15. Hukuk Dairesi 2017/1058 E. , 2017/3315 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, sözleşme dışı yapılan iş bedelinin tahsili istemiyle açılmış, mahkemece ıslah dilekçesi gözetilerek davanın kabulüne dair verilen hüküm, davalı vekilince temyiz olunmuştur.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle dava tarihinin karar başlığında 09.09.2014 olması gerekirken 12.04.2016 olarak yazılmasının maddi hata olup, mahallinde her zaman düzeltilmesinin mümkün bulunmasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı vekili, davalı iş sahibi ile 14.12.2012 tarihinde 422.000,00 TL götürü bedelli ... Mahallesi Eski Belediye Hizmet Binası Güçlendirme ve İkmal İnşaatı işinin yapımı konusunda anlaştıklarını, sözleşmeye göre 180 günde işin bitirileceğinin kararlaştırıldığını, 02.01.2013 tarihinde yer teslim ile işe başladıklarını, davalının ... Büyükşehir Belediyesi ile yapmış olduğu protokole göre, hakedişlerinin %30"unu davalı, %70"ini ise Büyükşehir Belediyesince ödeneceğinin belirlendiğini, ödemelerin zamanında yapılmaması nedeniyle iş programının gerisinde kaldıklarını, işi gecikmeli olarak 30.12.2013 tarihinde bitirdiklerini, davalının haksız olarak gecikme cezası kestiğini, proje dışı imalât da yapıldığı halde ve gerek ödemelerin zamanında yapılmaması, gerekse İlçe Trafik Müdürlüğü"nün engellemeleri nedeniyle süre uzatımının verilmesi gerektiğini, sözleşmeden bakiye iş bedelinin ödenmediğini, yaklaşık 40.000,00 TL bu kalemden alacakları bulunduğunu, öte yandan proje dışı imalâtlar da yapıldığını, fazla imalâtlarla ilgili olarak %10"una kadar ödeme yapılması gerekirken, bu ödemenin de yapılmadığını, süre uzatımı nedeniyle fiyat farkı alacaklarının da ödenmediğini, bu nedenlerle, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla 30.000,00 TL gecikme cezası, 10.000,00 TL sözleşmeden kaynaklanan
bakiye, sözleşme dışı iş nedeniyle 10.000,00 TL ve fiyat farkından kaynaklanan 1.000,00 TL"nin davalıdan tahsilini istemiş, 10.1.2017 tarihli ıslah dilekçesiyle, hakedişten kaynaklanan alacağının ve sözleşme dışı iş bedelinin 126.667,27 TL olduğunu, bu miktara arttırdığını, fiyat farkı olarak da 4.872,94 TL"nin davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece, ıslah dilekçesi gözetilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğu uyuşmazlık konusu değildir. Sözleşme 14.12.2012 tarihinde imzalanmış olup, 6098 sayılı TBK"nın 481. maddesi uyarınca götürü bedelle akdedilmiştir. Öte yandan sözleşmenin 8. maddesi uyarınca Yapım İşleri Genel Şartnamesi sözleşmenin eki niteliğindedir. HMK"nın 193. maddesi uyarınca yazılı delil sözleşmesinde niteliğinde olduğundan bu husus mahkemece re"sen gözetilmeli ve Yapım İşleri Genel Şartnamesi hükümleri dikkate alınmalıdır. Sözleşmenin imzalandığı tarihte yürürlükte bulunan Yapım İşleri Genel Şartnamesi"nin 39/4-e maddesinde; “... Yüklenicinin geçici hakedişlere itirazı olduğu takdirde, karşı görüşlerinin neler olduğunu ve dayandığı gerçekleri, idareye vereceği ve bir örneğini de hakediş raporuna ekleyeceği dilekçesinde açıklaması ve hakediş raporunun “idareye verilen ......tarihli dilekçemde yazılı ihtirazî kayıtla” cümlesini yazarak imzalaması gereklidir. Eğer yüklenicinin, hakediş raporunun imzalanmasından sonra tahakkuk işlemi yapılıncaya kadar, yetkililer tarafından hakediş raporunda yapılabilecek düzeltmelere bir itirazı olursa hakedişin kendisine ödendiği tarihten başlamak üzere en çok on gün içinde bu itirazını dilekçe ile idareye bildirmek zorundadır. Yüklenici itirazlarını bu şekilde bildirmediği takdirde hakedişi olduğu gibi kabul etmiş sayılır.” düzenlemesi bulunmaktadır. Mahkemece bu doğrultuda bir değerlendirme yapılmadan hüküm kurulmuştur. Bu nedenlerle hakedişe giren fiyat farkı ve cezai şart kalemlerine usulüne uygun bir itiraz bulunmadığından bu istek kalemleri yönünden davanın reddi gerekirken, kabulü doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
3-Davacı, dava dilekçesinde 40.000,00 TL sözleşmeden kaynaklanan iş bedelini istemiş, ayrıca 10.000,00 TL tutarında da ilave iş bedeli talep etmiştir. Götürü bedel eser sözleşmesinde ilave işlerin %10"una kadar sözleşme fiyatlarıyla hesaplanacağı Yapım İşleri Genel Şartnamesi"nin 21. maddesinde düzenlenmiş, fazla işlerin hesaplama yöntemi ise Yapım İşleri Genel Şartnamesi"nin 22. maddesinde gösterilmiştir. Mahkemece hükme esas alınan iş bedeli yönünden yapılan hesaplama denetime elverişli değildir. Bu nedenle mahkemece, aralarında kesin hesap uzmanının da bulunduğu bir bilirkişi heyetinden yeniden rapor alınmalı, itiraz halinde ek rapor alınmalı ve Yapım İşleri Genel Şartnamesi"nin ilgili hükümleri değerlendirilmeli, sözleşme götürü bedel olduğundan %10"una kadar artışlarda sözleşme fiyatıyla, kalan kısım ise şartnamenin ilgili hükümleri doğrultusunda hesaplanarak karar verilmelidir. Eksik incelemeyle ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
4- Öte yandan Dairemizin bozma ilamından sonra 10.01.2017 tarihinde davacı vekili tarafından dava ıslah olunmuştur. Oysa 04.02.1948 tarihli ve 1944/10 Esas ve 1948/3 sayılı
Yargıtay İçtihatı Birleştirme Kurulu"nun kararı ile bozmadan sonra ıslah olamayacağı karara bağlanmış ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu"nun 2015/1 Esas ve 2016/1 Karar sayılı kararı ile her ne gerekçeyle olursa olsun kararın bozulmasından sonra ıslah yolundan yararlanılamayacağı kabul edilmiştir. Bu nedenlerle mahkemece davanın ıslah yapılmamış gibi değerlendirip, sonuca uygun bir karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2, 3 ve 4. bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 05.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.