2. Ceza Dairesi 2020/17629 E. , 2020/13425 K.
"İçtihat Metni"
Elektrik hırsızlığı suçundan sanık ..."nin, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/1-f, 168/2 ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair ...Asliye Ceza Mahkemesinin 30/11/2010 tarihli ve 2009/128 esas, 2010/425 sayılı kararının itiraz edilmeden 02/02/2011 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde 13/01/2014 tarihinde kasten yeni bir suç işlemesi nedeniyle yapılan ihbar üzerine, açıklanması geri bırakılan hüküm açıklanarak 5237 sayılı Kanun"un 142/1-f, 168/2 ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının anılan Kanun"un 51/1. maddesi gereğince ertelenmesine ilişkin ...Asliye Ceza Mahkemesinin 08/06/2015 tarihli ve 2015/91 esas, 2015/289 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 19/06/2020 gün ve 94660652-105-54-8274- 2020-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 30/06/2020 gün ve 2020/54460 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre,
1- Benzer bir olaya ilişkin Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 2019/486 esas, 2019/1821 karar sayılı ilâmında "...suça sürüklenen çocuk hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin ilk kararın usulüne uygun olarak kesinleşmediği ve denetim süresinin işlemeye başlamayacağı..." şeklinde belirtildiği üzere,
...Asliye Ceza Mahkemesince verilen 30/11/2010 tarihli kararın sanığın bilinen adresine muhatap tevzi saatinde adreste bulunmadığından, imzadan imtina ettiği belirtilmeksizin ve imzası alınmaksızın komşusuna haber bırakılmak suretiyle mahalle muhtarı imzasına teslim edilmiş ise de; tebliğ memurunun, muhatabın adresten geçici mi yoksa sürekli mi ayrıldığını, adreste bulunmama sebebini ve tevziat saatlerinden sonra gelip gelmeyeceğini Tebligat Yönetmeliği"nin 35. maddesi gereğince, anılan Yönetmeliği"nin 30. maddesinde sayılan kişilerden sorarak tespit etmeyerek, tebliğ işlemlerini tamamladığı cihetle, tebliğ işlemi 7201 Sayılı Tebligat Kanunu"nun 21/1 ve 23/7. maddeleri ile Tebligat Yönetmeliği"nin 30 ve 35. maddeleri hükümlerine uygun yapılmamış olmakla usulsüz olduğu, esasen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmediği ve denetim süresinin başlamadığı, dolayısıyla denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işlediği gerekçesiyle açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanamayacağı gözetilmeksizin, yazılı şekilde sanığın mahkûmiyetine karar verilmesinde,
Kabule göre de;
2- ...Asliye Ceza Mahkemesinin 08/06/2015 tarihli kararından önce, 05/07/2012 tarihli ve 28344 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava Ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun’un 82. maddesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun elektrik hırsızlığını düzenleyen 142/1-f maddesinin yürürlükten kaldırılması, 6352 sayılı Kanun’un 83. maddesi ile 5237 sayılı Kanun’un 168. maddesinde elektrik hırsızlığı suçunun yeniden düzenlenmesi karşısında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 7/2. maddesi ile 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun"un 98. maddesi uyarınca sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde,
3- 6352 sayılı Kanun"un geçici 2/2. maddesi uyarınca "Abonelik esasına göre yararlanılabilen elektrik enerjisinin, suyun ve doğal gazın sahibinin rızası olmaksızın ve tüketim miktarının belirlenmesini engelleyecek şekilde tüketilmesi dolayısıyla bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla hakkında hırsızlık suçundan dolayı kovuşturma yapılan veya kesinleşmiş olup olmadığına bakılmaksızın hakkında hüküm verilen kişinin, bu Kanun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde, zararı tamamen tazmin etmesi hâlinde, hakkında cezaya hükmolunmaz, verilen ceza tüm sonuçlarıyla ortadan kalkar." hükmü karşısında sanığın 07/07/2010 tarihinde katılan kurumun tüm zararını giderdiği anlaşıldığından, hakkında ceza verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinde,
4- 5271 sayılı Kanun"un 231/11. maddesinde yer alan "(11)(Ek: 6/12/2006-5560/23 md.) Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir." şeklindeki hüküm gereğince, ...Asliye Ceza Mahkemesinin 30/11/2010 tarihli ve 2009/128 esas, 2010/425 sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içerisinde sanığın kasten yeni bir suç işlemesi nedeniyle mahkemesince, değiştirilmeden aynen açıklanmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde hükmün açıklanmasının akabinde hükmolunan hapis cezasının 5237 sayılı Kanun"un 51. maddesi gereğince ertelenmesine karar verilmesinde, isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Suç tarihinin 09.12.2008 olduğu da nazara alındığında atılı suçun suç tarihi itibariyle elektrik enerjisi hırsızlığına ilişkin olması nedeniyle suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 6352 sayılı Yasa"nın geçici 2. maddesinin 2. fıkrası uyarınca mahkemesince değerlendirme yapılması gerekeceği, buna göre “katılan kurumun normal tarifeye göre vergili ve cezasız gerçek zararının bilirkişiye hesaplatılarak bu zarar miktarı sanığa bildirilip mahkemece belirlenecek makul süre içerisinde zararı gidermesi halinde 6352 sayılı Kanun"un geçici 2/2 maddesi gereğince hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verileceğine” dair sanık ...’ye usulüne uygun ihtar yapılmadığı; ancak dosya içerisinde yer alan 07.07.2010 tarihli kurum yazısına göre sanığın kurum zararını giderdiği anlaşılmakla; karşılıksız yararlanma olarak 5237 sayılı Yasa"nın 163/3. maddesi kapsamına alınan suçun, 6352 sayılı Yasa"nın yürürlüğe girmesinden önce işlenmiş olması ve dosya kapsamına göre zararı tazmin ettiği anlaşılan sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekeceğinden 3 no’lu kanun yararına bozma istemi yerinde görülmekle, (HENDEK) Asliye Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen 08.06.2015 tarihli ve 2015/91 E., 2015/289 K. sayılı kararın, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (d) bendinin verdiği yetkiyle; 09.12.2008 tarihli eylem nedeniyle karşılıksız yararlanma suçundan mahkûmiyetine karar verilen sanığın, katılan kurumun zararını tazmin etmiş olduğunun anlaşılması karşısında, 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun"un geçici 2. maddesinin 2. fıkrası ile 5271 sayılı CMK"nın 223/4-a maddesi uyarınca CEZA VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, verilen kararın niteliği itibariyle 1, 2 ve 4 no"lu kanun yararına bozma istemleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 23/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.