11. Hukuk Dairesi 2020/2872 E. , 2020/5066 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 17. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi"nce verilen 07/11/2017 tarih ve 2017/243 E. - 2017/604 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi"nce verilen 14/02/2019 tarih ve 2018/489 E. - 2019/337 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, taraflar arasında herhangi bir borç ilişkisi yada ticari bir ilişki bulunmadığını, davacının senette diğer borçlu çocukluk arkadaşı ...’in birlikte çalıştığı davadışı ..."ın imzaladığı senede davacının kefil olarak imza attığını, ancak senedin imzalandığı sırada boş olduğunu daha sonra davalı tarafından kötü niyetle doldurularak takibe konulduğunu, senet metnindeki diğer yazıların davacıya ait olmadığını, davalı hakkında tefecilik ve tehdit suçlarından şikayetçi olduklarını ve soruşturma başlatıldığını, sonradan doldurulan senet nedeniyle kefalet ilişkisinin de bulunmayacağını belirterek senet nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava dışı borçlu ...’in kendi kuaför salonunu açmak istediğini, ancak yeterli parasının olmadığını söyleyerek davalıdan destek istemesi üzerine davalının birikimi olan 200.000,00 TL’yi dava dışı borçlu ..."e borç verdiğini, davacının senedi ..."in borcu nedeniyle ve kendi iradesiyle imzaladığını, vade tarihinde herhangi bir ödeme yapılmadığından senedin takibe konulduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda, kambiyo senedinin bedelsiz olduğu, borçlu olmadığı iddiası ile açılan menfi tespit davasında, ispat külfetinin davacı borçluda olduğu, bir ödeme vasıtası olan bononun, kural olarak mevcut bir borcun tasfiyesine yönelik olarak verildiğinin kabulünün gerektiği, bu karinenin aksinin senedin sahte düzenlendiği, zorla alındığı, karşılığının bulunmadığı yolundaki iddiaların usulüne uygun delillerle kanıtlaması gerektiği, davacının bonoya kefil sıfatı ile attığı imzayı inkar etmediği, yazılı bir belge ibraz edemediği ve yemin deliline de dayanmadığı, bu durumda kambiyo senedinin bedelsiz olduğu ve borçlu bulunmadığı iddiasının ispat külfeti üzerinde olan davacı tarafından ispatlanamadığı, yine senedin sahte düzenlendiği ve zorla alındığı hususunda da iddiaların ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, bonodaki nakden kaydının senet lehtarı lehine bir kayıt olup davacılara borç para verildiğini gösterdiğini, senede karşı ileri sürülen her iddianın, HMK"nın 200. maddesine göre yazılı delille ispatının gerektiği, davacının senedin bedelsiz olduğunu ispat edemediği,davacının bono bedeli kadar borç para alacak kadar ekonomik durumunun olmadığını, davacının tacir de olmadığını, bu hususların araştırılması ve temel ilişki yönünden tanık dinlenilmesi, 3. kişi tarafından sonradan doldurulan senet yönünden itiraz ve def"i haklarının bulunduğunu istinaf sebebi olarak ileri sürülmüş ise de, kambiyo senetlerinin sebepten mücerret olması ve bononun boş olduğu, anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddiasının davacı tarafından yazılı delil ile ispatlanması gerektiği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle bonoda aval veren sıfatını taşıyan davacının şekle ait noksandan başka bir nedene dayanamayacak olmasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle muhakeme hukukuna ve maddi hukuka uygun bulunan hükmün ONANMASINA, dosyanın Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine, karardan bir örneğin İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 16/11/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.