23. Hukuk Dairesi 2016/5880 E. , 2019/4261 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki icra emrine itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalılardan ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili ile borçlu davalı üyeleri arasından borç senedi ile kredi borç sözleşmesini imzaladığını, borçlu olan davalıların borçlarını vadesi geldiği halde ödemeyerek temerrüde düştüklerini ve alacağın tahsili için ... İcra Müdürlüğünün 2013/61 esas sayılı dosyası üzerinden icra takibinin başlatıldığını, davalıların takibe itiraz ettiklerini ve icra takibinin durdurulduğunu, davalıların kötü niyetli olarak itiraz ettiklerini ileri sürerek mal varlığına tedbir konulmasını ve dava konusu alacağın %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, itirazının iptaline karar verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar, evrakların mahiyetinin anlatılmadığını, kredi sözleşmesi kefaleti imzaladıklarını bilmediklerini, kimseye kefil olmadıklarını, kooperatife borçlarının olmadığını savunarak davanın reddini talep etmişlerdir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre davalıların sözleşme ve borç senedindeki imzalara itiraz etmedikleri ve iddialarını da kanıtlayamadıkları, davaya konu kredi borç sözleşmesinin 5661 Sayılı Yasa kapsamında kalmadığı, davalıların kredi sözleşmesi limiti olan 12.000,00 TL ile sorumlu oldukları gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili ve davalılardan ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, Genel Kredi Sözleşmesi ile eki olan Kredi Borç Senedinden kaynaklanan itirazın iptali davasıdır.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalılardan ..." in temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
3-Ancak, takip konusu alacak miktarının davalılar yönünden bilinebilir, hesap edilebilir, likit alacak niteliğinde olduğu kuşkusuzdur. Zira, kredi sözleşmesindeki miktar, vade tarihi ve faiz oranı bellidir. Bu durumda davalılar itirazlarında haksız olup Mahkemece dava konusu alacağın bu niteliği gözetilerek, yargılama sonunda itirazın haksızlığı belirlenen alacak tutarı üzerinden davacı yararına İİK" nın 67/2. maddesi uyarınca icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle bu istemin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılardan ..."in temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, davacıdan peşin alınan harcın istek halinde iadesine, aşağıda yazılı harcın temyiz eden davalı ..."ten alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 15.10.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.