9. Hukuk Dairesi 2011/1180 E. , 2013/10296 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, yıllık izin, fazla mesai alacaktlarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalıya ait kreşte öğretmen olarak 05/09/2006-18/01/2010 tarihleri arası sorumlu öğretmen olarak çalıştığını, iş akdini fazla çalışmaların karşılığının ödenmemesi, yıllık izinlerin kullandırılmaması ve kreşteki çocukların önünde hakaretamiz sözler söylenmesi nedeni ile 18/01/2010 tarihli ihbarname ile feshettiğini, günlük 08:00-18:00 saatleri arası çalışmasına rağmen yaptığı fazla çalışmaların ödenmediğini, çalıştığı süre içinde sadece 2 gün yıllık izin kullanabildiğini, bakiye yıllık izinlerin kullandırılmadığını, davacının hasta olduğu dönemde işverenin kendisine vizite kağıdı vermemesi nedeniyle işvereni şikayet ettiğini iddia ederek kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti ve fazla çalışma ücreti alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının haftalık çalışma saatinin 36,5 saat olduğunu bu sebeple fazla çalışmadan bahsedilemeyeceğini, davacının günlük plan defterlerinde bu durumun açık olduğunu, davacıya talep ettiğinde yıllık izinlerinin kullandırıldığını, davacıya kreşte çocukların önünde hakaretamiz sözler söylenmesinin mümkün olmadığını, aksine davacının eşinin sık sık kreşe gelerek çocukları ve davalıyı rahatsız ettiğini, bununla ilgili davacının eşi hakkında ceza davası açıldığını, davacının iş akdinin feshinde haklı neden olarak gösterdiği olayların hiçbirisinin gerçeği yansıtmadığını savunarak açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, fazla çalışma ücretlerinin ödenmemesi nedeniyle davacının iş akdini haklı nedenle feshettiği, davacının yılın 9 ayında 08:00-18:00 saatleri arasında çalışarak günlük 2,5 saat fazla mesai yaptığı, davacının kullanmadığı ve ücretini almadığı 26 günlük izninin olduğu, davalı işverenin iddiaların aksini ve talep edilen ücretlerin ödendiğini ispat edemediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- İşçiye, işyerinde çalıştığı sırada ara dinlenmesi verilip verilmediği ve süresi konularında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
İşçinin günlük iş süresi içinde kesintisiz olarak hiç ara vermeden çalışması beklenemez. Gün içinde işçinin yemek, çay, sigara gibi ihtiyaçlar sebebiyle ya da dinlenmek için belli bir zamana ihtiyacı vardır.
Ara dinlenme 4857 sayılı İş Kanununun 68 inci maddesinde düzenlenmiştir. Anılan hükümde ara dinlenme süresi, günlük çalışma süresine göre kademeli bir şekilde belirlenmiştir. Buna göre dört saat veya daha kısa süreli günlük çalışmalarda ara dinlenmesi en az onbeş dakika, dört saatten fazla ve yedibuçuk saatten az çalışmalar için en az yarım saat ve günlük yedibuçuk saati aşan çalışmalar bakımından ise en az bir saat ara dinlenmesi verilmelidir. Uygulamada yedibuçuk saatlik çalışma süresinin çok fazla aşıldığı günlük çalışma sürelerine de rastlanılmaktadır. İş Kanununun 63 üncü maddesi hükmüne göre, günlük çalışma süresi onbir saati aşamayacağından, 68 inci maddenin belirlediği yedibuçuk saati aşan çalışmalar yönünden en az bir saatlik ara dinlenmesi süresinin, günlük en çok onbir saate kadar olan çalışmalarla ilgili olduğu kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla günde onbir saate kadar olan (onbir saat dahil) çalışmalar için ara dinlenmesi en az bir saat, onbir saatten fazla çalışmalarda ise en az birbuçuk saat olarak verilmelidir.
İşçi, ara dinlenme saatinde tamamen serbesttir. Bu süreyi işyeri içinde ya da dışında geçirebilir. İşyerinde geçirmesi ve bu süre içinde çalışmaya devam etmesi durumunda ara dinlenmesi verilmemiş sayılır. Ancak işçi işyerinde kalsa bile, ara dinlenmesi süresini serbestçe kullanabilir, bu süre içinde çalışmaya zorlanamaz.
Ara dinlenmesi için ücret ödenmesi gerekmez. Ancak, bu süre işçiye dinlenme zamanı olarak tanınmamışsa, işçinin normal ücretinin ödenmesi gerekir. Bu sürenin haftalık 45 saati aşan kısmını oluşturması halinde ise, zamlı ücret ödenmelidir.
Ara dinlenme süreleri kural olarak aralıksız olarak kullandırılır. Ara dinlenmesinin kullandırılması zorunlu ise de, bunun kullanılacağı zamanı belirlemek işverenin yönetim hakkıyla ilgilidir. İşçilerin tamamı aynı anda ara dinlenme zamanını kullanılabileceği gibi, belli bir plan dahilinde sırayla kullanmaları da mümkündür. Ancak ara dinlenme süresinin, işe, ara dinlenme süresi kadar geç başlama veya aynı süreyle erken bırakma şeklinde kullandırılması doğru olmaz. Ara dinlenme süresinin günlük çalışma içinde belli bir zamanda amaca uygun şekilde kullandırılması gerekir (Yargıtay 9.HD. 17.11.2008 gün 2007/35281 E, 2008/30985 K.).
İş Kanununa İlişkin Çalışma Süreleri Yönetmeliğinin 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında, ara dinlenmelerinin iklim, mevsim, yöredeki gelenekler ve işin niteliğine göre yirmidört saat içinde kesintisiz oniki saat dinlenme süresi dikkate alınarak verileceği hükme bağlanmıştır. Değinilen maddenin birinci fıkrasında ise, ara dinlenme süresinin çalışma süresinden sayılmayacağı açıklanmıştır.
Somut olayda, tanık beyanlarına göre davacı, haftanın 5 günü, 08.00-18.00 saatleri arasında günlük 10 saat süreyle çalışmakta olup, yukarıdaki ilke kararı doğrultusunda bu çalışma süresinden 1 saat ara dinlenme düşüldükten sonra günlük çalışma süresi 9 saat, haftalık ise 45 saat olacağından, davacının fazla çalışması ücreti talebinin reddi gerekirken kabulü hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 27.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.