5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2020/153 Esas 2020/1815 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/153
Karar No: 2020/1815
Karar Tarihi: 20.02.2020

5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2020/153 Esas 2020/1815 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme 19. Ceza Dairesi'nden olup, 2020/153 E. ve 2020/1815 K. numaralı kararı incelenmiştir. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen hükümde, 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık suçu kapsamında mahkumiyet kararı verilmiştir. Ancak temyiz edilerek incelenen kararda, usulsüz bir tebligat yapıldığı ve sanık müdafiinin temyiz talebinin reddedildiği gerekçesiyle hukuki değerden yoksun olduğu açıklanmıştır. Ayrıca, suça konu sigaraların bandrolsüz olduğu konusunda tereddüt olmadığı halde bilirkişi tayin edilerek, sanığa sebep olmadığı keşif ve bilirkişi ücreti yükletilmiştir. Bu nedenlerle, hüküm bozulmuş ve yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Suçun niteliği ve kararın verilmesinde etkisi olan kanun maddeleri ise 5607 Sayılı Kanun'un 5/2. maddesi, 7201 Sayılı Kanun'un 11. maddesi, 5320 Sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ve 1412 Sayılı CMUK'un 321. maddesidir.
19. Ceza Dairesi         2020/153 E.  ,  2020/1815 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 11. maddesi gereğince vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması gerektiği gözetilmeden, gıyabi kararın vekil yerine asile tebliğ edilmesi suretiyle yapılan tebligatın usulsüz olduğu, sanık müdafiinin temyiz talebinin süresinde olduğu; yerel mahkemece 04.11.2015 tarihli ek karar ile verilen temyiz talebinin reddine ilişkin kararın ve Kahramanmaraş 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nce temyiz talebinin reddine ilişkin itirazın reddi kararının hukuki değerden yoksun olduğu anlaşılmıştır.
    1-5607 sayılı Kanun’un 5/2. maddesinin "Yedinci fıkrası hariç, 3"üncü maddede tanımlanan suçlardan birini işlemiş olan kişi, etkin pişmanlık göstererek, soruşturma evresi sona erinceye kadar suç konusu eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı kadar parayı Devlet Hâzinesine ödediği takdirde, hakkında, bu kanunda tanımlanan kaçakçılık suçlarından dolayı verilecek ceza yarı oranında indirilir. Bu fıkra hükmü, mükerrirler hakkında veya suçun bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde uygulanmaz" hükmünü içermesi karşısında, soruşturma aşamasında gümrüklenmiş değerin iki katını yatırmak ve etkin pişmanlık kurumundan faydalanmak istediğini beyan eden sanığa, soruşturma evresinde suça konu eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarı hesaplanarak bu tutarın ödemesi hususunun bildirilmediği, sanığın 03.11.2014 tarihinde talimatla alınan savunmasında ise etkin pişmanlık kurumundan faydalanmak istediğini belirterek soruşturma aşamasında kendisine gümrüklenmiş değerin iki katının bildirilmediğini ifade ettiği, yine 27.04.2015 tarihli talimatla alınan savunmasında sanığa gümrük vergilerinden oluşan 6.220 TL"nin kamu zararı olarak bildirilmesi üzerine “hakkımda 5607 sayılı Kanun"un 5/2. maddesinde ön görülen etkin pişmanlık hükmünden yararlanmak istediğimi belirtmiştim, bana ödeyeceğim gümrüklenmiş değerin iki katı bildirilirse ödemek istiyorum, her iki ödemeyi birlikte yapacağım” şeklinde beyanda bulunduğu, buna rağmen sanığa gümrüklenmiş değerin iki katı tutarın bildirilmeden hüküm kurulduğu anlaşılmakla; sanığa etkin pişmanlık kurumundan faydalanma hakkı tanınmadan, yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2- Suça konu sigaraların bandrolsüz olduğuna ilişkin tereddüt olmadığının anlaşılması karşısında; suçun sübutu ve nitelendirilmesi açısından etkisi olmadığı halde bilirkişi tayin edilerek, sanığa sebep olmadığı keşif ve bilirkişi ücretinin yükletilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanık müdafisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca, BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 20.02.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.