15. Hukuk Dairesi 2017/1160 E. , 2017/3310 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tic. Mh. Sıf.)
Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı ... ... Sulama San. ve Tic. A.Ş. vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekilleri Avukat ... ve Avukat ... ile davalı ... ... Sulama San. ve Tic. A.Ş. vekilleri Avukat ... ve Avukat ... geldi. Diğer davalı şirket yetkilisi gelmedi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan ayıplar sebebiyle oluşan zararın tahsili istemiyle açılmış olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşen cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Davacı iş sahibi, davalı imalatçı şirketin üretmiş olduğu boruların ayıplı olması nedeniyle 3. kişilere ait taşınmazlar üzerinde kurulan ...ma sulama sisteminin işlevini yerine getiremediğini, dikili bulunan domates fidelerinin önemli bir bölümünün kuruduğunu, kurumayan kısımlarda da verimin düştüğünü ileri sürerek, ıslah dilekçesiyle birlikte toplam 2.255.968,00 TL verim kaybı, 780.000,00 TL tamirat ve ikinci kez masraf yapılması nedeniyle meydana gelen zarar, 15.000,00 TL kâr kaybı ve 5.000,00 TL işlemiş faiz olmak
üzere toplam 3.055.968,00 TL"nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen hüküm Dairemizin 27.03.2014 gün ve 2013/2476-2014/2120 sayılı kararıyla bozulmuş ise de, karar düzeltme istemi üzerine bu kez iki noktadan karar bozulmuştur. Bozma ilâmımızın (1) nolu bendinde fide fiyatlarının hesaplanmasında 0,05 TL/adet olarak kabul edilmesinin davacının sebepsiz zenginleşmesine açacağı gerçek zararının 0,01 TL ve %8 KDV ilavesiyle hesaplanması gerektiğine değinilmiş, bozmadan sonra fideler yönünden bu doğrultuda hesaplama yapılmıştır. Ne var ki, bozma ilâmımızın (2) nolu bendinde verim kaybıyla ilgili olarak araştırma hususuna değinilmiş, ancak mahkemece, bozmaya uyulduğu halde bu doğrultuda araştırma ve inceleme yapılmamıştır. Oysa, bozma ilâmına uyulmakla araştırma ve incelemenin de bozma ilâmı doğrultusunda yapılması kazanılmış hak ilkesi gereğidir. Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme yeterli olmadığı gibi, hükme esas alınan bilirkişi raporu da denetlenememektedir. Ayrıca, davacı istek kalemlerinin her birinin ayrı ayrı gerekçe ve hüküm fıkrasında gösterilmesi HMK"nın 297/(2) gereğidir.
Öte yandan, davacının kâr kaybı ve işlemiş faiz alacağı yönünden verilmiş bulunan red kararı Dairemizin bozma ilâmında "sair red" kapsamında kalarak kesinleşmiş olup, bu nedenle bu iki kalem yönünden mahkeme kararı kesinleşmiştir.
Bu nedenlerle inceleme, davacının istek kalemleri arasında yer alan tamir gideri, ikinci kez yapılan üretim masrafları ve verim kaybı sebebiyle istenebilecek tazminat miktarında toplanmaktadır.
Dairemizin karar düzeltme aşamasında vermiş olduğu 20.03.2015 gün ve 2014/4423 Esas ve 2015/1531 Karar sayılı kararının (3) numaralı bendinde; "... Uyuşmazlık tarihi itibariyle olaya uygulanması gereken 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 98/II. maddesi gereğince, haksız fiillerden doğan sorumluluğa ilişkin düzenlemelerin, sözleşmeye aykırı hareketlerde de kıyasen uygulanması gerekir. Bu kapsamda, 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 42. maddesi uyarınca, davacının gerçek zararını kanıtlaması gerekir. Zararın sabit olmasına karşılık miktarının tereddütsüz bir şekilde kanıtlanması mümkün olmadığı takdirde; Hakim, olayın olağan gelişim şekli ve zarar gören tarafın aldığı tedbirleri gözeterek hak ve nesafet kuralları dairesinde tazminatı belirler.
Bu çerçevede, davalıların ayıplı imalâtları nedeniyle davacı iş sahibi şirketin bir zararının doğduğu sabittir. Ancak, davacının zararının miktarı tereddütsüz bir şekilde kanıtlanabilecek nitelikte değildir. Bu halde, zararı belirlemek için kullanılacak kriterlerin mümkün olduğunca objektif esaslara göre hak ve nesafet kuralları da gözetilerek belirlenmelidir.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, verim kaybının hesabında kullanılacak sanayi tipi salçalık domates birim fiyatının belirlenebilmesi için Kırıkhan Hâl Müdürlüğü"ne yazı yazılmış ve buradan alınan 29.12.2009 tarihli cevapta, 2009 yılı Haziran ayı itibariyle domatesin fiyatı 0,60 TL/kg, Temmuz ayı itibariyle de 0,30 TL/kg olarak bildirilmiştir. Ancak, bu yazı cevabı resmi ve bilimsel bir kayda dayanmadığından tek başına domates birim fiyatının belirlenmesinde kullanılamaz. Yine, 17.12.2012 tarihli bilirkişiler kurulunca ... Ticaret Borsası kayıtlarına göre, sanayi tipi salçalık domatesin birim fiyatının 0,13 TL/kg olduğu ifade edilerek buna göre hesaplama yapılmışsa da, davacı vekilinin karar
düzeltme dilekçesi ekinde sunmuş olduğu ... Ticaret Borsası"nın 08.05.2014 tarih ve 147/6 sayılı yazısı ve eklerinde bilirkişiler kurulunun belirlemiş olduğu esaslar haricinde fiyatlar belirlendiği görülmektedir. Bu nedenle, bu kuruluşun kayıtlarının da tek başına domates birim fiyatının belirlenmesinde kullanılması hak ve nesafet kurallarına uygun düşmeyecektir. Mevcut haliyle, mahkemece zararın doğduğu 2009 yılında domates hasadının ne zaman yapıldığı ve bu dönem için sanayi tipi salçalık domates fiyatının 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 98/II. maddesi delaletiyle 42. maddesi kapsamında hak ve nesafet kurallarına göre belirlenmiş olduğu kabul edilemez.
Bu açıklamalara göre, mahkemece; zararın doğduğu tarlaların bulunduğu yerin Gıda Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürlüğü"nden o yerde sanayi tipi salçalık domates hasadının 2009 yılında hangi aylarda yapıldığı ve 2009 yılı itibariyle üretim yapılabilecek her bir ay itibariyle bu türdeki domatesin toptan satış fiyatının istenerek, bu kurumdan alınacak cevabi yazı içeriği, Kırıkhan Hâl Müdürlüğü"nün 29.12.2009 tarihli yazı cevabı ve ... Ticaret Borsası"nın 08.05.2014 tarih ve 147/6 sayılı yazısı ile ekleri dikkate alınarak, 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 42. maddesi de gözetilerek, verim kaybı hesabına esas alınacak sanayi tipi salçalık domatesin birim fiyatının belirlenmesi gerekir.
Bu durumda; mahkemece yeniden konusunda uzman bir bilirkişiler kurulu oluşturularak az yukarıda gösterilen ve dosya kapsamında bulunan deliller ile dosya kapsamına alınacak diğer deliller bir bütün halinde değerlendirilerek açıklanan ilkeler doğrultusunda tamir gideri, ikinci kez yapılan üretim masrafları ve verim kaybı sebebiyle davacı iş sahibinin isteyebileceği tazminat miktarı 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 42. maddesi de gözetilerek hesaplattırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir...." denilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyulduğu halde bozma doğrultusunda yapılan araştırmanın yeterli olduğundan sözedilemez. Bu nedenlerle mahkemece yapılacak iş; bozma ilâmı doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılmalı, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı İlçe Müdürlüğü"nden salçalık domates hasadına ilişkin veriler istenmeli, temin edilemediği taktirde komşu İlçe Müdürlüklerinden ya da Hatay İl Müdürlüğü"nden kamulaştırma davalarında kullanılan veriler toplanmalı, gerektiğinde taraf vekillerine bu verilerle ilgili delilleri sorulup saptanmalı, salçalık domatesin hasatının 2009 yılının hangi ayında olduğu konusu açıklığa kavuşturulmalı, verim kaybı hesabına esas alınacak sanayi tipi salçalık domatesin birim fiyatı kesin bir biçimde belirlenmelidir. Verim kaybı ile ilgili olarak ekimin yapıldığı yöreden seçilecek aralarında Ziraat odası veya Tarım İl Müdürlüğü"nden bu konuda uzman ziraat mühendisinin de sorulup, HMK"nın 266. maddesinde gösterilen yöntemle, yeni bir uzman bilirkişi kurulu oluşturulmalı, davacının verim kaybıyla ilgili zararı ve alacağı dayanakları gösterilerek belirlenmeli, verim kaybı ile ilgili zarar miktarı tereddütsüz belirlenemez ise , bu kez BK"nın 42. gözetilerek belirlenmeli, red kararı kesinleştiğinden kâr kaybı ve faiz istemleri dışında kalan istek kalemleri hakkında bilirkişi kurulundan denetime elverişli rapor alınmalı, kesinleşen 0,01 TL /adet fide fiyatı hesaplamada gözetilmeli, rapora itiraz halinde ek rapor alınmalı ve oluşacak vicdani kanaate göre karar verilmelidir.
Mahkemece bu hususlar üzerinde durulmadan, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporu ve kazanılmış hak ilkesine aykırı karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davalı imalatçı şirket ... ... Sulama San. ve Tic. A.Ş. yararına BOZULMASINA, 1.480,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay"daki duruşmada vekille temsil olunan davalı ... ... Sulama San. ve Tic. A.Ş."ye verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı ... ... Sulama San. ve Tic. A.Ş."ye geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 05.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.