23. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/7019 Karar No: 2019/4263 Karar Tarihi: 15.10.2019
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/7019 Esas 2019/4263 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, davalıya yemek hizmeti veren bir sözleşme yapmış ve tüm edimlerini yerine getirmiş ancak davalı ödemelerini zamanında yapmamıştır. Bunun üzerine icra takibi başlatılmış ancak haksız ve kötü niyetli itiraz edilmiştir. Davacı, itirazın iptali, asıl alacağa yıllık %11.75 avans faizi yürütülmesi ve icra inkar tazminatının alınması için dava açmıştır. Mahkeme, davalının haksız olduğuna karar vermiş ve tüm talepleri kabul etmiştir. Temyiz eden davalı vekilinin itirazları reddedilmiştir ve karar onanmıştır. Kanun maddeleri olarak 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 389, 403 ve 417. maddeleri gösterilmiştir.
23. Hukuk Dairesi 2016/7019 E. , 2019/4263 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davacı müvekkili ile davalı şirket arasında 04.12.2010 tarihli sözleşme ile davalıya yemek hizmeti verildiğini, sözleşme gereği müvekkilinin tüm edimleri yerine getirdiğini ancak davalının müvekkiline yapması gereken ödemelerini kararlaştırılan sürede gerçekleştirmediğini, sözleşme hükmü kapsamında davalının vade farkına ilişkin her hangi bir ödeme yapmaması üzerine davalı aleyhine İstanbul 30.İcra Md.nün 2014/11595 E sayılı dosyasından icra takibi yapıldığı, takibe haksız ve kötü niyetli itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık 11.75 avans faizi yürütülmesine, haksız ve kötü niyetli itiraz nedeniyle %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, her ne kadar sözleşme çerçevesinde vade farkı ödeneceği hükme bağlanmış ise de 04.10.2010 tarihinden itibaren hiçbir şekilde vade farkı bedeli tahakkuku uygulamasına başvurulmadığını, düzenlenen vade farkı faturasına mukabil iade faturası tanzim edilerek gönderildiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı defterlerinde ise kayıtlı olmadığı, davalı bu faturayı iade etmiş ise de faturanın taraflar arasında imzalanan sözleşmede bulunan vade farkı talep edilebileceğine dair 4,7 maddesi hükmüne uygun olduğu buna göre davacının alacağını ispat ettiği, davalının icra takibine itirazında haksız olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 15.10.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.