
Esas No: 2018/5120
Karar No: 2021/3373
Karar Tarihi: 20.05.2021
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2018/5120 Esas 2021/3373 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 03.11.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 15.05.2018 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, müvekkillerinin murisi ..."in 03/11/1987 tarihinde vefat ettiğini, müvekkillerinin murisinin ... ... Mah. 44 ada 12 parselde bulunan 7418 m²"lik taşınmaz içerisinde 289 m²" üzerinde gecekondu tipi mesken amaçlı bir evinin bulunduğunu ve kendisine 21/01/1987 tarihli tapu tahsis belgesi verildiğini, ... Belediyesinin imar uygulaması yaparak bu parseli başka bir parsele taşıdığını, taşınmaz üzerindeki tapu tahsis şerhinin de başka bir parsele taşındığını ileri sürerek şuyulanma sonucu oluşan 5621 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu tahsis miktarına karşılık gelecek hissesinin iptali ile, müvekkilleri adına miras payları oranında tespit edilerek tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili ; 44 ada 12 parsel numaralı taşınmazın 289 m²"lik kısmı için ... adına tapu tahsis belgesi düzenlenerek tapu kütüğüne şerh verildiğini fakat bu taşınmaz üzerinde ..."in fiili tasarrufuna rastlanmadığından 2002 yılında Belediyece imar uygulaması yapılarak yeni oluşan 5621 ada 1 parsele taşındığını, bu imar uygulamasına karşın herhangi bir idari dava açılmadığını, daha sonra bu parseller üzerindeki tapu tahsis şerhlerininde terkin edildiğini, geçerli bir tapu tahsis belgesinin kalmadığını, şuyulandırma sonucu oluşan parsellerin ticaret alanında kaldığını, tapu tahsis belgesine dayanan tapu iptali ve tescil isteminin koşullarının bulunmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini, savunmuştur.
Mahkemece, davanın konusunun şahsi hak niteliğinde olduğu ve bu hakkın dava konusu taşınmazda davalıya karşı tapu iptali ve tescili şeklinde ileri sürülemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince temyizi üzerine, dairemizin, 01/06/2015 tarih 2014/12745 Esas - 2015/6035 Karar sayılı bozma ilamı ile "Dosya içerisindeki tapu kayıtlarına ve mahkemece yapılan keşif sonrası düzenlenen bilirkişi raporlarına göre tahsise konu 44 ada 12 sayılı parselin şuyulandırma sonucunda ifrazen yedi adet parsele ayrıldığı, davacıların gecekondularının üzerinde bulunduğu 5613 ada 9 sayılı parsele de tapu tahsis şerhinin aktarıldığından mahkemece, Dairemizin kararda değinilen ilkeleri doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılarak tescil isteğinin kabulü için yasal koşullar oluştuğu takdirde, 3290 sayılı yasa ile değişik 2981 sayılı yasanın 10/C-2 maddesi gereğince tahsis miktarından DOP indirimi de yapıldıktan sonra kalan miktarın davacılar adına tesciline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hükmün kurulmasının doğru görülmediği" gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda mahkemece, tahsisin taşındığı parsellerin ticaret alanında kaldığı ve tahsis şerhinin terkin edildiği gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.12.1996 tarihli ve 1996/14-763-864 sayılı kararında da belirtildiği gibi, tapu tahsis belgesi bir mülkiyet belgesi olmayıp yalnızca fiili kullanmayı belirleyen ve ilgilisine kişisel hak sağlayan bir zilyetlik belgesidir. Tapu tahsis belgesinin varlığı tahsis edilen yerin adına tahsis yapılan kişi veya mirasçıları adına tescili için yeterli değildir. Tahsis kapsamındaki yerin hak sahibi adına tescil edilebilmesi için;
Hukuki yönden geçerliliğini koruyan bir tapu tahsis belgesinin bulunması,
Tahsise konu yerde 3194 sayılı Yasanın 18. maddesi uyarınca imar planı veya 3290 sayılı yasa ile değişik 2981 sayılı Yasa uyarınca ıslah-imar planlarının yapılmış olması,
İlgilisine, tapu tahsis belgesi gereğince bir başka yerden tahsis yapılmamış olması,
Tahsise konu yerin kamu hizmetine ayrılmamış ve imar planına göre konut alanında kalmış olması,
Tahsise konu yer ile tescili istenilen taşınmazın aynı yer olup olmadığı ve taşınmazın niteliklerinin belirlenmesi amacıyla mahallinde uzman bilirkişiler aracılığı ile keşif yapılması,
Tahsise konu arsa bedelinin ödenmiş olması, ödenmemiş ise taşınmazın dava tarihindeki rayiç değerinin uzman bilirkişiler aracılığı ile saptanarak hükümden önce mahkeme veznesine veya belirlenecek tevdi mahalline depo edilmiş olması.
İmar parsellerinin oluşturulması sırasında, şuyulandırmaya tabi tutulan parselden 3290 sayılı yasa ile değişik 2981 sayılı yasanın 18/b-c maddesi uyarınca düzenleme ortaklık payı kesilip kesilmediğinin, kesilmiş ise uygulanan oranın saptanması gerekir,
Mahkemece, yukarıda belirtilen koşullar doğrultusunda yapılacak inceleme sonucunda, tescil isteğinin kabulü için yasal koşulların oluştuğu kabul edildiği takdirde, 3290 sayılı yasa ile değişik 2981 sayılı yasanın 10/C-2 maddesi gereğince tahsise konu yerde uygulanan düzenleme ortaklık payının (DOP) davacıyı da bağlayıcı nitelikte olduğu dikkate alınarak tahsis miktarından bu oranda yapılacak indirimden sonra kalan miktarın tesciline karar verilmelidir.
Somut olaya gelince; tapu tahsis belgesinin bulunduğu 44 ada 12 parsel sayılı taşınmazın 23.08.2002 tarihli şuyulandırma sonucunda ifrazen yedi adet parsele ayrıldığı, davacıların gecekondularının üzerinde bulunduğu imar planında konut alanında kalan 5613 ada 9 parsel sayılı taşınmaza tapu tahsis şerhinin aktarıldığı, ... Defterdarlığının 06.06.2003 tarihli yazısı ile ... Belediyesinden taşınmaz üzerindeki tapu tahsis şerhinin hazine mülkiyetindeki başka bir taşınmaza taşınmasının talep edilmesi üzerine, ... Belediye Başkanlığının 11.06.2003 tarihli yazısı ile tapu müdürlüğünden tapu tahsis şerhinin hazine adına kayıtlı 5621 ada 1 parsel sayılı taşınmaza taşınmasını talep ettiği ve şerhin bu taşınmaza taşındığı, yine ... Defterdarlığının 26.04.2010 tarihli yazısı ile bu parsel üzerindeki şerhin de tek taraflı tasarrufla terkin edildiği, ... Belediye Başkanlığının 15.05.2018 tarihli yazısı ile 5621 ada 1 parsel sayılı taşınmazın ... Büyükşehir Belediye Meclisinin 16.11.2017 tarihli kararı ile onaylanan uygulama imar planında ticaret alanında kaldığının bildirildiği ve mahkemece, 5621 ada 1 parsel sayılı taşınmazın imar planında ticaret alanında kaldığı ve tahsis şerhinin terkin edildiği gerekçeleriyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Tahsis şerhi, tapu tahsis belgesine konu 44 ada 12 parsel sayılı taşınmazın şuyulandırılması sonucu oluşan ve tahsis belgesinin düzenlendiği tarihte gecekondunun üzerinde bulunduğu yeri kapsayan ve davanın açıldığı tarihte konut alanında kalan 5613 ada 9 parsel sayılı taşınmazdan; idarenin tek taraflı tasarrufu ile, 44 ada 12 parsel sayılı taşınmazdan ifraz edilen parsellerden biri olmayan ve gecekondunun üzerinde bulunduğu parselden başka bir yeri kapsayan hazine adına kayıtlı 5621 ada 1 parsel sayılı taşınmaza taşınmış, bu parsel ise dava tarihinden sonraki bir tarih olan 16.11.2017 tarihli imar planı ile ticaret alanına çevrildiğinden davacının dava açtığı tarihteki haklarının korunması gerektiği gibi, idarenin tek taraflı tasarrufu ile tapu tahsis şerhinin terkin edilmesi de tapu tahsis belgesinin geçerliliğini yitirdiği anlamı taşımayacaktır. Tapu tahsis belgesinin iptaline karar verilmediğine göre hukuki yönden geçerliliğini korumaktadır. Anayasa Mahkemesinin 2014/12501 Esas 06.07.2017 karar tarihli benzer bir olaya ilişkin verdiği kararında; imar durumunun dava tarihi itibarıyla konut alanı olarak belirlenmiş iken sonradan idarenin tek taraflı işlemi ile imar durumunun değiştirilerek konut alanından çıkartılması sonucunda tahsis kapsamındaki yerin hak sahibi adına tescil edilebilmesi için gerekli koşullardan biri olan imar planına göre konut alanında kalmış olması şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle tapu tahsis belgesine dayanılarak açılan tapu iptali ve tescil talebinin reddine dair verilmiş olan mahkeme kararıyla Anayasanın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği hüküm altına alınmıştır.
Bu durumda mahkemece, 21/01/1987 tarihli tapu tahsis belgesine konu yerin bulunduğu parsel numarasının tespiti ile, bu yerin dava açıldığı tarihteki imar planında konut alanında kalıp kalmadığı hususunun tespit edilerek konut alanında bulunmakta ise yukarıda açıklanan diğer şartların da varlığı halinde tescil hükmü kurulması gerekirken davanın reddine dair yazılı şekilde hükmün kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatıran davacılara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.05.2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.