14. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/3687 Karar No: 2012/4457 Karar Tarihi: 26.03.2012
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/3687 Esas 2012/4457 Karar Sayılı İlamı
(Kapatılan)14. Hukuk Dairesi 2012/3687 E. , 2012/4457 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı tarafından, davalı aleyhine 08.10.2010 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın husumet nedeniyle reddine dair verilen 22.12.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, davalının sulama kanalına müdahalesinin önlenmesini istemiştir. Mahkemece, ölü şahıs aleyhine dava açılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dosyada mevcut nüfus kaydına göre; davalı ...’nın 02.01.2010 tarihinde vefat ettiği, bu davanın 08.10.2010 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Dava, ehliyeti davada taraf olma ehliyetidir. 6100 sayılı HMK"nun 50. Maddesinde medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olanların davada taraf ehliyetine de sahip olduğu belirtilmiştir. Türk Medeni Kanunu ise, davada taraf olma ehliyetini, medeni haklardan yararlanma ehliyetinin bir parçası saymış 8, 28, 47 ve 48. maddeleriyle bu yönde hükümler getirerek, medeni haklardan yararlanma ehliyeti bulunan her gerçek ve tüzel kişinin davada taraf olma yeteniğini taşıdığını, her gerçek kişinin sağ doğmak koşuluyla ana rahmine düştüğü andan itibaren taraf ehliyetini kazanacağını ve yaşadığı sürece taraf ehliyetinin devam edeceğini belirtmiştir. Öte yandan Türk Medeni Kanununun 28. maddesinde, gerçek kişinin ölümüyle medeni haklardan yararlanma ehliyeti ve buna bağlı olarak da taraf ehliyetinin sona ereceği belirtilmiştir. Dava tarihinden önce ölüm nedeniyle şahsiyeti son bulan kişinin taraf ehliyetini yitireceği kuşkusuzdur. Davalı ...’nın dava tarihinden önce öldüğü anlaşıldığından kural olarak taraf ehliyeti mevcut değildir. Ancak, bu konuda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 124. Maddesi ile "Tarafta iradi değişiklik" başlığı altında yeni düzenleme getirilmiş olup; 3 no"lu bentte "Ancak, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hakim tarafından kabul edilir " 4 no"lu bentte ise "Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hakim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir..." şeklinde hükümlere yer verilmiştir. Ölü kişi aleyhine dava açılamaz ise de somut olayda davacı tarafın yargılamayı uzatmak yönünde bir niyeti olmadığı anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece davalı ...’ya ait nüfus kaydında isimleri geçen tüm mirasçılarına dava dilekçisinin usulüne uygun biçimde tebliği ile taraf teşkili sağlandıktan sonra yargılamaya devam edilerek davanın esası hakkında bir karar verilmelidir. Mahkemece, ölü kişi aleyhine dava açılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine, 26.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.