(Kapatılan)16. Hukuk Dairesi 2017/321 E. , 2021/4138 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında, ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 942 ve 711 parsel sayılı sırasıyla 1.154.200 metrekare ve 15.000 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, kamu orta malı mera vasfıyla sınırlandırılmış; 938 parsel sayılı 15.000 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise, tapu kaydı nedeniyle Zahir Demirci adına tespit edilmiştir. İtirazı Kadastro Komisyonunda reddedilen davacı ..., 942 ve 938 parsel sayılı taşınmaza yönelik; davacılar ..., ... ile ... ve ..., 942 parsel sayılı taşınmaza yönelik; davacılar ..., ..., ... ve ..., 942 ve 711 parsel sayılı taşınmazlara yönelik olarak, ayrı ayrı tapu kaydı, vergi kaydı, miras yoluyla gelen hak ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmışlardır. Yargılama sırasında müdahiller ..., ..., ... ve arkadaşları ile ..., 942 parsel sayılı taşınmaza yönelik olarak, ayrı ayrı miras yoluyla gelen hakka ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak davaya katılmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacıların kendilerine verilen kesin süreye rağmen gerekli keşif giderini yatırmadıkları ve iddialarını ispat edecek herhangi bir delil ibraz etmedikleri gerekçesiyle, ispat olunamayan davaların reddine, çekişmeli 942 ve 711 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi mera vasfıya sınırlandırılmasına ve mera özel siciline yazılmasına, 938 parsel sayılı taşınmazın hüküm yerinde gösterilen miras payları oranında ... mirasçıları Sultan Demirci ve arkadaşları adlarına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, kesin süre içerisinde keşif giderinin yatırılmadığı ve diğer delillerle de davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, verilen hüküm, usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Şöyle ki; Mahkemece, dava dosyasının duruşması 22.01.2014 tarihine bırakıldığı halde, keşif kararı verileceği belirtilerek, tarafların bilgisi dışında belirlenen duruşma gününden önce resen duruşma açılmış ve 27.12.2013 tarihinde usul ve yasa hükümlerine aykırı şekilde keşif ara kararı verilmiştir. Öte yandan, davacı ... tarafından daha önceden dosyaya yatırılan keşif avansları mahsup edilip, kalan miktar üzerinden keşif giderinin belirlenmesi ve buna göre kesin süre verilmesi gerekirken, daha önce yatırılan keşif avansları hiç dikkate alınmamış ve yine keşif giderinin yatırılmasına ilişkin ihtarlı davetiye davacılar ..., ..., ..., ... ve müdahiller ..., ..., ..., ... ve ...’a tebliğ edilmemiştir. Bu haliyle, keşif ara kararı yasada öngörülen şekilde oluşturulmadığından, söz konusu ara kararda belirtilen kesin süreye uyulmamasının, davacılar ve müdahillerin keşif deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılması sonucunu doğuracağından söz edilemez.
Hal böyle olunca; Mahkemece, usul ve yasaya uygun şekilde yeniden keşif günü belirlenmeli, davacılar ve müdahillere keşif için belirlenecek avansı yatırmaları için 3402 sayılı Yasa"nın 36. maddesi uyarınca makul bir süre verilmeli, süresi içerisinde ara kararın gereklerinin yerine getirilmesi durumunda mahallinde keşif yapılmalı ve bundan sonra da toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, usul ve yasaya aykırı şekilde oluşturulan keşif ara kararına sonuç bağlanmak suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı ...’ın temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.04.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.