MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

- K A R A R –
Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre yapılan incelemede;
1-Mahkemece verilen ilk karar, Yargıtay 18. Hukuk Dairesince (kapatılan) 2011 yılı verileri dikkate alınarak hesaplama yapılması gerekçesi ile bozulmuş olup; hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda ... Kaymakamlığı Gıda, Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürlüğünün 21.05.2013 tarih ve 663 sayılı yazısı ekinde dosyaya sunulan veriler dikkate alınarak hesaplama yapılmışsa da; dosya içerisinde aynı Müdürlükçe düzenlenmiş yine 2011 yılına ait olup farklı verilerin yeraldığı 09.06.2014 gün ve 832 sayılı veri listesinin sunulmuş olduğu ve temyiz dilekcesi ekinde sunulan Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 2015/10980 – 2015/12206 sayılı kararına göre,doğru verinin , dosyaya sunulmuş olan son veri listesinin olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenlerle Dörtyol Kaymakamlığı Gıda, Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürlüğünün 09.06.2014 gün ve 832 sayılı ekindeki verileri dikkate alınmak suretiyle taşınmaza değer biçilmesi gerektiği gibi,
2- Kabule göre de;
a) 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içinde sonuçlandırılamadığından, Anayasa Mahkemesi"nin 19.12.2013 tarih ve 2013/817 başvuru numaralı 1. Bölüm kararı da göz önüne alınarak, 121.158,26 TL kamulaştırma bedeline11.02.2012 tarihinden ilk karar tarihi olan 28.12..2012 tarihine kadar geçen süre için, yasal faiz yürütülmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
b)-Bozma ile önceki hükmün tamamen ortadan kalkmış olduğu gözetilmeksizin, taşınmazın davacı idareye tescili yönünde hüküm kurulmaması,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 20/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.