Esas No: 2019/3431
Karar No: 2021/2418
Karar Tarihi: 21.05.2021
Danıştay 7. Daire 2019/3431 Esas 2021/2418 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/3431
Karar No : 2021/2418
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ... Otomotiv İnşaat Turizm Sanayi İç ve Dış Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacının ithalatçı firmalardan temin ettiği ve bayilik sözleşmesine istinaden otomobil satışı yaptığı … ve … Motorlu Araçlar Ticaret Limited Şirketi hakkında düzenlenen vergi tekniği raporlarında, anılan firmaların araç ticareti yapan ithalatçı firmalar tarafından paravan olarak kurulduğu, gerçek faaliyetlerinin olmadığı, dolayısıyla vergilerin bu paravan firmaları kullananlardan aranılması gerektiği tespitlerine yer verildiğinden bahisle hakkında düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden, davacı adına 2013 yılının Ocak ilâ Aralık dönemlerine ilişkin re'sen tarh edilen özel tüketim vergileri ile kesilen üç kat vergi ziyaı cezalarının iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla, davacıdan araç alımı gerçekleştiren … hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda, anılan şahsın otomobillerin ve hafif motorlu kara taşıtlarının belirli bir mala tahsis edilmiş mağazalarda perakende ticareti faaliyetiyle iştigal ettiği, defter belge isteme yazısının Batman'daki iş yeri adresine gönderildiği, ancak adreste tanınmadığı için tebliğ edilemediği, mükellefin mernis adresinin yanlış olması nedeniyle bu adreste de tebligat yapılamadığı, 26/09/2011 tarihli yoklamada çalışan işçisinin bulunmadığı, demirbaş eşyaların bulunduğu tespitinin yapıldığı, 08/02/2012 tarihli yoklamada belirtilen adreste faaliyete devam ettiğinin tespit edildiği, 10/07/2012 tarihli yoklamada ise belirtilen adresin kapalı olduğu, kimsenin bulunmadığı, bu nedenle istenilen tespitlerin yapılamadığının belirtildiği, 2011-2013 yıllarına ilişkin Bs bildiriminde bulunan mükelleflerin hemen hemen hepsi hakkında sahte belge düzenleme şüphesiyle inceleme olduğu, 2011-2013 yıllarına ilişkin Ba bildiriminde bulunduğu mükelleflerin birçoğunun sahte belge düzenleme şüphesiyle incelemede olduğu tespitlerine yer verilerek mükellefin kuruluş tarihi olan 22/09/2011 tarihinden itibaren düzenlemiş olduğu tüm faturaların sahte fatura olarak kabul edilmesi gerektiği sonucuna varıldığı; … Motorlu Araçları Ticaret Limited Şirketi hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda, şirketin 2012 ve 2013 yıllarında satış belgesi düzenleyen ithalatçı şirketler tarafından paravan olarak kullanıldığı ve işe başlama tarihinden itibaren düzenlediği tüm belgelerin sahte olduğunun belirtildiği, 01/06/2012 tarihli yoklamada işyerinin yaklaşık 30 m2 olduğu, araç ticareti ile uğraştığı, 13/10/2012 tarihli yoklamada, işyerinde ofis malzemesinin bulunduğu, 09/01/2013 tarihli yoklamada, işyerinin faal ve yaklaşık 90 m2 olduğu, ofis malzemelerinin bulunduğu, 21/05/2013 tarihli yoklamada, adreste herhangi bir muhataba rastlanılmadığı, şirket yetkilileri ve çalışanlarının tanınmadığı, şirketin hiçbir faaliyet döneminde herhangi bir galeri ya da satışa hazır aracının bulunmadığı, ofis tarzı yerinin de araç satışına uygun olmayan küçük bir yer olduğu, çalışanının olmadığı, şirketin %99 hissesinin, aynı zamanda kanuni temsilci olan …'e, %1 hissesinin ise …'ya ait olduğu, … tarafından, …'ya şirketin tüm iş ve işlemlerinin yerine getirilmesi için vekalet verildiği, defter ve belgelerin ibraz edilmediği, 2012 yılı kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği, 2013 yılı kurumlar vergisi beyannamesinin verilmediği, 2012, 2013 yılı özel tüketim vergisi, katma değer vergisi ve muhtasar beyannamelerinin verilmediği, 2012 ve 2013 yıllarında verilen özel tüketim vergisi beyannamelerinde 232 araca yer verildiği, alıcılara ilişkin kişi bilgisinde anılan araçların 183 adedinin … Motorlu Araçları Ticaret Limited Şirketi adına tescil işleminin gerçekleştiği, geriye kalan 49 adet aracın tescilinin ise şirket ortağı ve yöneticisi olan … adına yapıldığı, 17.667,58 TL vergi borcu bulunan şirketin, 174,96 TL ödemede bulunduğu, araçların satış ve tescil işlemlerinin gerçekleştirilmesi için vekaletname verilen …, … isimli şahısların ifadelerinde, … Trafik Müşavirliği'nde çalıştıkları vekaletnamelerin araç trafik işlemelerinin gerçekleştirilmesine ilişkin olduğu, şirketin ortak ve yöneticilerini tanımadıkları, gerçek bir işlem yapıp yapmadığı ve faaliyetinin nerede olduğunu bilmediklerini beyan ettikleri, banka hesabı kapsamında yapılan tespitler ile şirket kasasında tutulan bir parasal değerin olmadığı, satışın gerçekleştiği tarih veya müteakip bir tarihte hesabına gelen paranın aynı gün veya en geç ertesi gün adına işlem gerçekleşen kişi/kurumların hesabına transfer edildiği tespitlerine yer verildiği, gerek davacı gerekse davacının ihtilaflı dönemde araç sattığı şirketler hakkında tanzim edilen raporlarda yer alan tespitlerin değerlendirilmesinden, bu mükelleflerin araç satışlarında özel tüketim vergisi matrahlarının aşındırılması amacıyla paravan olarak kurulduğu, gerçek bir ticari faaliyetlerinin bulunmadığı, içinde davacı şirketin de yer aldığı bazı mükellefler tarafından ithal edilen ya da ithalatçıdan satın alınan araçların düşük özel tüketim vergisi matrahları ile nihai tüketicilere satışını gerçekleştirmek amacıyla kullanıldıkları, davacı şirketin de ihtilaflı dönemde gerçekte nihai tüketiciye sattığı 24 adet aracın özel tüketim vergisini düşük göstermek suretiyle … ve … firması üzerinden fatura edildiği sonucuna varıldığı, bu durumda davacı şirketin … ile … firmasına fatura etmek suretiyle gerçekte nihai tüketiciye düşük özel tüketim vergisi matrahları üzerinden sattığı 24 adet araç için ziyaa uğratılan özel tüketim vergisinden sorumlu tutularak yapılan cezalı tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Haklarında asliye ceza mahkemesince yapılan yargılamada beraat kararı verildiği, nihai kullanıcıların araçları kendilerinden almadıklarını beyan ettikleri, dava konusu cezalı tarhiyatların eksik inceleme ve varsayıma dayandığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Haklarında düzenlenen vergi tekniği raporları ile paravan oldukları tespit edilen firmalar aracı kılınmak suretiyle satışı yapılan araçlara ilişkin olarak yapılan özel tüketim vergisi tarhiyatlarında yasal isabetsizlik bulunmamakla birlikte, bayii sıfatıyla satış yaptığı tespit edilen davacı adına matrahın miktarının hukuka uygunluğunun değerlendirilmesi suretiyle karar verilmek üzere temyize konu kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Hüküm altına alınan tutar üzerinden binde 9,10 oranında ve … TL'den az olmamak üzere hesaplanacak nispi karar harcından, Dairece karara bağlanan harcın mahsubundan sonra, kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliği ve bir örneğinin de Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 21/05/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.