13. Hukuk Dairesi 2015/37904 E. , 2018/2105 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacılar, davalı ile kardeş olduklarını, ... ilçesi, ... Mahallesi, ... Caddesi 154 ada 13 parselde kayıtlı taşınmazın 4 ve 5 nolu bağımsız dairelerinin, yarı hisselerinin babalarına ait olduğunu, diğer yarı hisselerin ise davalı ve dava dışı diğer kardeşe ait olduğunu, babalarının vefatı üzerine tarafların daireleri satmak için anlaştıklarını, satış işlemlerini gerçekleştirmek üzere de davalıya 28.05.2008 tarihinde vekaletname verdiklerini, birkaç ay sonra davalının bu daireleri sattığını öğrendiklerini, hisselerine düşen miktarın 07.03.2011 tarihli ihtarname ile talep edilmesine rağmen ödenmediğini, taşınmazların, davalı tarafından, düşük bedel gösterilerek, önce kendi oğluna satış yapıldığı, daha sonra da oğlu vasıtası ile dava dışı firmaya satış yapıldığı iddia edilerek her bir davacı için 5.000,00 TL"den toplam 20.000,00 TL"nin davalıdan tahsili ile davacılara verilmesi istenmiş, daha sonra ıslahla talep 78.000,00 TL"ye yükseltilmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacılar, davanın kabulünün istemişler, davalı ise davacıların hisselerini, oğluna ve dava dışı diğer kardeşin oğluna bağışlamak istediklerini ve bu amaçla kendisine vekaletname verdiklerini belirterek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile 78.000,00TL "nin 03.12.2008 (satış tarihi) tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile hisseleri oranında davacılara verilmesine karar verilmiştir. Mahkemece, alınan bilirkişi raporunda dava konusu 4 ve 5 nolu iki bağımsız dairenin satış ve dava tarihi itibari ile değerleri hesaplanmış, her bir davacıya düşecek bedel belirlenmiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile 78.000,00TL "nin 03.12.2008 (satış tarihi) tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile hisseleri oranında davacılara verilmesine karar verilmiş ise de, mahkemenin kabul etmiş olduğu bedel, hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava tarihi olan 22.04.2011 tarihi itibariyle satış bedeli olduğu anlaşılmaktadır. Öyle olunca, mahkemece, satış tarihindeki bedele hükmedilmesi gerekirken, dava tarihinde belirlenen bedele hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.