Abaküs Yazılım
6. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/230
Karar No: 2020/228
Karar Tarihi: 28.01.2020

Yağma - hakaret - tehdit - Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2017/230 Esas 2020/228 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, katılanın bürosuna giderek 500.000 TL ödemesi gerektiğini, aksi takdirde zarar vereceğini ve kendisini tetikçi olarak tanıtarak tehdit etmiştir. Ayrıca, katılanın cep telefonuna defalarca telefon etmiş ve kendisini öldüreceğini söyleyerek tehdit etmiştir. Bu eylemlerinin bir bütün halinde tek bir yağmaya kalkışma suçunu oluşturduğu belirtilmiştir. Sanık, hakaret ve tehdit suçlarından da yargılanmıştır. Hakimler Kurulu, sanığın yağma suçundan beraat etmesine, hakaret suçunda verilen hükümde ise usul ve yasaya uygun bulunan hükmün onanmasına karar vermiştir. Ancak, sanığın yağma suçunda mahkûmiyetine hükmedilmesine ilişkin kararda ise suç vasfında yanılgı olduğu gerekçesiyle bozulmuştur. Bu karar, İmar Kanunu'nun 32. maddesi ve yağma suçunun yer aldığı Türk Ceza Kanunu'nun 149. maddesi gibi kanun maddelerinin doğru anlaşılması açısından önemlidir.
6. Ceza Dairesi         2017/230 E.  ,  2020/228 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Yağma, hakaret, tehdit
    HÜKÜM : Beraat, Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    1-Sanık ... hakkında, katılan ...’e karşı hakaret suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre, sanık ... savunmanının temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve yasaya uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
    2-Sanık ... hakkında, katılan ...’ya karşı yağma suçundan kurulan beraat; katılan ...’e karşı alacağın tahsili amacıyla tehdit suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
    Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    Sanık ...’nin amcası...ile katılan ..."nın müvekkili olan ... arasında 01/11/1990 tarihinde aktedilen kat karşılığı inşaat sözleşmesine istinaden yapılan inşaatın ruhsatsız olması nedeniyle Bornova Belediye Başkanlığı Encümeni’nin 12/01/1995 gün ve 70 sayılı kararı ile İmar Kanununun 32. maddesi uyarınca yıkım kararı verildiği; davacı ... tarafından Bornova 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 1998/779 esas sayısına kayıtla açılan sözleşmenin feshi davasının yapılan yargılaması neticesinde verilen 27/06/2000 gün ve 2000/640 sayılı karar ile 01/11/1990 tarihli sözleşmenin iptal edildiği; 06/09/2002 tarihinde, üzerinde kaçak yapının bulunduğu arsanın 3/10 hissesi, müvekkili tarafından katılan ..."ya devredildiği; sanık ve akrabalarının oturduğu sözkonusu binanın ise 02/03/2012 tarihinde anılan Belediyece yıkıldığı;
    Yukarıda aktarılan hukuki süreci, avukatlığını yaptığı müvekkili adına yürüten katılan ..."yı, binanın yıkılması nedeniyle uğradıkları maddi zararın sorumlusu olarak gören sanık ...’nin, daha önceki tarihlerde de gerek telefonla, gerekse ofisine bizzat giderek katılandan, sebep olduğunu ileri sürdüğü maddi zararının karşılanmasını istediği; her seferinde bu hususun kendisini ilgilendirmediğini belirten katılanın, ancak para verip haricen kaçak yapıdan daire/dükkan aldığı şahıstan zararını talep edebileceği yönünde tavsiyelerde bulunup sakinleştirmeye çalıştığı sanığın, 14/08/2014 günü katılanın bürosuna gidip, yıkıma konu olan binada kendisine ait olan bir dükkan ve bir dairenin değeri karşılığında 500.000 TL"yi kendisine ödemesi gerektiğini, aksi takdirde zarar vereceğini, “Tetikçi” olduğunu ve işinin bu olduğunu söyleyip katılanı tehdit ettiği;
    15/08/2014 günü saat; 21:30 sıralarında, oğlu olan katılan ... ve gelini tanık ... ile birlikte evinde akşam yemeğini yiyen katılan ...’nın cep telefonunun çaldığı, arayan kişinin sanık olduğunu görüp telefonu açmayan katılanın, oğlu ...’in ısrarlı sorusu üzerine arayanın sanık olduğunu söyleyip telefonunu ona verdiği, telefon cihazının hoperlörünü açıp çağrıyı yanıtlayan katılan ...’e; "Sen avukatın savcı oğlu musun? Kuşadası’nda çalışıyormuşsun” deyip, kendisini tanıdığı intibaını veren sanığın; “Bana 500.000TL vereceksiniz, vermezseniz seni de Kuşadası"na gelip öldüreceğim, anneni de Bornova’da öldüreceğim. Yerinizi biliyorum; zaten infazı gereken bir sürü cezam var; yıllarca cezaevinde yattım; sizi öldürürsem yatacağım zaman fark etmez, bana bu parayı vereceksiniz..." deyip ayrıca hakaret ettiği; telefonu kapatan katılan ..."in durumu kolluk güçlerine bildirdiği; sanığın bir süre sonra saat; 22:15 sıralarında tekrar telefon edip, evlerinin kapısının önünde olduğunu söylemesi üzerine bahçe kapısına bakan katılan ...’in, cebinden çıkardığı bıçağı kendisine yöneltip "Paramı vermezseniz hepinizi keserim" diye tehdit eden sanığı kapının az ilerisinde gördüğü, eşinin hemen arkasında duran tanık ...’in de sanığı burada gördüğü; ihbar üzerine olay yerine gelen ve tahkikata başlayan kolluk görevlilerince, aynı gün saat; 02:35’de sanığın yakalandığı, olayda;Sanığın katılan ..."dan hukuken korunan herhangi bir alacağının sözkonusu olmadığı; 500.000 TL parayı almak amacıyla 14/08/2014 günü bürosuna gittiği katılanı tehdit eden; yine aynı suç kastı ile 15/08/2014 günü katılan ..."nın cep telefonunu arayıp katılan ..."i önce telefon yoluyla; kısa bir süre sonra da, katılanların bulunduğu evin önüne gelip bıçak ile tehdit eden sanığın eylemlerinin bir bütün halinde tek bir yağmaya kalkışma suçunu oluşturduğu gözetilmeden, kanıtların takdirinde ve suç vasfında yanılgı sonucu, yerinde yeterli olmayan gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 28/01/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi