Abaküs Yazılım
6. Daire
Esas No: 2016/12173
Karar No: 2021/6534
Karar Tarihi: 20.05.2021

Danıştay 6. Daire 2016/12173 Esas 2021/6534 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2016/12173
Karar No : 2021/6534

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …

KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1- … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
2- … Belediye Başkanlığı - …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN ÖZETİ : … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

SAVUNMALARIN ÖZETİ : Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Uyuşmazlık İstanbul İli, Zeytinburnu İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazın park alanı fonksiyonunun dini tesis alanı olarak değiştirilmesine ilişkin 1/1000 ölçekli uygulama ve 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğinden kaynaklanmaktadır.
İşlem tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin 27. Maddesinde imar planlarında bulunan sosyal ve teknik alt yapı alanlarının kaldırılması, küçültülmesi veya yerinin değiştirilmesine
dair plan değişikliklerinin zorunluluk olmadıkça yapılamayacağı, zorunlu
hallerde böyle bir değişikliğin yapılabilmesi için, imar planındaki bir sosyal ve teknik
altyapı alanının kaldırılabilmesinin ancak bu tesisin hizmet götürdüğü bölge
içinde eşdeğer yeni bir alanın ayrılması suretiyle yapılabileceği hükme bağlanmıştır.
Bu durumda, taşınmazın park alanı fonksiyonunun kaldırılmasına rağmen eş değer yeni bir alan ayrılmadığı görüldüğünden, dava konusu 1/1000 ölçekli uygulama ve 1/5000 ölçekli nazım imar planlarında ve bu imar planlarına dayanılarak tesis edilen işlemlerde imar mevzuatı, şehircilik ilkeleri ve planlama esasları bakımından hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Bu itibarla, davanın reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, İstanbul İli, Zeytinburnu İlçesi, … Mahallesi, … ada … parsel sayılı taşınmazın ihdasına ilişkin Zeytinburnu Belediye Encümenin … tarih ve … sayılı kararı, anılan taşınmazın Zeytinburnu Müftülüğüne 30 yıl süre ile tahsisine ilişkin Zeytinburnu Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı, taşınmaza ilişkin … tarih ve … sayılı avan projesi, … tarih ve … sayılı yapı ruhsatı, … tarih, … sayılı işlem ve bu işlemlerin dayanağı olan 06.12.2007 onay tarihli 1/1000 ölçekli Zeytinburnu Uygulama İmar Planı ile anılan planın onaylanmasına ilişkin Zeytinburnu Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ile 23.03.2007 onay tarihli 1/5000 ölçekli nazım imar planının iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince; dava konusu taşınmazın Zeytinburnu Belediyesine bedelsiz terkin edildiği, genel hizmet olarak nitelendirilecek ve değer artışı içermeyen kamuya ait bir alanın yine kamunun kullanımına yönelik dini tesis alanı olarak belirlenmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
3194 sayılı İmar Kanununun “Tanımlar” başlıklı 5. maddesinde; Nazım İmar Planı; (Değişik:29/11/2018-7153/10 md.) varsa bölge planlarının mekâna ilişkin genel ilkelerine ve varsa çevredüzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklüklerini, nüfus yoğunlukları ve eşiklerini, ulaşım sistemlerini göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, plan hükümleri ve raporuyla beraber bütün olan plandır.Uygulama İmar Planı; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan olarak tanımlanmıştır.
İşlem tarihi itibariyle yürürlükte bulunan ve plan yapımına dair teknik kuralları belirleyen Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin 17. maddesinde; "Nazım planlar üzerinde gösterilen teknik ve sosyal altyapı alanlarının konum ile büyüklükleri, toplam standartların altına düşülmemek şartı ile uygulama planlarında değiştirilebilir." 27. maddesinde, "İmar planlarında bulunan sosyal ve teknik alt yapı alanlarının kaldırılması, küçültülmesi veya yerinin değiştirilmesine dair plan değişiklikleri zorunluluk olmadıkça yapılmaz. Zorunlu hallerde böyle bir değişiklik yapılabilmesi için:
1) İmar planındaki durumu değişecek olan sosyal ve teknik alt yapı alanındaki tesisi gerçekleştirecek ilgili yatırımcı Bakanlık ve kuruluşların görüşü alınacaktır.
2) İmar planındaki bir sosyal ve teknik alt yapı alanının kaldırılabilmesi ancak bu tesisin hizmet götürdüğü bölge içinde eşdeğer yeni bir alanın ayrılması suretiyle yapılabilir.
3) İmar planında yeni bir sosyal ve teknik alt yapı alanı ayrılması durumunda 1 inci bentdeki esaslara uyulur.
4) Plan müellifinin gerekçeli uygun görüşünün alınması şarttır." düzenlemeleri yer almaktadır.
Dava konusu işlem tarihinden sonra yürürlüğe giren Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinin "İmar planı değişiklikleri" başlıklı 24.maddesinde, " İmar planı değişikliği; plan ana kararlarını, sürekliliğini, bütünlüğünü, sosyal ve teknik altyapı dengesini bozmayacak nitelikte, kamu yararı amaçlı, teknik ve nesnel gerekçelere dayanılarak yapılır.
(2) İmar planlarında sosyal ve teknik altyapı hizmetlerinin iyileştirilmesi esastır. Yürürlükteki imar planlarında öngörülen sosyal ve teknik altyapı standartlarını düşüren plan değişikliği yapılamaz.
(3) İmar planlarında bulunan sosyal ve teknik altyapı alanlarının kaldırılması, küçültülmesi veya yerinin değiştirilmesine dair plan değişiklikleri zorunluluk olmadıkça yapılmaz. Zorunlu hallerde böyle bir değişiklik yapılabilmesi için:
a) İmar planındaki durumu değişecek olan sosyal ve teknik altyapı alanındaki tesisi gerçekleştirecek ilgili yatırımcı Bakanlık veya kuruluşların görüşü alınır.
b) İmar planında yer alan yol hariç sosyal ve teknik altyapı alanlarının ve kamuya ait sosyal ve kültürel tesis alanlarının kaldırılabilmesi veya küçültülmesi ancak bu tesislerin hitap ettiği hizmet etki alanı içinde eşdeğer yeni bir alanın ayrılması suretiyle yapılabilir. Eşdeğer alanın ayrılmasında yüzölçümü ve konum özellikleri korunur. Bu alanların yerinin değiştirilmesinde, mevcut plandaki hizmet etki alanına göre aynı uygulama etabı veya bölge içinde kalması, yaya erişim mesafelerinin dikkate alınması ve yeni tespit edilen alanın tesisin yapılmasına müsait olması zorunludur.
c) Düzenleme ortaklık payından elde edilen alanların yüzölçümleri toplamının altına düşülmemek kaydıyla, plan değişikliği ile kaldırılan yol alanlarının miktarları, düzenleme ortaklık payından oluşturulan park, çocuk bahçesi, meydan gibi açık ve yeşil alanlarda kullanılabilir. Ancak yol hariç düzenleme ortaklık payına tabi bir kullanımın kamu ortaklık payına tabi bir kullanıma dönüştürülmek istenilmesi halinde, düzenleme ortaklık payına tabi alanın hizmet edeceği etki alanında eşdeğer bir alan ayrılır..."kuralına yer verilmiştir.
Dairemizin 17/11/2020 tarihli, E:2016/12173 sayılı ara kararıyla İstanbul İl Müftülüğü ile Zeytinburnu İlçe Müftülüğünden dava konusu imar planlarının yapımı aşamasında veya onaylanmasından sonraki bir aşamada il veya ilçe müftülüğünce taşınmazın dini tesis alanına alınmasına yönelik görüş verilip verilmediği, verilmediyse uyuşmazlığa konu taşınmazı kapsayan planlama alanında dini tesis alanı ihtiyacı bulunup bulunmadığının sorulmasına karar verilmiş, Zeytinburnu İlçe Müftülüğünce sunulan ve 10.03.2021 tarihinde kayda giren dilekçede taşınmazın dini tesis alanına alınmasına ilişkin dava konusu imar planlarıyla ilgili müftülük görüşünün alınmadığı, taşınmazın çevresinde yürüme mesafesinde sadece 60 m2'lik 150 cemaat kapasiteli … Mescidi ile 300 m2'lik 650 cemaat kapasiteli … Camii'nin bulunduğu ve bu iki ibadethanenin de civardaki nüfus dikkate alındığında yetersiz kaldığı, uyuşmazlığa konu taşınmazda cami yapılmasına ihtiyaç duyulduğu belirtilmiştir.
İşlem tarihi itibariyle yürürlükte olan Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin Tanımlar Başlıklı 3. maddesinde Sosyal Altyapı, sağlıklı bir çevre meydana getirmek amacı ile yapılması gereken eğitim, sağlık, dini, kültürel ve idari yapılar ile park, çocuk bahçeleri gibi yeşil alanlara verilen genel isim olarak tanımlanmış, 27. maddesinde de imar planlarında bulunan sosyal alt yapı alanlarının kaldırılması, küçültülmesi veya yerinin değiştirilmesine
dair plan değişikliklerinin zorunluluk olmadıkça yapılamayacağı, zorunlu
hallerde böyle bir değişikliğin yapılabilmesi için, imar planındaki bir sosyal
altyapı alanının kaldırılabilmesinin ancak bu tesisin hizmet götürdüğü bölge
içinde eşdeğer yeni bir alanın ayrılması suretiyle yapılabileceği hükme
bağlanmıştır.


Sosyal alt yapı niteliğindeki taşınmazlarla ilgili plan değişikliklerine
saptanan kriterler doğrultusunda bir takım koşullar getirilmesindeki temel amaç
bu yerlerin sağlıklı bir çevre oluşturmaları için korunmalarını sağlamaktır. Bu
amacın gerçekleştirilmesi anılan yerlerin bulundukları alanda ihtiyaç duyulan ve
en etkin bir biçimde hizmet götürebilecekleri işlev doğrultusunda değerlendirilmeleriyle mümkündür.

Bu itibarla, uyuşmazlık konusu taşınmazın park alanından dini tesis alanına dönüştürülmesine ilişkin plan değişikliğinin sosyal altyapı tanımı kapsamındaki iki işlevden birisinin diğerine üstün kamu yararı görüşü
doğrultusunda seçimi olarak değerlendirilmelidir.
Planlama anlayışında, kentsel ve sosyal donatı alanlarının işlevsel olarak kullanımını sağlamak bakımından kamu yararına dönük olmak şartıyla bölge sakinlerinin öncelikli istek ve ihtiyaçlarının da göz önünde bulundurulması gerekmektedir.
Nitekim, Zeytinburnu İlçe Müftülüğü tarafından uyuşmazlığa konu taşınmazın çevresinde bulunan ibadethanelerin gerek sayı gerekse kapasite olarak yetersiz kaldıkları, alanda cami yapılmasına ihtiyaç duyulduğu belirtilmiştir.
Bu durumda, planlama alanında mevcut ibadethanelerin sayısının ve kapasitesinin yetersiz kaldığı ve bölgedeki nüfusa hizmet edecek dini tesis alanına ihtiyaç duyulduğu dikkate alındığında, fiilen otopark olarak kullanılan aktif yeşil alan kapsamında bulunmayan taşınmazın park alanı fonksiyonunun kaldırılarak bir başka sosyal altyapı alanı olan dini tesis alanına dönüştürülmesinde üstün kamu yararı bulunması nedeniyle dava konusu 1/1000 ölçekli uygulama ile 1/5000 ölçekli nazım imar planında ve bu imar planlarına dayanılarak tesis edilen işlemlerde bölgenin ihtiyaçlarına, şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Bu itibarla, davanın reddine ilişkin temyize konu İdare Mahkemesi kararında hukuki isabetsiz bulunmamaktadır.
... İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın ONANMASINA, dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca, bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 20/05/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.


KARŞI OY (X) :
İşlem tarihi itibariyle yürürlükte bulunan ve plan yapımına dair teknik kuralları belirleyen Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin 27. maddesinde, "İmar planlarında bulunan sosyal ve teknik alt yapı alanlarının kaldırılması, küçültülmesi veya yerinin değiştirilmesine dair plan değişiklikleri zorunluluk olmadıkça yapılmaz. Zorunlu hallerde böyle bir değişiklik yapılabilmesi için:
1) İmar planındaki durumu değişecek olan sosyal ve teknik alt yapı alanındaki tesisi gerçekleştirecek ilgili yatırımcı Bakanlık ve kuruluşların görüşü alınacaktır.
2) İmar planındaki bir sosyal ve teknik alt yapı alanının kaldırılabilmesi ancak bu tesisin hizmet götürdüğü bölge içinde eşdeğer yeni bir alanın ayrılması suretiyle yapılabilir.
3) İmar planında yeni bir sosyal ve teknik alt yapı alanı ayrılması durumunda 1 inci bentdeki esaslara uyulur.
4) Plan müellifinin gerekçeli uygun görüşünün alınması şarttır." kuralına yer verilmiştir.
Dava konusu işlemlerin iptali yolunda … İdare Mahkemesinin … tarihli, E:…, K:… sayılı kararında hükme esas alınan bilirkişi raporunda; dava konusu imar planları ile … ada, … parsel sayılı taşınmazın sosyal donatı alanı olan park alanı işlevinin dini tesis alanı olarak değiştirildiği, kaldırılan sosyal donatı alanına eş değer bir alanın ayrılmadığı, fonksiyon değişikliği yapılırken Park ve Bahçeler Müdürlüğünün görüşünün alınmadığı, dini tesis alanı ile 10.000 kişiye hizmet etmesinin amaçlandığı, bunun için en az 5000 m2'lik alana ihtiyaç duyulduğu ancak taşınmazın 771 m2 olduğu, bu haliyle Plan Yapımına Dair Yönetmelikte belirlenen asgari alan büyüklük standardının sağlanmadığı, taşınmazın dini tesis alanı yönünden oldukça sınırlı bir alanda yeraldığı, yaya hareketliliği yüksek olan dini tesis alanının birden fazla taşıt türüne açık ulaşım aksı üzerinde yer alması nedeniyle güvenli geçiş imkanına sahip olmadığı, yer seçimi kriterleri yönünden şehircilik ilkelerine uygun olmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, alandaki yoğun yapılaşmalar ve açık alanların yetersizliği de dikkate alındığında, dava konusu imar planları ile getirilen dini tesis alanı kullanımı ile yapı yoğunluğunun artmasına neden olunacağından, kaldırılan park alanına eş değer yeni bir alan ayrılmaksızın tesis edilen davaya konu 1/1000 ölçekli uygulama ve 1/5000 ölçekli nazım imar planlarında ve bu imar planlarına dayanılarak tesis edilen işlemlerde imar mevzuatı ile şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına uyarlık bulunmamaktadır.
Bu itibarla, davanın reddine ilişkin temyize konu İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği oyu ile Dairemiz kararına katılmıyoruz.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi