12. Hukuk Dairesi Esas No: 2010/28187 Karar No: 2010/27622 Karar Tarihi: 25.11.2010
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/28187 Esas 2010/27622 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2010/28187 E. , 2010/27622 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İskenderun İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 16/12/2009 NUMARASI : 2009/969-2009/907
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : 7201 Sayılı Tebligat Kanununun 35/son maddesi hükmüne göre "...kamu kurum ve kuruluşları ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına ve ticaret sicillerine..." bildirilen adreslere tebligat yapılamaması halinde, değiştirilen adres bu yerlere bildirilmediği takdirde muhataba doğrudan 35.madde uygulanarak tebligat yapılabilir. Bir başka deyişle daha önce aynı adrese yöntemince tebligat yapılması koşulu aranmaz. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun adres beyanında bulunabilecek ilgilileri belirleyen ve bildirim yükümlülüğü başlığını taşıyan 50.maddesinin (2) numaralı bendinde ise "Yerleşim yeri adreslerinin tutulmasında kişilerin yazılı beyanı esas alınır. Bildirim, nüfus müdürlüklerine ve dış temsilciliklerimize adres beyan formuyla yapılır. Yerleşim yeri adresi aynı konut olan ailenin ergin fertleri, birbirlerinin yerine adres beyanında bulunabilirler." düzenlemesine yer verilmiş ve aynı hüküm Adres Kayıt Sistemi Yönetmeliğinin 13/2 maddesinde de yer almıştır. Somut olayda İskenderun İlçe Nüfus Müdürlüğünün gönderdiği adres beyan formunun bizzat borçlu tarafından 1.4.2009 tarihinde nüfus müdürlüğüne verildiği görülmüş olup, beyan edilen bu adres Tebligat Kanununun 35.maddesinde belirtilen resmi mercilere bildirilen adres niteliğinde olduğundan alacaklının 7201 Sayılı Kanunun 35.maddesine göre tebligat yapılması talebinin icra müdürlüğünce kabul edilmesi gerekir. O halde mahkemece şikayetin kabulü ile icra müdürlüğünün istemin reddi yönündeki işleminin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 25.11.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.