22. Hukuk Dairesi 2016/12219 E. , 2019/9533 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı nezdinde veri hazırlama ve işleme elemanı olarak çalışmakta iken iş sözleşmesinin işveren tarafından geçerli bir nedene dayanmaksızın feshedildiğini, işe iade davası neticesinde ... 17. İş Mahkemesinin 2013/237 esas sayılı dosyası ile müvekkilinin işe iadesine karar verildiği, işe iade kararının Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiğini, hak düşürücü süre içerisinde işe başlatılmak amacıyla işverene başvuruda bulunulmasına rağmen davalı işveren tarafından başka bir ilde çalışmasının teklif edildiğini, işverenin işe başlatma iradesinin samimi olmadığını, bunun üzerine ... 14. İcra Müdürlüğünün 2014/25028 sayılı takip dosyası ile davalı aleyhinde işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süreye ilişkin ücret ve diğer haklarının tahsili amacıyla takip başlatılmasına rağmen davalı tarafından haksız şekilde takibe itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali ile davalı aleyhine %20"den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili, davacının işe davet edildiğini, işe davetin samimi olduğunu, yeni dönemde ... "da veri hazırlama hizmetleri konusunda ihale alınmadığını bu sebeple aynı işyerinde çalışmasının teklif edilmediğini, taraflar arasındaki iş sözleşmesine göre davacının Türkiye sınırları içerisindeki diğer işyerlerinde de çalışmayı kabul ettiğini, davacının takip konusu işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süreye ilişkin ücret ve diğer haklara hak kazanamadığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalı işverenin Ankara"da işyeri bulunmasına rağmen davacıyı il dışında görevlendirdiğinin anlaşılmasına göre davalının talebinin samimi olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Temyiz:Karar süresi içerisinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.Gerekçe:6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 27. maddesinde yer bulan “Hukuki Dinlenilme Hakkı” gereğince davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hakkın yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir. Mahkeme, iki tarafa eşit şekilde hukukî dinlenilme hakkı tanıyarak hükmünü vermelidir. Anayasa"nın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olan hukukî dinlenilme hakkı, adil yargılanma hakkı içinde teminat altına alınmıştır. Bu hakka, tarafın hâkime meramını anlatma hakkı ya da iddia ve savunma hakkı da denilmektedir. Ancak, hukukî dinlenilme hakkı, bu ifadeleri de kapsayan daha geniş bir anlama sahiptir. Bu hak çerçevesinde, tarafların gerek yargı organlarınca gerekse karşı tarafça yapılan işlemler konusunda bilgilendirilmeleri zorunludur.
Dosya içeriğine göre, bilirkişi raporu 15.12.2015 tarihinde dosyaya ibraz edilmiş olup; 16.12.2015 tarihli mahkeme celsesinde raporun davalıya tebliği yönünde karar verilmiştir. Dosyada raporun davalıya tebliğ edildiğine ilişkin tebliğ mazbatası yer almamakta ise de, davalı vekilinin 29.12.2015 tarihli dilekçesinde 22.12.2015 tarihinde raporun tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Uyapta yer alan tebliğ mazbatasında tebliğ tarihi yer almamakta olup; PTT ekranından yapılan sorguılamada da tebliğ tarihinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu sebeple davalı vekilinin belirttiği tarih tebliğ tarihi olarak kabul edilmelidir. Davalı vekili bahse konu dilekçesinde rapora itiraz süresinin dolmadığını, en yakın tarihe duruşma günü verilmesini de talep etmiştir. Bilirkişi raporuna karşı beyanda bulunmak için tebliğden itibaren iki hafta süre bulunmaktadır. Ne var ki; mahkemece, bilirkişi raporuna karşı beyanda bulunma süresi dolmadan ve davalı tarafından açıkça bilirkişi raporuna karşı süresi içerisinde beyanda bulunulacağı belirtilmiş olmasına karşın dosya karara çıkartılmıştır. Davalı tarafın bilirkişi raporuna karşı beyan süresi dolmadan, davalı tarafın hukuki dinlenilme hakkı ihlal edilerek karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 24.04.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.