Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/718
Karar No: 2018/2098
Karar Tarihi: 19.02.2018

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2017/718 Esas 2018/2098 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2017/718 E.  ,  2018/2098 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi



    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    K A R A R

    Davacı, davalıdan ATV satın aldığını, satış bedeli olan 14.000,00 TL"yi ödemesine rağmen davalı tarafın söz konusu aracı teslim etmediğini, satış bedelinin tahsili için başlatılan takibin davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek, davalının haksız itirazının iptaline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, aracın davacının arkadaşına teslim edildiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davaya konu aracının davacıya teslim edildiği davalı tarafça ispat edilemediğinden davanın kabulü ile davalının itirazın iptaline, davacının İcra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Davacının icra inkar tazminatına yönelik temyizinin incelenmesinde; İİK’nın 67. maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra - inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması gerekir. Burada borçlunun kötüniyetli itiraz etmiş bulunması yasal koşullardan değildir. İnkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra kovuşturmasına itiraz edip duran ve işin itirazla çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı, alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurlar bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. Açıklanan yasal kuralların ışığında takip konusu alacak değerlendirildiğinde, borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilecek konumda bulunması nedeniyle alacağın likit ve muayyen nitelikte olduğunun kabulü ile icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekir. Mahkemece, davacının bu istemi hakkında kabul kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde icra inkar tazminatı talebinin reddedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    3-Davacının vekalet ücretine yönelik temyizinin incelenmesinde; Dava, teslim edilmeyen araç nedeniyle ödenen 14.000 TL"nin tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne karar verildiğine göre, davada vekille temsil edilen davacı yararına, karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 1.680,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, mahkemece 900.00 TL vekalet ücretine hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    Ne var ki, bu her iki bentteki yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, usulün 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm temyiz itirazlarının reddine ikinci bentte açıklanan nedenle mahkeme kararının hüküm başlıklı bölümünün 2 numaralı bendinde yer alan “İcra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,“ ibaresi hükümden çıkartılarak yerine “Asıl alacağın % 20"si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” cümlesinin yazılmasına, üçüncü bentte açıklanan nedenle mahkeme kararının hüküm başlıklı bölümünün 5 numaralı bendinde yer alan "900,00 TL"ibaresinin çıkarılarak yerine "1.680,00 TL" ibarelerinin yazılmasına, kararın düzeltilen bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan 29,20 TL harcın istek halinde taraflara iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi