14. Ceza Dairesi Esas No: 2020/3729 Karar No: 2020/3210 Karar Tarihi: 08.07.2020
Çocuğun cinsel istismarı - kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2020/3729 Esas 2020/3210 Karar Sayılı İlamı
Özet:
A case regarding the sexual abuse of a child and deprivation of liberty was brought before the Appeals Court. The court stated that the Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı did not have to be notified of the trial regarding a case under 6284, and the prosecution's appeal was rejected on the grounds that they had no right to participate in the appeal process. The court upheld the initial verdict of the defendant being guilty of sexual abuse but noted that the sentence given was insufficient, as stated in 5237. The court also found the hüküm of deprivation of liberty not to be properly supported and in violation of Anayasa's 141 and 1412 sayılı CMUK's 308/7. The case was returned to the lower court for a new ruling in line with the Turkish Penal Code's provisions regarding the defendant's offenses. The relevant laws mentioned in the court decision are the Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun (6284), the Türk Ceza Kanunu (5237), Anayasa (141), and the Ceza Muhakemesi Kanunu (1412).
14. Ceza Dairesi 2020/3729 E. , 2020/3210 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma HÜKÜM : Mahkumiyet
İlk derece mahkemesince verilen kısmen re"sen de temyize tabi hükümler temyiz edilmekle başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen düzenlemeler nazara alınıp, sanık müdafisinin kanuni süresinden sonra yaptığı duruşmalı inceleme talebinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 318. maddesi gereğince reddiyle, incelemenin duruşmasız yapılmasına karar verildikten sonra dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü: Bakanlık vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde; 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun 20/2. maddesi gereğince davaya katılma hakkı bulunan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına yokluğunda yapılan yargılamaya ilişkin olarak mahkemelerce re"sen ihbarda bulunulmasının zorunlu olup olmadığı hususunda Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunca yapılan toplantı sonucunda verilen 13.12.2019 gün ve 2019/6 Esas, 2019/7 sayılı içtihadı birleştirme kararı ile Bakanlığa bildirimde bulunulmasının zorunlu olmadığının kabul edilmesi ve 5271 sayılı CMK"nın 237/2. maddesine göre kanun yolu muhakemesinde davaya katılma talebinde bulunulamayacağının anlaşılması karşısında, Bakanlık vekilinin davaya katılma ve hükümleri temyize hakkı bulunmadığından, vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi gereğince REDDİNE, Sanık hakkında çocuğun cinsel istismarı suçundan kurulan hükmün incelenmesinde; Kayden 24.07.2004 doğumlu olup suç tarihinde on yaşı içerisinde bulunan ilk öğretim okulu öğrencisi mağdurenin kullandığı servisin şoförlüğünü yapan sanığın, bu kapsamda üzerinde koruma, bakım ve gözetim yükümlülüğü bulunan mağdureyi tehdit ederek cinsel istismar eylemlerinde bulunduğunun tüm dosya içeriğinden anlaşılması karşısında, hakkında müsnet suçtan belirlenen temel cezanın koşulları oluştuğu halde 5237 sayılı TCK’nın 103/3-d,103/4. maddeleri ile artırılmaması suretiyle eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış ve hükümden sonra TCK’nın 53. maddesi ile ilgili olarak 24.11.2015 tarihli, 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamıyla verilen iptal kararının infaz aşamasında nazara alınması mümkün görülmüştür. Muhakeme safahatını yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, iddia ve savunma ile tüm delillerin eksiksiz olarak kararda gösterildiği, eleştiriler dışında hükmedilen cezanın nevi ve miktarı itibarıyla kanuni sınırlar içinde tayin edildiği anlaşıldığından, sanık müdafisinin yerinde görülmeyen temyiz talebinin reddiyle re"sen de temyize tabi hükmün ONANMASINA, Sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince; Mahkemece kurulan hükümlerin Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde açık ve gerekçeli olmasının zorunlu olduğu, bu kapsamda gerekçe bölümünde iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin belirtilmesi, mevcut delillerin tartışılarak değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterilmesi, ulaşılan kanaat, sanığın suç oluşturduğu sabit görülen fiili ile bunun hukuki nitelendirmesinin yapılması suretiyle delillerle sonuç arasında bağ kurulması gerektiği halde bu ilkelere uyulmaksızın yazılı şekilde gerekçesiz hüküm kurulması suretiyle Anayasanın 141 ve 1412 sayılı CMUK"nın 308/7. maddelerine muhalefet edilmesi, Kanuna aykırı,sanık müdafisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden esası incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 08.07.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.