16. Hukuk Dairesi 2020/2792 E. , 2020/3517 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sonucunda, ... İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 111 ada 34 parsel sayılı 1.562,85 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı, taşınmazın 2004 yılından beri ...’ın kullanımında olup, üzerindeki fındık ağaçlarının kullanıcısına ait olduğu şerhi verilmek suretiyle; 112 ada 36 parsel sayılı 2.887,24 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı, taşınmazın 2002 yılından beri ...’ın kullanımında olup, üzerindeki fındık ağaçlarının kullanıcısına ait olduğu şerhi verilmek suretiyle ayrı ayrı Hazine adına tespit ve tescil edilmiş, bilahare yargılama sırasında taşınmazlar ayrı ayrı 6292 sayılı Yasa uyarınca kullanım şerhi sahiplerine satılarak adlarına tescil edilmiştir. Davacı ..., dava konusu taşınmazların davalılarla müşterek murisleri olan anneleri ...’dan geldiğini, tüm mirasçıların taşınmazlarda hakkı olduğunu ileri sürerek, taşınmazlarda tüm mirasçılar lehine kullanım şerhi verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, dava konusu 111 ada 34 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline, dava konusu 112 ada 36 parsel sayılı taşınmazın, teknik bilirkişilerin 17.03.2016 tarihli raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 542,44 metrekare yüzölçümündeki bölümünün aynı ada son parsel numarası verilerek parselden ifrazı ile oluşturulacak kaydın beyanlar hanesine "2002 yılından beri ... kullanımındadır ve parsel üzerindeki fındık ağaçları kullanıcısına aittir." ibaresinin yazılmasına, taşınmazın geriye kalan ve aynı raporda (B) harfi ile gösterilen 2.344,80 metrekare yüzölçümündeki bölümünün 112 ada 36 parsel olarak tesciline, taşınmazın tutanağın beyanlar hanesindeki kullanım şerhinin iptaline, yerine "2002 yılından beri 7/8 payı ..."ın, 1/8 payı ..."ın kullanımındadır ve parsel üzerinde bulunan fındık ağaçları aynı oranda kullanıcılarına aittir." ibaresinin yazılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı ... ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dava konusu 111 ada 34 parsel sayılı taşınmaz yönünden yapılan temyiz incelemesinde; dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"na 5831 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile eklenen Ek-4. maddesi uyarınca yapılan kadastro çalışması sonucunda düzenlenen kadastro tutanağının beyanlar hanesindeki kullanım şerhinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. Bu nitelikteki davaların görülebilmesi için kullanım kadastrosuna tabi tutulan taşınmazın Hazinenin mülkiyetinde bulunması gerekir. Somut olayda; dava konusu taşınmaz, dava tarihinde Hazine adına kayıtlı olmakla birlikte taşınmazda lehine kullanım şerhi bulunan kişi, 6292 sayılı Yasa uyarınca taşınmazı yargılama sırasında kayden satın almış ve taşınmaz Hazinenin mülkiyetinden çıkmıştır. Çekişmeli taşınmazın 3. şahıslar adına tapuya tescil edilmesi nedeniyle artık şerhe yönelik davanın dinlenme olanağı kalmamıştır. Mahkemece, davanın bu gerekçe ile reddine karar verilmesi gerekirken, davacının davasını ispatlayamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmesi isabetsiz ise de, ret kararı sonucu itibariyle doğru olduğundan hükmün, gerekçesi açıklanan şekilde DÜZELTİLMEK suretiyle ONANMASINA,
2- Dava konusu 112 ada 36 parsel sayılı taşınmaza ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Mahkemece, dava konusu taşınmazın hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen bölümünün, tarafların müşterek murisleri olan anneleri ...’dan geldiği ve murisin terekesinin taksim edilmediği kabul edilmek suretiyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de, dava konusu taşınmazın yargılama sırasında 6292 sayılı Yasa uyarınca, şerh sahibi olan ...’a satılarak adına tescil edildiği anlaşılmaktadır. Kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmazın beyanlar hanesindeki şerhe yönelik davanın dinlenebilmesi için davanın, 6292 sayılı Yasa uyarınca taşınmazın satış işleminden önceki bir tarihte ve Hazine ile şerh sahiplerine yöneltilerek açılması gerekir. Dava konusu taşınmaz, Hazine"nin mülkiyetinden çıkıp 3. şahıs adına tapuya tescil edildikten sonra şerhe yönelik davanın dinlenme olanağı bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca; Mahkemece, davanın konusuz kalması nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazlarının bu nedenle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalı ..."a iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.09.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.