Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/854
Karar No: 2020/9172
Karar Tarihi: 17.12.2020

Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/854 Esas 2020/9172 Karar Sayılı İlamı

Özet:


İzmir 6. Sulh Ceza Mahkemesi'nde görülen davada sanık uyuşturucu madde bulundurmak suçundan tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine mahkum edilmiş, ancak bu tedbire uymaması nedeniyle yeniden mahkum edilmiştir. Ancak temyiz edildiğinde, mahkeme kararı bozulmuştur. Bozma sebepleri şöyle açıklanmıştır: (1) Sanık hakkında basit yargılama usulünün uygulanması gerektiği ve sonuç cezanın dörtte bir oranında indirilmesi gerektiği belirtilmiştir. (2) Sanık hakkında tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin uygulanması koşullarının bulunmadığı belirtilmiştir. (3) Sanık savunma hakkı kısıtlanarak mahkum edilmiştir. Kanun maddeleri: Türk Ceza Kanunu'nun 191. ve 7. maddeleri, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223. maddesi, 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi, 5320 sayılı Kanun'a eklenen geçici 7. madde.
10. Ceza Dairesi         2020/854 E.  ,  2020/9172 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkeme : İZMİR (Kapatılan) 6. Sulh Ceza Mahkemesi
    Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
    Hüküm : Tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması üzerine mahkûmiyet

    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
    Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipinin belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1) Suç tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan TCK"nın 191. maddesinde sanığa isnat edilen suç için temel ceza miktarının "bir yıldan iki yıla kadar hapis cezası" olarak belirlendiği; hükümden sonra yürürlüğe giren 5271 sayılı CMK"nın 17/10/2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanun"un 24. maddesi ile başlığı ile birlikte yeniden düzenlenmiş olan "Basit Yargılama Usulü" başlıklı 251. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Asliye Ceza Mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir." şeklindeki düzenlemeye, 7188 sayılı Kanun"un geçici 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan "01/01/2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz." şeklindeki düzenleme ile sınırlama getirilmiş ise de; Anayasa Mahkemesi"nin 19/08/2020 tarihli 31218 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan, 25/06/2020 tarihli ve 2020/16 esas, 2020/33 sayılı iptal kararı ile, "...kovuşturma evresine geçilmiş..." ibaresinin, aynı bentte yer alan "... basit yargılama usulü..." yönünden Anayasa"ya aykırı bulunarak iptaline karar verilmesi sebebiyle kovuşturma evresine geçilmiş olan ve basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden 7188 sayılı Kanun"un 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan düzenlemenin iptal edildiği anlaşıldığından; Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümesi mümkün olmayıp, Ceza Muhakemesi Kanunu"nda yapılan değişikliklerin ise derhal uygulanması gerekmekle birlikte, basit yargılama usulü uygulanan olaylarda CMK"nın 251. maddesinin 3. fıkrasına göre; " mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir." şeklindeki düzenleme karşısında, Anayasa Mahkemesinin anılan iptal kararının neticeleri itibarıyla maddi ceza hukukuna ilişkin olduğunun ve CMK"nın 251. maddesinin 3. fıkrasında yer alan düzenlemenin sanık lehine sonuç doğurabilecek nitelikte olduğunun anlaşılması karşısında, TCK"nın 7. maddesi ile CMK"nın 251. maddesi hükümleri gözetilmek suretiyle sanık lehine olan uygulamanın belirlenerek yerine getirilmesi ve gereği için dosyanın, "Basit Yargılama Usulü" yönünden yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    2) Sanık hakkında, bu eylemi nedeniyle tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulandığı, dolayısı ile hükümden önce 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesi ve aynı Kanunun 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca, 191. madde hükümleri çerçevesinde "hükmün açıklanmasının geri bırakılması" kurumunun uygulanma koşulları bulunmadığı anlaşılmakla, sanığın bu suçu başka bir davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra, işlemiş ise 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” ve tedavi ve/veya denetimli serbestlik kararı veren ilgili mahkemeye ihbarda bulunulmasına karar verilmesi; aksi halde 6545 sayılı Kanun"un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 7. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, yargılamaya devam olunarak, hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ile hüküm kurulması,
    3) Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine sanığın uymadığının bildirilmesi üzerine, Mahkemece sanığa "tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uymadığının iddia edilmesi nedeniyle, duruşmaya gelip bu konuda beyanda bulunması veya diyeceklerini duruşma gününe kadar yazılı olarak bildirmesi gerektiği, mazeretsiz olarak duruşmaya gelmediği ve diyeceklerini yazılı olarak bildirmediği takdirde tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uymadığı kabul edilerek hakkında hüküm kurulacağı" uyarısını içeren davetiye usulüne uygun tebliğ edilmesi gerektiği halde, yukarıda belirtilen nitelikte davetiye usulüne uygun tebliğ edilmeden veya sanık dinlenmeden sanığın yokluğunda savunma hakkı kısıtlanarak tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uymadığından bahisle hakkında mahkûmiyet hükmü kurulması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 17/12/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi