9. Hukuk Dairesi 2011/1182 E. , 2013/10302 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret alacağı, fazla mesai
ücreti ile genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalıya ait işyerinde iş sözleşmesine dayalı olarak en son 540,00 TL net ücretle çalıştığını, 10.02.2009 günü sabah saatlerinde kaçırılıp alıkoyulduğunu, öğleye doğru kurtulduğunu, ancak akşama kadar karakoldan çıkamaması nedeniyle 10.02.2009 tarihinde işe gidemediğini, ertesi gün işe gittiğinde bu olay nedeniyle işe gidemediği için bu durumun bahane edilerek 11.02.2009 günü iş akdinin sona erdirildiğinin kendisine bildirildiğini iddia ederek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret alacağı, fazla çalışma ücreti ve genel tatil alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının 01.07.2005-16.02.2009 tarihleri arasında davalı işyerinde iş sözleşmesiyle çalıştığını, birçok kez işyerinin huzurunu kaçıran olaylara karıştığını, iddia edilen kaçırılma olayından sonra davacının işe gelmediğini, davacının 10-11-12-13/02/2009 tarihlerinde izinsiz ve mazaretsiz olarak işe gelmemesi nedeniyle sözleşmesinin haklı nedenlerle feshedildiğini savunarak açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, dosyaya davalı tarafından sunulan devamsızlığa ilişkin tutanaklarda davacının 10-11-12-13.02.2009 tarihlerinde izinsiz ve mazaretsiz olarak işe gelmediği, daha önceleri de davacının işyerinde huzursuzluk yarattığına ilişkin tutanakların tutulduğu, bu nedenle sözleşmesinin haklı nedenle davalı tarafından feshedildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraflar temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- İşçiye, işyerinde çalıştığı sırada ara dinlenmesi verilip verilmediği ve süresi konularında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
İşçinin günlük iş süresi içinde kesintisiz olarak hiç ara vermeden çalışması beklenemez. Gün içinde işçinin yemek, çay, sigara gibi ihtiyaçlar sebebiyle ya da dinlenmek için belli bir zamana ihtiyacı vardır.
Ara dinlenme 4857 sayılı İş Kanununun 68 inci maddesinde düzenlenmiştir. Anılan hükümde ara dinlenme süresi, günlük çalışma süresine göre kademeli bir şekilde belirlenmiştir. Buna göre dört saat veya daha kısa süreli günlük çalışmalarda ara dinlenmesi en az onbeş dakika, dört saatten fazla ve yedibuçuk saatten az çalışmalar için en az yarım saat ve günlük yedibuçuk saati aşan çalışmalar bakımından ise en az bir saat ara dinlenmesi verilmelidir. Uygulamada yedibuçuk saatlik çalışma süresinin çok fazla aşıldığı günlük çalışma sürelerine de rastlanılmaktadır. İş Kanununun 63 üncü maddesi hükmüne göre, günlük çalışma süresi onbir saati aşamayacağından, 68 inci maddenin belirlediği yedibuçuk saati aşan çalışmalar yönünden en az bir saatlik ara dinlenmesi süresinin, günlük en çok onbir saate kadar olan çalışmalarla ilgili olduğu kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla günde onbir saate kadar olan (onbir saat dahil) çalışmalar için ara dinlenmesi en az bir saat, onbir saatten fazla çalışmalarda ise en az birbuçuk saat olarak verilmelidir.
İşçi, ara dinlenme saatinde tamamen serbesttir. Bu süreyi işyeri içinde ya da dışında geçirebilir. İşyerinde geçirmesi ve bu süre içinde çalışmaya devam etmesi durumunda ara dinlenmesi verilmemiş sayılır. Ancak işçi işyerinde kalsa bile, ara dinlenmesi süresini serbestçe kullanabilir, bu süre içinde çalışmaya zorlanamaz.
Ara dinlenmesi için ücret ödenmesi gerekmez. Ancak, bu süre işçiye dinlenme zamanı olarak tanınmamışsa, işçinin normal ücretinin ödenmesi gerekir. Bu sürenin haftalık 45 saati aşan kısmını oluşturması halinde ise, zamlı ücret ödenmelidir.
Ara dinlenme süreleri kural olarak aralıksız olarak kullandırılır. Ara dinlenmesinin kullandırılması zorunlu ise de, bunun kullanılacağı zamanı belirlemek işverenin yönetim hakkıyla ilgilidir. İşçilerin tamamı aynı anda ara dinlenme zamanını kullanılabileceği gibi, belli bir plan dahilinde sırayla kullanmaları da mümkündür. Ancak ara dinlenme süresinin, işe, ara dinlenme süresi kadar geç başlama veya aynı süreyle erken bırakma şeklinde kullandırılması doğru olmaz. Ara dinlenme süresinin günlük çalışma içinde belli bir zamanda amaca uygun şekilde kullandırılması gerekir (Yargıtay 9.HD. 17.11.2008 gün 2007/35281 E, 2008/30985 K.).
İş Kanununa İlişkin Çalışma Süreleri Yönetmeliğinin 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında, ara dinlenmelerinin iklim, mevsim, yöredeki gelenekler ve işin niteliğine göre yirmidört saat içinde kesintisiz oniki saat dinlenme süresi dikkate alınarak verileceği hükme bağlanmıştır. Değinilen maddenin birinci fıkrasında ise, ara dinlenme süresinin çalışma süresinden sayılmayacağı açıklanmıştır.
Somut olayda, davacının günlük çalışma saatlerinin 08.00-18.00 arası olduğu, haftada 3-4 gün saat 21.00/22.00"ya kadar çalışıldığı kabul edildiğine göre günlük çalışma süresinden 1 saat ara dinlenme düşülerek hesaplama yapılması isabetsizdir. Saat 18.00"den sonra çalışma yapılan günlerde 1,5 saat ara dinlenme düşülerek ve buna göre hesap yapılıp hüküm kurulması gerekirken bu hususun dikkate alınmaması hatalıdır.
3- Davacının fazla çalışma ücreti hesabında 01.01.2009-10.02.2009 arasında 5 haftalık çalışması olmasına karşılık 26 hafta üzerinden hesaplama yapılması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 27.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.