Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/4783
Karar No: 2018/1248
Karar Tarihi: 26.02.2018

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/4783 Esas 2018/1248 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2016/4783 E.  ,  2018/1248 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 31/12/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız şikayet nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 09/02/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ile davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, haksız şikayet nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı vekili, müvekkilinin oturmakta olduğu sitede davalı ile birlikte site yönetiminde görev yaptığını, davalının görevi bıraktıktan 2 yıl sonra müvekkili hakkında şikayette bulunduğunu, müvekkili hakkında dolandırıcılık ve zimmet suçundan soruşturma başlatıldığını, yapılan soruşturma sonucunda dolandırıcılık ve zimmet suçundan takipsizlik kararı verildiğini, davalının siteye olan demirbaş borcunun istenmesi üzerine davacıyı haksız ve kötüniyetli olarak şikayet ettiğini, takipsizlik kararından sonra davalının sitedeki tüm posta kutularına soruşturma dosyasındaki bilirkişi raporunu değiştirerek üzerine kendi el yazısı ile savcılık kararının yanlış olduğunu ima eden ve davacıyı suçlayan bildiriler attığını belirterek, müvekkilinin uğradığı manevi zararın giderilmesini istemiştir.Davalı vekili, müvekkilinin site başkan yardımcılığı yaptığını, siteye herhangi bir borcu bulunmadığını, yönetime dair hususlarda davacının tek başına hareket etmesi, bilgi istendiğinde verilmemesi, müvekkilini sürekli konu dışı bırakması nedeniyle şüphe duyarak parayı bir süre ödemediğini, dolandırıcılık ve zimmet suçlarından şikayetçi olmadığını, sadece defterlerin ve banka hesaplarının incelenmesini istediğini, kişilik haklarına bir kasıt bulunmadığını, soruşturma dosyasındaki bilirkişi raporuna el yazısı ile yazılan kısımların raporda tespit edilemediği belirtilen fişlerin, koçanların tüm site maliklerince ellerindeki belgelerden kontrol edilmesi isteği ve birtakım manevi yazılardan ibaret olduğunu, savcılığın suç vasfının kendisine kusur olarak yüklenemeyeceğini, şikayetin sebebinin kesinlikle demirbaş borcunun ödenmemesi olmadığını, soruşturma aşamasında alınan bilirkişi raporunda koçanlarda eksiklik tespit edilmemekle birlikte tarihlerde bir tutarsızlık olduğunun tespit edildiğini belirterek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, davacı yanda meydana gelen üzüntünün dilekçe ile alındığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Şikayet hakkı, diğer bir deyimle hak arama özgürlüğü; Anayasa’nın 36. maddesinde; “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir” şeklinde yer almıştır. Hak arama özgürlüğü bu şekilde güvence altına alınmış olup; kişiler, gerek yargı mercileri önünde gerekse yetkili kurum ve kuruluşlara başvurmak suretiyle kendilerine zarar verenlere karşı haklarının korunmasını, yasal işlem yapılmasını ve cezalandırılmalarını isteme hak ve yetkilerine sahiptir.
    Anayasa’nın güvence altına aldığı hak arama özgürlüğünün yanında, yine Anayasanın “Temel Haklar ve Hürriyetlerin Niteliği” başlığını taşıyan 12. maddesinde herkesin kişiliğine bağlı dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve özgürlüklere sahip olduğu belirtildikten başka, 17. maddesinde de, herkesin yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahip bulunduğu da düzenleme altına alınmış bulunmaktadır. Türk Medeni Kanunu’nun 24. maddesinde, kişilik haklarına yapılan saldırının unsurları belirtilmiş ve hukuka aykırılığı açıklanmıştır. 25.maddesinde ise, kişilik haklarına karşı yapılan saldırının dava yolu ile korunacağı açıklanmış, BK’nun 49. maddesinde ise saldırının yaptırımı düzenlenmiştir.Hak arama özgürlüğü ile kişilik haklarının karşı karşıya geldiği durumlarda; hukuk düzeninin bu iki değeri aynı zamanda koruma altına alması düşünülemez. Daha az üstün olan yararın, daha çok üstün tutulması gereken yarar karşısında o olayda ve o an için korumasız kalmasının uygunluğu kabul edilecektir. Hak arama özgürlüğü, diğer özgürlüklerde olduğu gibi sınırsız olmayıp kişi salt başkasını zararlandırmak için bu hakkı kullanamaz. Bu hakkın hukuken korunabilmesi ve yerinde kullanıldığının kabul edilebilmesi için şikayet edilenin cezalandırılmasını veya sorumlu tutulmasını gerektirecek yeterli kanıtların mevcut olması da zorunlu değildir. Şikayeti haklı gösterecek bazı emare ve olguların zayıf ve dolaylı da olsa varlığı yeterlidir. Bunlara dayanarak başkalarının da aynı olay karşısında davalı gibi davranabileceği hallerde şikayet hakkının kullanılmasının uygun olduğu kabul edilmelidir. Aksi halde şikayetin hak arama özgürlüğü sınırları aşılarak kullanıldığı, kişilik değerlerine saldırı oluşturduğu sonucuna varılmalıdır.Somut olayda, davacı ile birlikte site yönetiminde görev alan davalının şikayet dilekçesinde davacının kişilik haklarına saldırı teşkil eden bir ifade bulunmadığı, anayasal şikayet hakkını kullandığı, şikayetçi olmasında az da olsa birtakım emareler bulunduğu anlaşılmakla, şikayetin olağan kuşku üzerine somut emarelere dayandırılarak yapıldığının kabulü ile istemin tümden reddi gerekirken, şikayetin haksız olduğundan bahisle istemin kısmen kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA; bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 26/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi