23. Ceza Dairesi Esas No: 2015/1001 Karar No: 2015/301 Karar Tarihi: 02.04.2015
Güveni Kötüye Kullanma - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/1001 Esas 2015/301 Karar Sayılı İlamı
23. Ceza Dairesi 2015/1001 E. , 2015/301 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Güveni Kötüye Kullanma HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; başkasına ait olup da, muhafaza etmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere zilyetliği kendisine devredilmiş olan mal üzerinde, failin kendisinin veya başkasının yararına olarak zilyetliğin devri amacı dışında tasarrufta bulunması veya bu devir olgusunu inkar etmesi gerekmektedir. Suçun, meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da hangi nedenden doğmuş olursa olsun, başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi hâlinde nitelikli hali oluşmaktadır. Bu açıklamalar çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; sanığın, ... isimli işyerinde kasiyer olarak çalıştığı, bu itibarla müştekiler ile arasında hizmet ilişkisi bulunduğu, müştekiler tarafından işyerine ait kasa hesabının kontrolünde yaklaşık 170.000 TL miktarında açık olduğunu tespit ettikleri, kasa defterinde yapılan incelemede işyeri ortaklarının, değişik tarihlerde muhtelif kişilere borç olarak para verdiklerine dair bir takım notların yazılı olduğunun tespit edilmesi üzerine yapılan araştırmada esasen kimseye gerçekte para verilmediğinin anlaşıldığı, kayıtları tutan sanıkla yapılan mülakatta; sanığın yaklaşık iki yıldan bu yana, kasadan para aldığını ve bu paraların şirket ortakları tarafından üçüncü kişilere verilmiş gibi notlar yazdığını itiraf ettiği, şüphelinin iki yıldan beridir bu şekilde kendisine teslim edilen kasadan 170.000 YTL parayı haksız bir şekilde alarak hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia edilen olayda; Sanık hakkında 13.11.2007 tarih ve 2007/199-376 E-K sayılı ilk hükümde 1 yıl 15 gün hapis ve 20 TL adli para cezası, bozma ilamı sonrasında kurulan hükümde ise 2 yıl 1 ay hapis ve 4160 TL adli para cezasına hükmedildiği; aynı eylemden dolayı verilen sonraki ceza, bozmaya konu olan cezadan daha ağır olması nedeniyle her hâlükârda sanığın yöntemince duruşmaya davet edilerek savunması tespit edildikten sonra mahkumiyetine karar verilmesi yerine, yalnızca sanık müdafiine duruşma günü haber verilip hüküm kurulmak suretiyle 1412 sayılı CMUK’nın 326/2. maddesine muhalefet edilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02.04.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.