve HMK"nın 150. maddeleri uyarınca açılmamış sayılmasına, davacı ... tarafından açılan davanın kabulü ile Burdur ili, Merkez ilçesi, Karakent köyünde bulunan Harita Mühendisi bilirkişi ...."ın 06/10/2011 tarihli raporu ve ekli krokisinde (A) harfi ile gösterilen 19.927,85 m² yüzölçümündeki tarla vasfındaki taşınmazın davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline” karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili ve ihbar olunan Orman Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 20/07/1993 tarihinde askı ilânı yapılarak kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından orman kadastrosu, eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada (A) harfi ile gösterilen 19.927,85 m2 yüzölçümündeki çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen kişi yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, davacılardan ...’ın davasının açılmamış sayılmasına karar verildiği halde kendisini vekille temsil ettiren Hazine yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru görülmemiş ise de bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzletilerek onanması uygun görülmüştür. Bu nedenle, hükmün 5 nolu bendinde “...Hazineye gelir kaydedilmesine,” ibaresinden sonra gelmek üzere, “hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 1.500.00.-TL maktu vekalet ücretinin davacı ...’dan alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davalılara ödenmesine” ibaresi eklenmesi suretiyle hükmün düzeltilmesine, düzeltme nedenine göre davalıların diğer temyiz itirazlarının reddi ile hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 24/01/2018 günü oy birliği ile karar verildi.