Güveni kötüye kullanma - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/854 Esas 2015/298 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/854
Karar No: 2015/298
Karar Tarihi: 02.04.2015

Güveni kötüye kullanma - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/854 Esas 2015/298 Karar Sayılı İlamı

23. Ceza Dairesi         2015/854 E.  ,  2015/298 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Güveni kötüye kullanma
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; başkasına ait olup da, muhafaza etmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere zilyetliği kendisine devredilmiş olan mal üzerinde, failin kendisinin veya başkasının yararına olarak zilyetliğin devri amacı dışında tasarrufta bulunması veya bu devir olgusunu inkar etmesi gerekmektedir.
    Bu açıklamalar çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; katılan sigorta şirketinin acentesi olarak faaliyet gösteren ve tanzim ettiği sigorta poliçeleri üzerine müşterilerden para tahsil etmeye yetkisi bulunan sanığın, katılan adına sigorta poliçesi tanzim etmesine rağmen tahsil ettiği paraları katılanın kasasına teslim etmeyip, uhdesinde bulundurmak suretiyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda;
    Oluşa, sanığın ikrar içeren savunmalarına, bilirkişi raporuna ve tüm dosya kapsamına göre; katılana ait şirketin acentesi olarak faaliyet gösteren sanığın, tanzim ettiği sigorta poliçelerinden katılan nam ve hesabına tahsil ettiği paraları katılan şirkete iade etmesi gerekirken, hizmet ilişkisinin gereklerine aykırı hareket ederek tahsil ettiği paraları katılana iade etmeyip uhdesinde bulundurması şeklinde gerçekleştirdiği sabit görülen eyleminin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğuna yönelik mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Sanığın, farklı tarihlerde ve birden fazla kez katılan şirket adına tahsil ettiği paraları uhdesinde bulundurduğunun sabit olduğu dikkate alınarak; 5237 sayılı TCK"nın 43/1 maddesi kapsamında, aynı suç işleme kararıyla Kanun"un aynı hükmünü birden fazla ihlal etmek suretiyle ve değişik zamanlarda birden fazla kez menfaat temin etmiş olduğunun anlaşılması karşısında, sanık hakkında ceza verilirken zincirleme suç hükümlerinin uygulanmayarak eksik ceza tayin edilmesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sair temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanık hakkında fazla ceza tayini,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8.maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK"nın 321.maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun"un 322.maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından, adli para cezasının uygulanmasına ilişkin olarak sırasıyla ""240 gün"", “200 gün” ve ""4.000 TL"" adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla ""5 gün"", “4 gün” ve "" 80 TL"" adli para cezası ibaresinin eklenmesi, suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 02/04/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.