Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2018/11210 Esas 2019/6667 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/11210
Karar No: 2019/6667
Karar Tarihi: 28.03.2019

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2018/11210 Esas 2019/6667 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, sanığın kendisine sopalarla saldırıldığını ve bıçağı kendini korumak için salladığını savunduğu, tanıkların da bu savunmayı doğruladığı bir olayda ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığının net olarak belirlenememesi durumunda sanığın lehine haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiğini belirtti. Ayrıca, Anayasa Mahkemesi kararı gereği 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiğine karar verdi. Bu nedenlerle, mahkeme kararı bozuldu. 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca karar verildi.
Kanun Maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 29. maddesi (Haksız tahrik)
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi (Hak yoksunluğu)
- 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesi (Değişiklik öngören hükümlerin yürürlüğe girmesi)
- 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi (İstinaf başvurusunda nelerin istenebileceği)
- 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi (Kararın bozulması)
3. Ceza Dairesi         2018/11210 E.  ,  2019/6667 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1) Sanığın, katılan ve arkadaşlarının kendisine sopalarla saldırması üzerine bıçağı kendini korumak maksadıyla salladığına dair savunması, bu savunmayı doğrular nitelikteki tanık ..."in beyanı, katılanın aşamalarda sanık ile karşılıklı yumruklaştıklarına dair beyanı ile yine bu beyanı doğrular nitelikteki tanık ..."nin beyanları bir bütün olarak değerlendirildiğinde, mahkemece ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığının şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenmeye çalışılması, bu hususun tespit edilememesi halinde CGK"nin 22.10.2002 tarih 2002/4-238 esas ve 2002/367 sayılı kararı gereğince şüpheli kalan bu halin sanık lehine 5237 sayılı TCK"nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin asgari oranda uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
    2) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle, hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 28.03.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.