7. Hukuk Dairesi 2015/792 E. , 2015/665 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :KDZ.Ereğli 1. İş Mahkemesi
Tarihi :14/11/2014
Numarası :2014/204-2014/519
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen 14.11.2014 tarihli direnme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle temyiz isteğinin süresinde olduğu ve Dairemizin 6352 sayılı Kanunun 40.maddesi ile eklenen 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun geçici 2.maddesi uyarınca öncelikle inceleme yetkisi oluduğu anlaşılmakla, dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Mahkemece “...müteveffa davacı M.. S.."nın davalı ... A.Ş. işinde iş alan taşeronlardan 28.03.2002-17.11.2003 tarihleri arasında ... Gemi işyerinde, 18.11.2003-02.02.2004 tarihleri arasında ... Çelik işyerinde, 19.02.2004-31.05.2006 tarihleri arasında ... Gemi işyerinde, 01.06.2006-10.12.2007 tarihleri arasında ... Pazarlama işyerinde çalıştığı, 10.12.2007 tarihinde iş sözleşmesine son verildiği anlaşılmıştır.
...davalı yanca SGK cevabi yazısı içeriğinde yer alan taşeron firmalara davalı firma arasında düzenlenen sözleşmelerin dosyaya sunulmadığı, davacının taşeronlarda çalışmasının kesintisiz olması nedeniyle fesih tarihindeki ücret düzeyi üzerinden hesaplama yapılmasının doğru olduğu, davalı vekilinin buna ve zamanaşımına yönelik itirazlarının kesintisiz çalışma olgusu da gözetildiğinde yerinde olmadığı, davalı vekilinin bilirkişi raporundaki kıdem tazminatı hesabında esas alınan damga vergisi oranına ilişkin itirazının da davacı vekilince kabul edilip bu doğrultuda kıdem tazminatı alacağı isteminin usul ve yasaya uygun olarak ıslah edildiği, davalı firma ile müteveffa davacının çalıştığı firmalar arasında dosya kapsamına göre 4857 sayılı Yasanın 2/6 hükmü kapsamında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğu “ gerekçesi ile davalının hüküm altına alınan kıdem ve ihbar tazminatından sorumlu tutulmasına ilişkin karar, Dairemizin 08/09/2014 gün ve 2014/8823 Esas, 2014/16449 Karar sayılı kararı ile “...davalı ... ile dava dışı şirketler arasında hizmet alımı olduğunu kanıtlayan bir sözleşme ya da bu şirketlerin davalının alt işvereni olduğunu kanıtlayan bir belge bulunamamıştır. Davalının bu borçlardan sorumluluğu yasa gereği, alt işverenin borcundan sorumluluktur. Ancak aradaki hizmet alım ilişkisinin ve alt-asıl işveren ilişkisinin kanıtlanamaması nedeniyle verilen kabul kararı isabetsizdir. Mahkemece, eksik inceleme ile davalı ile davacının çalıştığı dava dışı şirketler arasındaki ilişki açıkça ve tereddüde yer vermeyecek şekilde kanıtlanmadan, tek bir tanık beyanına itibarla davalının kıdem ve ihbar tazminatından sorumlu olduğunun kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozma nedenidir. ” gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkemece bozma sonrası yapılan yargılama sonunda,”...resmi belge niteliği bulunan SGK İl Müdürlüğü"nün 27.05.2012 tarih, 300/İŞV.309 sayılı yazısı ve bununla uyumlu olan aynı kurumun 12.05.2014 tarih ve 2473258 sayılı yazılarında açıkça müteveffa davacı işçinin davaya konu çalışma döneminde davalı ... Firmasına ait işyeri sahasında çalıştığı hususu ile davalı işyerinde alt işveren firmalar tarafından yapılan işin ne olduğu açıkça belirtilmektedir. Söz konusu belgeler bozma ilamından önceki aşamada dosya kapsamına alınmış olup bozma ilamına konu mahkememiz kararının da ana dayanağının oluşturmaktadır.
Dosya kapsamında bulunan hizmet cetveli içeriği ve bununla uyumlu görülen 27.05.2012 tarihli resmi belge niteliği bulunan SGK cevabi yazısına göre, davacıların mirasbırakanı olan müteveffa işçinin SGK cevabi yazılarında yer alan ve davalı firmanın alt işvereni olan firmalara bağlı çalışmaları arasında çok kısa süreli kesintiler bulunduğu görülmektedir. Bu kısa süreli kesintiler ise; davaya konu edilen süreçte davalı asıl işveren firma yanında çalışan müteveffa işçinin ihale süreci gibi kısa süreli kesintiler dahilinde bağlı olduğu alt işverenin değişmesinden kaynaklanmaktadır. Mevcut dosya kapsamına göre, davacı yanca davacının asıl işveren olan davalı işyerinde sürekli olarak çalıştığının resmi nitelikteki SGK belgeleri ve bunu destekleyen tanık anlatımı ile sabit olduğu, davacının davaya konu edilen süreçte sadece bağlı olduğu alt işvereninin değiştiği, davacının davalı işyerinde çalıştığı yer ve yaptığı iş değişmeden alt işverenler arasında işyeri devri olacak şekilde sürekli olarak çalıştığının sübut bulduğu, davalının itiraz ettiği tüm alt işverenlerin davalının işyerinde faaliyet gösterdiği, faaliyet sahaları ve yaptıkları işin SGK cevabi yazılarından da açıkça anlaşılacağı üzere davalı firma işyerinde olduğu, davacının alt işveren firmalara bağlı çalışmasının davalı ... Firmasına ait işyeri dışında geçmediği, davacıların alt işverenlere bağlı olarak davalı işyerinde davaya konu edilen süreçte çalıştığının resmi kayıtlarla sabit olduğu, resmi kayıtların aksini iddia eden davalının bu iddiasını ispatlayamadığı, davacının davalı işyerinde birbirinin peşi sıra faaliyet gösteren farklı alt işverenlere bağlı çalışmalarının davalı işyeri dışında gerçekleştiğine yönelik olan ve davalı yanın aynı mahiyetteki dava dosyalarında da yaptığı savunmasının iş bu mahkememiz dosyası yönüyle hayatın olağan akışına aykırı olduğu“ gerekçesi ile önceki kararda direnilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve direnme gerekçesi dikkate alındığında Dairemizin bozma kararının yerinde olmadığı, direnme kararının doğru olduğu anlaşılmakla dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı vekilinin yerinde bulunmayan tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun geçici ek ikinci maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davalıya yükletilmesine, 27.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.