Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/25607 Esas 2018/2148 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/25607
Karar No: 2018/2148
Karar Tarihi: 20.02.2018

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/25607 Esas 2018/2148 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2015/25607 E.  ,  2018/2148 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    K A R A R

    Davacı, davalı avukatı, geçirmiş olduğu trafik kazası nedeniyle uğradığı zararların tahsili amacıyla dava açması hususunda vekil tayin ettiğini, açılan 19. ASHM 2006/152 esaslı dosyada davalı avukatın süresinde ıslah işlemini yapmaması nedeniyle 20. 371,85 TL zarara uğradığını, ilamın icraya konulması neticesinde ... İcra Müdürlüğü’nün 2010/3461 esas sayılı dosyasından haricen tahsil ettiği bedellerden 11.385,00 TL yi haksız şekilde uhdesinde tuttuğunu ileri sürerek, 20.371,85 TL zararı ile 11.385,00 TL tahsil edilip kendisine ödenmeyen bedelin davalıdan faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Dava, vekalet sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Davacı uğramış olduğu trafik kazasından doğan zararının tazmini için açılan davada davalı avukatın zamanında ıslah işlemini yapmaması nedeniyle uğramış olduğu 20.371,85 TL zararının da davalıdan tahsilini istemiştir. Mahkemece, davalı avukatın görev yaptığı süre içerisinde özen yükümlülüğüne aykırı davranarak davacının 20.371,85 TL zararına sebep olduğu gerekçesiyle bu bedelin de davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Hemen belirtmek gerekir ki zamanaşımı alacağın varlığını ortadan kaldırmaz, sadece borçluya ödemekten kaçınma hakkı verir. Bu nedenle, davalı avukatın tazminat dosyasında alınan son rapordan sonra talebini ıslah etmesi ve ıslah tarihi itibariyle zamanaşımının dolması nedeniyle ıslah edilen miktar açısından davanın reddine karar verilmiş olmasında kusuru yoktur. Hal böyle olunca, davacının zamanında ıslah işlemi yapılmamış olmasından dolayı uğramış olduğu zararın davalıdan tahsiline karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.